Banyo veya duş alma süresi 10 dakikayı geçmesin!

İdeal banyo veya duş alma süresi kaç dakika olmalı? Suyun sıcaklığı nasıl olmalı? Sabun ve banyo köpükleri zararlı mı?

Banyo veya duş alma süresi 10 dakikayı geçmesin!

Vücudumuzdan toksinlerin atılmasından sindirim sistemine, kan dolaşımından, besinlerin emilimine kadar birçok sistemin işleyişinde hayati bir rol üstlenen su, genel sağlığımız açısından da son derece önem taşıyor.

Yeterli miktarda su tüketimi diğer organlar gibi cildin de vazgeçilmezlerinden biri. Sağlıklı cilt için zararlı içeceklerden banyo süresine kadar birçok konuda bilgi veren Acıbadem Ankara Hastanesi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Bahar Öznur, günde 8 bardak su tüketilmesi gerektiğini vurguluyor.


Sağlıklı, ışıl bir cilde sahip olan kişilerin ortak özelliklerine bakıldığında, genetik etkenlerin dışında, günlük su tüketimine gösterdikleri özen dikkat çekiyor. Aslında bu durum bir rastlantı değil. Çünkü beden sağlığının yanında parlak ve ışıltılı bir cilt için günlük su tüketimine dikkat etmek gerekiyor.

Dr. Bahar Öznur’un paylaştığı bilgiye göre, su ihtiyacının yeterince karşılanmamasına bağlı ortaya çıkan kuruluk, cildin direncinin düşmesine ve kırışmaya daha yatkın hale gelmesine neden oluyor. Vücudu dış etkenlere karşı koruyan en önemli bariyer olan cildin korunması için vazgeçilmezler arasında yer alan su, saçımızın hatta tırnağımızın da kalitesini artırıyor. Dr. Bahar Öznur, zamana karşı koyabilmek için kullanılabilecek anahtarlardan birinin de yeterli miktarda su tüketimi olduğunu söylüyor. Kadınlar için özel bir dönem olan menopoz sürecinde de günlük alınması gereken su miktarına özen gösterilmesi hem semptomları azaltmada, hem de cilt kuruluğu ve kaşıntının giderilmesine yardımcı oluyor.


Hiçbir sıvı içecek suyun yerini alamıyor

Su vücuttaki toksinlerin atılmasına da yardımcı oluyor. Bazen suyun yerine tercih edilen meyve suları gibi glisemik indeksi yüksek içecekler ise aksine toksinlerin artırıyor ve akne gelişmesini tetikleyebiliyor. Dolayısıyla aknesi olan ya da bu konuda tedavi gören kişilerin de bol su tüketmesi önem taşıyor. Bununla birlikte cildin inflamasyonu ile giden kronik kaşıntılı bir hastalık olan egzamaya bağlı cilt kuruluğunu önlemede de su önemli bir yardımcı oluyor.

Kafeinli içecekler kollojen sentezini etkiliyor

Yapılan araştırmalarda her gün yüksek dozda kafeinli yiyecek ve içeceklerin tüketilmesinin kollajen sentezini olumsuz bir şekilde etkilediğini gösteriyor. Dolayısıyla aşırı kafein tüketiminin yara iyileşmesi ve yaşlanma süreçlerine olumsuz etkilere neden olabildiğini söyleyen Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Bahar Öznur, “Bu nedenle cola ve enerji içeceği olarak satılan popüler içeceklerin aşırı tüketiminin diğer yan etkilerinin yanında cilt için de olumsuz sonuçlar doğurabileceği unutulmamalı” diyor.

C vitaminini ihmal etmeyin

Cilt kuruluğunu önlemek ve ışıl ışıl bir cilde sahip olmak için gün içinde 8 bardak su içmenin yanında bol miktarda meyve ve sebze tüketiminin son derece önem taşıdığını belirten Dr. Bahar Öznur, sözlerine şöyle devam ediyor: “Özellikle C vitamini, serbest radikallerle savaşarak hem cildin gençleşmesine katkı sağlıyor, hem de nem veriyor. Ayrıca kollajen sentezini de artırıyor. Bu nedenle, özellikle portakal, mandalina, greyfurt, kivi, brokoli, maydanoz ve kuşburnu gibi C vitamininden zengin besinleri tüketmek gerekiyor.”

Sıcak değil, ılık suyla duş alın


Cilde nemini sağlamakla birlikte, kurumasının önlenmesi ve neminin korunması için alınacak bazı tedbirlerin olduğunu hatırlatan Dr. Bahar Öznur, bu konuda yapılan en önemli hatanın sıcak suyla duş almak olduğunu belirtiyor. Dr. Bahar Öznur, “Uzun süren ve banyo köpükleriyle yapılan duşlar da cilt kuruluğu artırıyor. Bu nedenle banyo ve duş süresinin 10 dakikadan uzun olmamasına özen göstermek gerekiyor. Ayrıca sabunlar cildi kuruttuğu için pH derecesi 5.5 olan sabunsuz temizleyiciler veya yağ ile gliserin oranı yüksek sabunlar kullanılmasında yarar var” diyor.

Kırışıklık giderici besinler: Cilt güzelliği için öneriler


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.