Nefes darlığı problemi yaşayanlar neler yapmalı?

Tatil sezonunu açanlar sıcaklardan korunmak için çareyi klimalı ortamlar ya da havuzlarda serinlemekte buluyor.

Nefes darlığı problemi yaşayanlar neler yapmalı?

Ancak astım hastalığı olanların hem tatil yapacakları yeri seçerken ve havuza girerken hem de evlerindeki klimayı çalıştırmadan önce bir kez daha düşünmesi gerekiyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi Hastanesi VM Medical Park Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cengiz Şen de nefes darlığı problemi yaşayanlar için önemli hatırlatmalarda bulundu.


Astım hastalığı, akciğerlerimizdeki hava yollarının tıkanmasıyla meydana gelen ve nefes darlığına yol açan bir rahatsızlıktır.

Bu tıkanmanın arkasında enfeksiyonlar, alerjik maddeler, bazı besin ve ilaçlar, reflü hastalığı gibi birçok neden olabileceği gibi soluduğumuz havanın kirlilik derecesi, ısısı ve nem oranı da etkilidir.

Yrd. Doç. Dr. Cengiz Şen, yaz aylarında maruz kaldığımız sıcak hava ve yüksek nemle birlikte temizliği iyi yapılmayan klimaların ve klorlu havuzların da astımda tetikleyici faktörler arasında yer aldığını belirterek önemli uyarılarda bulundu;

Halı kaplı odalardan uzak durun

Solunum yolları ile ilgili sorun yaşayanların özellikle yaz aylarında birçok seçimi yaparken dikkat etmeleri gerekiyor. Bunların başında;

  • Sıcaklığın ve nemin fazla olduğu saatlerde dışarıda olmamak ve bu saatlerde yorucu fiziksel aktivitelerden sakınmak,
  • Küf sporları ve ev tozu akarları yüksek nemli ortamlarda artmaktadır. Astım hastası olanların tatil için seçtiği konaklama yerlerinde halı kaplı olmayan odaları tercih etmesi gerekiyor. Ayrıca antialerjik yatak kılıfı kullanılmasının ev tozu akarı maruziyetini azaltacağı unutulmamalıdır,
  • Yaz aylarında sıklıkla kullanılan ve özellikle klorla dezenfekte edilen havuzlar, klor duyarlığı olan astım hastalarında nefes darlığına yol açabilmektedir,
  • Mutlaka yeterince sıvı alınmalı ve düzenli olarak kullanılan astım ilaçlarına sizi takip eden doktorunuzun önerileri doğrultusunda devam edilmelidir,

Klimanı temizlet nefesini koru

klima temizliği

Ortam sıcaklığı ve nemin çok yüksek olduğu bölgelerde klimalı ortamlarda kalarak sıcaklığın ve nemin uygun şartlarda olmasını sağlamak önemlidir.


Astımlı olgular için ortamdaki havanın en uygun nem miktarı yüzde 30–50 arasıdır. Fakat, klima kullanımında özellikle ortam sıcaklığının fazla soğutulmaması ve klimanın direkt kişin üzerine hava akımı vermemesi gerekir.

Ayrıca klima filtrelerinin düzenli olarak temizlenmesine dikkat edilmelidir. Aksi halde klima faydadan çok zarar verebilir. Temizliği iyi yapılmayan klimalarda bazı mantarlar ve çok tehlikeli bakteriler üreyebilmektedir. Bu mantar ve bakterilerin hava yoluyla akciğerlere ulaşması neticesinde astım krizleri ve ölümcül zatürreler (pnömoni) olabilmektedir.

Su tesisatı değişikliği akciğer enfeksiyonu nedeni olabilir

Legionella pnömonisi (Lejyoner hastalığı), ‘Legionella pneumophilia’ adlı bakterinin neden olduğu bir akciğer enfeksiyonu olarak tanımlanır. Bu bakteri nem ve su içeren ortamlarda yaşayabilmektedir.

Yaşlılar, kanser hastaları, kronik akciğer hastalıklarına sahip kişiler, sigara kullananlar, kortizon ve türevlerini kullananlar, yakın zamanda otel konaklamalı seyahat öyküsü olanlar ve evlerindeki su tesisatında değişiklik yapanlar bu hastalık açısından risk altındadırlar.

Legionella pnömonisinin belirti ve bulguları hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonu belirtilerinden, ölümcül seyreden pnömoniye kadar çeşitlilik gösterebilir. Genellikle ilk 24-48 saat içinde halsizlik, kırıklık, kas ağrıları ve şiddetli baş ağrısı belirtileri görülür.

Ardından önce ani yükselen ateş, daha sonra ise akciğer röntgeninde pnömoniye bağlı gölgelenmeler saptanır. Bunlara bazen kuru öksürük, yan ağrısı, bilinç bozukluğu, bulantı, kusma ve ishal gibi belirtiler de eklenebilir.


Ağır pnömoni durumunda hastalarda ciddi solunum yetmezliği gelişmekte, takip ve tedavilerinin yoğun bakım koşullarında yapılması gerekmektedir.

Astım nedir? Neden olur? Tedavisi nasıl yapılır?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.