3 yabancı dili iyi derecede biliyorum. Önce Saint Joseph Lisesi, sonra Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi ve medya yüksek lisansı için Bilgi Üniversitesi’ne gittim. Tv, reklam sektörlerinde metin yazarlığı yapıp, program sunarken neden bir anda İnce İşler adında bir kanal kurup insanlara cinsellik ve ilişkiler anlatmaya başladım. Neden? Bu ülkede tüm seksler serbest, bir seksin kendisi yasak da ondan. Vaktin varsa anlatayım.
İnce İşler: Neden Türkiye’de seks anlatıyorum?
Her şey Anadolu’da yapılan bir cinsel bilgi ve tatmin araştırmasını defterlerden excel tablosuna geçirmemle başladı. O zamanlar daha orta okul başında, ergenliğin doruklarında, bıraksan düz duvara tırmanacak enerjiyi depolamış, saçlar tas gibi Amerikan tıraşı, Alman kalenin neden Alman kale olduğu merak eden bir çocuğum. Anadolu’da Cinsel Bilinç ve Tatmin isimli bir araştırma yapılmış. Bir şekilde ben bilgisayarı, klavyeyi iyi kullanıyorum diye elle yazılmış tüm o sayfaları tek tek dijitale geçiriyorum.
O çocuk yaşımda bile cinselliğin İstanbul’un hemen dışına çıkınca nasıl algılandığı beni çok şaşırttı. Orgazmın bırak ne olduğunu, kelimesini duymamış kadınlardan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan kurtulmayı kurşun döktürmekte arayanlara uzanan geniş bir ansiklopedi yazdıktan sonra dedim ki “Hacı bunları insanlar basıl bilmiyorlar? İşin temeli bu.
Cinsel hayatında mutsuz olan hayatının %50’sinde, ergenliğinin %100’ünde mutsuz demektir. İnsanlara bunu anlatmam lazım” dedim. Taktım kafayı. Gündüz okula gidiyorum geceleri ergen Batman gibi kadın-erkek ilişkileri hakkında daha Google olmayan webde araştırmalar yapıyorum filan. Öğreneyim de anlatayım diye.
O günlerin üstünden 19 yıl geçmiş. 10 yıldır Cosmopolitan’da ilişkiler ve cinsellik üzerine yazılar yazıyorum. Anlatabildim mi insanlara? Hayır. Ne değişti? Hiç. Kimse izlemiyor, izlese de paylaşmıyor. Paylaşacak olsa bile Türkiye’min yasaklarıyla köşeye sıkışmış Youtube Türkiye ofisi buna izin veremiyor. Neden? Çünkü ayıp. Bu ülkede seksin zaten sadece gerçeği ayıp. Mecazını anlamıyoruz, anlasak da artık zevk mi alıyoruz bilinmez, rahatsız olmuyoruz.
Mesela “seks” diyemezsin. “Cinsellik” diyeceksin.
Öyle dediğinde başka bir eylem oluyor çünkü. Yani meclistekiler ulusal televizyona çıkıp birbirine en kibar ifadelerle gafil, şerefsiz diyor bunlar ayıp değil, ben “seks” diyorum o ayıp.
Mesela Caddebostan’da oturuyorum ben. Çekimleri de evimde, tatlış duvarımın önünde yapıyorum. Ama çekimleri evimde bile olsa akşam 7’den sonra yapabiliyorum. Çünkü buralar bir zamanlar sayfiye yeriydi, şimdi şantiye yeri. Sabah 8’de başlayan kato ve çekiç sesleri kulaklarımızla, havada uçuşan toz zerrecikleri ciğerlerimizle, her gün habersiz kapanan yollar, köprüler sinirlerimizle cinsel ilişkiye giriyor o ayıp değil, ben çıkıp “Her gün ortalama 100 milyon çift cinsel ilişkiye giriyor” diyorum o ayıp mı?
Canım ülkemde her 4 saatte bir kadın tecavüze uğruyor bu ayıp değil. Ben çıkıp, “Cinsel organını evde bırak” diyorum o ayıp oluyor.
Yargıtay ülkemdeki hukuk sistemi tıkır tıkır işlediği için işi gücü bırakıp yeni seks kriterleri ve cinsel pozisyonlar üzerine kanunlar düzenlemeye kalkıyor bu ayıp değil, ben çıkıp genç nesillerimize zeval gelmesin diye erkek için en tehlikeli pozisyonu anlatıyorum o ayıp.
Canım ülkemde 1946’dan bugüne oralama 4 yılda 1 ekonomik kriz oluyor. Krizler ülkemde şaka konusu oluyor. Ben çıkıp “Yapılan araştırmalara göre kriz dönemlerinde kozmetik ve cinsellik sektörü yükselişe geçiyor Türkiye bunun için sürekli seks düşünüyor” diyorum. Ayıp oluyor.
Ülkemde ilişkiler ve evlilik kurumuna yol göstermesi için görevlendirilmiş Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, “… bir kadın börek yapamıyorsa o yuva yıkılmaya mahkumdur” diyor. Bu geniş vizyonlu yaklaşımla ülkemizin geleceğine ayıp olmuyor. Ben çıkıp, “Yuvayı Dişi Kuş mu Yapar?” diyerek yıllarca topladığı çalılarla yuva yapıp dişisini bekleyen Çardak Kuşu’nu bizlere örnek olsun diye anlatıyorum. Bu ayıp oluyor.
Memura 14 kuruş zam yapılıyor da mecliste indiregandi paralardan, 1 alana 1 bedava makam araçlarından tek kelime bahsedilmiyor. Millet vekilleri şu ceplerindeki uçkurları bir türlü doyuramıyorlar o ayıp olmuyor. Ben herkese örnek olsun diye 48 saat uçkuru peşine dişi peşinde aç, biilaç koşarak sonunda ölen “Uçkuru Kaderine Hükmeden Antechinus Faresi”ni anlatıyorum o ayıp mı oluyor şimdi?
Bu ülkede en yüksek vergi gelirleri içinde 2’nci sırada senden, benden, ondan aldıkları İdari Para Cezaları geliyor. 3’ncü kalem olan Motorlu Taşıt Vergisi’nde devlet aldığı vergiden vergi alıyor. Bu yasalar, kanunlar ayıp olmuyor da ben dünyadaki acayip seks yasaları ve yasaklarını anlatıyorum o ayıp oluyor demek ki.
Neticede yakında 94’ncü yılını kutlayacağımız Cumhuriyet’t bir dokunmadık kulak arkasını bırakmış Türkiye politikalarının yaptıkları ayıp değil, biz kız arkadaşımızla el ele tutuşursak, kızlarımız etekle gezerse, birimiz çıkıp da cinsellik korkulacak bir şey değildir derse gerçekten çok ama çok ayıp. Biraz ayıp mı etsek birbirimize? Bilemedim ki bu topraklarda benim kafalar iyice karışık.
