Gıda alışverişinde ürün etiketindeki bu zararlı kodlara dikkat!

Hazır alınan paketli gıdalar üzerindeki etiketlerde önemli bilgiler yer almasına rağmen birçok tüketici etiketler üzerindeki bilgilerin ne anlama geldiğini bilmiyor. Etiket okuma alışkanlığının yüzde 50 civarında olduğu Türkiye’de daha çok son kullanım tarihine bakılmakla yetinilirken gıdalar içinde farklı kodlarla gizlenen Çin tuzu, tatlandırıcılar ve yapay gıda boyları tüketiciler tarafından farkında olmadan tüketiliyor.

Gıda alışverişinde ürün etiketindeki bu kodlara dikkat!
Gıda alışverişinde ürün etiketindeki bu kodlara dikkat!

Her bilinçli tüketicinin dikkatle okuması gereken paketli gıdalar üzerinde bulunan etiketler, satın aldığımız ürünün sağlımıza etkisi konusunda önemli bilgiler veriyor. Yağ, tuz, şeker, protein ve karbonhidrat gibi günlük ne kadar tükettiğimizi bilmemiz gereken besinleri etiketler sayesinde ölçmek kısmen mümkün olsa da tüketicilerde etiket okuma alışkanlığının yüzde 50 gibi düşük ortalamalarda olması tüketilen gıdalar hakkında daha az bilgiye sahip olduğunu gösteriyor. Etiketleri “Öncelikle kendi sağlığımız için okumalıyız” diyen Emsey Hospital’dan Diyetisyen Kübra Öztürk “Sağlık beslenmenin yani yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması için ne tükettiğimizi anlayabilmemiz, satın aldığımız ürünün bizim sağlımıza etkisini bilmemiz için gıda etiketi okuma alışkanlığı edinmemiz oldukça önemli.” uyarısında bulundu.

Gıda etiketleri üzerindeki bu kodları gördüğünüzde dikkat edin!

Etiketlerde kodlarla gizlenmiş besinlere dikkat çeken Öztürk, tehlikeli maddelere dikkat çekti: “Özellikle cipslerde bolca kullanılan Çin tuzu, gıda maddelerinde E-621 koduyla kodlanmaktadır. Bütün gıdaların tadını güzelleştiren bir katkı maddesidir ve 4. tat olarak anılmaktadır. Özellikle obeziteye sebep olduğu kanıtlanmıştır. Doyma isteğinin geç gelmesinden dolayı yemek isteği uyandırmaktadır. Fast-Food ürünlerinde oldukça fazla kullanıldığı için obeziteye etkisi buradan da kaynaklanmaktadır. Ayrıca yapılan araştırmalarda vücut sinirleri üzerinde olumsuz etkisi olduğu gözlemlenmiştir.”


Yapay gıda boyalarının alerji, astım kanserojen etkisi var

Örneğin E102 kodu ile paketlerde belirtilen tartrazin çocuklarda astım, baş ağrısı yetişkinlerde alerjilere neden olabiliyor. Paketli ürünlerde en sık karşılaşılan gıda boyaları ve kodlarını ise şöyle sıralayabiliriz: E120 Karmin, Sunset Yellow (E110), Karmoisine( E122) Quinoline (E104) Allura Red( E129)Sunset Yellow (E110), Allura Red (E129). Bütilat Hidroksi Anizol (BHA) ve Bütilat Hidroksi Toluen (BHT) ise bazı katı ve sıvı yağların bozulmalarını önlemek için kullanılan katkı maddelerinden biridir. Özellikle küflere karşı etkili olabilmektedir. Yapılan araştırmalarda sinir hücrelerine zarar verdiği tespit edilmiştir. Yapılan bir başka araştırmalarda ise davranış bozukluklarına sebep olabildiği söylenmektedir.

Diyet veya light ürün konusunda doğru bilinen yanlışlar var

Dyt. Kübra Öztürk, diyet ve light gıdalar konusunda doğru bilinenlere açıklık getirdi: “En çok yapılan hatalar diyet ürünlerin kalorisiz olduğunu düşünmek. Light ürün amblemli ürünlerin genel olarak eşdeğer başka bir ürüne göre enerjisi yüzde 30 veya yağ oranı yüzde 50 oranında azaltılmıştır. Bu ürünlerin kalorisi hiç yok anlamına gelmez ve bu yüzden light ürünleri tüketirken de dikkatli ve bilinçli olmak gerekir. Yine sıkça yapılan hatalardan biri de kepekli ürünlerin kalorisinin beyaz un ile hazırlanan ürünlere kıyasla daha düşük olduğunu düşünmek. Örneğin beyaz ekmek ve tam buğday ekmeğinin kalorileri denktir. Fakat biz tam buğday ekmeğini kan şekerini dengelediği için ve daha uzun süre tokluk sağladığı için tercih etmeli, tüketiminde ise yine porsiyon kontörlü yapmalıyız.”

Market alışverişi yaparken şunlara dikkat edin!

Kübra Öztürk, market alışverişlerinde gıda alınırken şunlara dikkat edilmesini tavsiye etti: “Tüm gıdalar için öncelikle son kullanma tarihi kontrol edilmeli. Ambalajının zarar görmemiş olması, ekmek ve benzeri gıdalar satın alınırken mutlaka ambalajlı olanları tercih edilmeli. Süt, meyve suyu gibi ürünleri satın alırken UHT yöntemiyle paketlenen Tetra Pak kutuda olanlar seçilmelidir. Konserve gıdalarda ürünün bombelenmemiş olmasına dikkat etmeliyiz. Trans yağ ise diyette alımının artmasıyla kalp damar hastalıklarının görülme oranını yükseltmektedir.

Alınan ürünlerin trans yağ içermemesine veya 1 paketinde en fazla 0,5 gram içermesine dikkat etmek önemli. En iyi tercih ise trans yağ içermeyen ürünlerin alınmasıdır. Paketli gıdalarda bir diğer dikkat etmemiz gereken unsur ise tuz miktarıdır. Günlük tuz alımı, sağlıklı bireyler için ortalama 5 gram olmalıdır. Paketli ürün alırken porsiyon başına düşen tuz miktarını mutlaka hesaplanmalı. Sodyum seviyeleri yüksek paketlerden de olabildiğince uzak durulmalıdır.”

Bunları azaltın:

Doymuş yağ: Fazla doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları, obezite ve kanser riskini artırıyor. Bu nedenle 1 paket üründe 1 gramdan daha az doymuş yağ olması gerekiyor.

Trans yağ: Trans yağ alımı arttıkça, kalp damar hastalıklarının görülme oranı yükseliyor. Alınan ürünlerin trans yağ içermemesine veya 1 paketinde en fazla 0,5 gram içermesine dikkat etmek önemli. Bu anlamda yapılacak en iyi tercih, trans yağ içermeyen ürünlerin tercih edilmesidir.

Kolesterol: Kolesterol miktarı da başta kalp-damar sağlığı için minimum düzeyde olması gerekiyor. Bunun için paketinde 20 mg’dan daha az kolesterol içeren gıdaları tercih etmek gerekiyor.


Tuz: Paketli gıdaların 100 gramında 1,25 gramdan fazla tuz içermemesi önemli. Çünkü fazla tuz alımı; yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, felç, mide-bağırsak hastalıkları, kanser gibi kronik hastalıklara neden olabiliyor.

Sodyum (Na): Tuzun bir bileşeni olan sodyum, başta hipertansiyon olmak üzere damar sağlığı ve böbrek sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip. Özellikle fazla tuz içeren kraker, tuzlu bisküviler, salça, zeytin, fazla tuz eklenmiş ekmekler, turşu, konserveler gibi salamura gıdalar fazla sodyum içeriyor. Tuz tüketiminde günlük olarak 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı) geçmemek gerekiyor.

Paketteki gıdada ise 100 kalori başına 120 mg’dan fazla sodyum içeren ürünlerin tüketilmemesi öneriliyor. Ayrıca MSG diye geçen Monosodyum glutamat içerikli ürünlerin de; gebe, emzikli, çocuk ve yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, felç, mide-bağırsak hastalıkları, böbrek hastalıkları ve kanser gibi kronik hastalıkları olan kişilerin tercih etmemesi gerekiyor.

Şeker: Paketli bir ürünün her porsiyonunda en fazla 9 gram şeker bulunması gerekir. Şeker içeren gıdalara gün içinde sıkça yer vermek, insülin hormonunun fazla salgılanmasına bu da damar harabiyeti ve karaciğer yağlanması gibi sorunlara yol açabiliyor. Ayrıca paketli bir besindeki şeker içeriğinin etikette sadece şeker olarak bulunmadığına da dikkat çekiyor. Dolayısıyla etikette; yarı beyaz şeker, rafine şeker, şeker çözeltisi, invert şeker şurubu, glukoz şurubu, susuz dekstroz, fruktoz şurubu, mısır şurubu, maltoz şurubu ve ham kamış şekeri gibi ibareler de o üründe şeker olduğunun bir göstergesi.

Bununla birlikte kutu içeceklerin de şeker ilaveli olduğunu ve abartıldığında alınması gereken günlük şeker miktarının çok üstüne çıkılmasına neden olabileceğini unutmamak gerekiyor. Bu nedenle sodanın sade ve meyve sularının “yüzde 100 doğal” ve “şeker ilavesiz” ibareli olması da çok önemli.

Dengeleyin:

Karbonhidrat, protein ve yağ: Gıda etiketi okurken karbonhidrat açısından eklenti şekeri az, bol lifli ve yağ açısından trans ve doymuş yağı az ürünleri seçmek, bu üç bileşenin dengeli bir şekilde alınmasını sağlıyor.

Bunları artırın:

Lif: Bağırsakların koruyucu kalkanı, kabızlık düşmanı lif, hazır besinlerde özellikle bisküvi, ekmek gibi tahıllı gıdalarda yer aldığından paketli ürünlerin liften zengin olmalarına özen göstermek gerekiyor. Bunun için 1 pakette 7 gr’dan fazla lif içeren besinler tercih edilmeli.
Vitaminler- mineraller: Bu vitamin ve minerallerin alınmasında bir engel yoksa etiketinde A vitamini, C vitamini, B vitamini, potasyum, kalsiyum, demir yazan gıdaları tercih etmek sağlık açısından avantaj sağlıyor. 

Yüzde işareti: Genellikle ‘%Günlük Değer’, ‘%GD’, ‘%RDA’, ‘% Daily Value’ veya sadece ‘%’ olarak yer alan yüzde işareti, satın aldığınız bir üründeki değerin (örneğin kalsiyum) günlük ortalama ihtiyacın ne kadarını karşıladığını gösteriyor.

Bunlara dikkat!

Glüten içerir: Buğdayda bulunan bir protein türü olan glüten, başta çölyak olmak üzere, bazı kişilerde hassasiyete yol açarak, sindirim ve emilim problemine neden olabiliyor.


Laktoz içerir: Süt ve süt ürünlerinde yer alan bir karbonhidrat olan laktoz, bazı kişilerde şişkinlik, gaz, ishal, kabızlık gibi rahatsızlıklara yol açabildiğinden kişilerin etiketteki bu ibareye dikkat etmesi gerekiyor.

Monosodyum glutamat: Hazır gıdalardaki gizli tehlike


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.