Diyabet hastalarına yaşam kalitesini artıran öneriler

Son yıllarda hızla yaygınlaşan yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı, diyabete zemin hazırlıyor. Diyabet hastalarına kaliteli yaşam için 5 altın öneri…

Diyabet hastalarına kaliteli yaşam için 5 altın öneri

Sinsi bir şekilde ilerleyen diyabet iyi kontrol edilmediğinde, özellikle kalp, böbrek, ayak ve gözler için ciddi bir tehdide dönüşebiliyor. Toplumda her 10 kişiden 1’inde görülen diyabetin zararlı etkilerinden korunmak için ise kan şekerini kontrol altında tutmak büyük önem taşıyor. Memorial Antalya Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, diyabet hastalarına yaşam kalitesini yükselten 5 altın kuralı anlattı.

Erken belirtilere dikkat edilmeli!

Diyabet genetik geçişli bir hastalıktır. Doğru yöntemler ve yaşam tarzı değişiklikleri ile önlenebilir. Çok su içme, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve cilt yaralarında geç iyileşme gibi belirtiler, diyabete işaret edebilir. Bunların erken dönemde fark edilmesi ve gerekli önlemler alınarak yaşam tarzı değişikliklerinin yapılması önemlidir. Ancak buna rağmen diyabetin ortaya çıktığı durumlarda, yaşam kalitesinin düşmemesi için hastaların bazı kurallara uyması gerekmektedir.


1 – İdeal kilo için sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz

İdeal kilo, hem diyabetin önlenmesi hem de diyabet hastalarının yaşam kalitesi açısından oldukça önemlidir. Toplumda Tip 2 diyabet riski olan kişilerde belirtilerin erken dönemde saptanması ve doğru bir şekilde yönetilmesi, diyabetin önlenmesi açısından gereklidir. Tip 2 diyabet riski taşıyan kişilerin vücut ağırlıklarından %5-7 kilo kaybı sağlanması, %56 oranında hastalığın önlenmesine yardımcı olacaktır.

Kilolu olan diyabet hastalarının ise üç aylık bir dönemde %7 oranında kilo vermesi iyi bir başlangıç kabul edilir. Hastaların doğru beslenme ve günlük egzersiz düzeni ile kilo kontrolü hedeflenmektedir. Sağlıklı beslenmeye önem verilmeli ve özellikle katkı maddeli gıdalardan uzak durulmalıdır. Düzenli egzersiz, günlük fiziksel aktiviteleri artırmak ve sağlıklı beslenme diyabetten korunmak için de önemli faktörlerdir.

Yüksek tansiyon nedir? Hipertansiyon nasıl düşürülür?

2- Düzenli kalp, kolesterol ve tansiyon kontrolü

Diyabet hastalarında kalple ilgili sorunların görülme sıklığı, diyabeti olmayanlara göre 2-4 kat daha fazladır. Özellikle kandaki şeker yüksekliğine bağlı olarak kalp damar yapısı bozulmakta ve damar sertliği nedeniyle de damar tıkanıklıkları oluşmaktadır.

Şeker hastalarının, olası bir kalp hastalığı riskine karşı tansiyon ve kolesterol değerlerini düzenli olarak kontrol ettirmeleri de ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü hipertansiyon ve yüksek kolesterol, özellikle diyabetliler için sık görülen kardiyak sorunların başında gelmektedir.


Sigara kullanımı kalp hastalıklarından ölüm riskini en az 4 kat artırmaktadır. Bu nedenle sigaraya hiç başlamamak eğer içiliyorsa da bırakmak, özellikle diyabet hastaları için ayrı bir önem taşımaktadır.

3- Şeker ve böbrek fonksiyonu takibi

Diyabet, uzun dönemde böbrek sağlığını olumsuz etkileyen ve kişiyi böbrek yetmezliğine götürebilen önemli bir süreçtir. Diyaliz tedavisi gören hastaların % 30-40’ında böbrek yetmezliğinin nedeni diyabete bağlı böbrek hasarıdır. Uygun ilaç tedavisi, diyet ve egzersiz programı, kan şekeri düzeyi ile kan basıncı normal sınırlarda tutularak böbrekler diyabetin olumsuz etkilerinden korunabilmektedir.

Diyabet hastaları, böbrek fonksiyonlarını düzenli olarak takip ettirmeli ve kan şekeri seviyelerinin de uygun sıklıkla kontrolünü sağlamalıdır. Ayrıca kilo fazlalığı olan, az hareket eden, ailesinde diyabet bulunan gibi diyabet gelişimi riskine sahip kişilerin yılda bir kez kan şekeri ölçümü yaptırmaları, diyabetin erken tanısı ve etkin olarak tedavisi için önemlidir.

4 – Diyabetik ayak riskine karşı düzenli ayak bakımı

Diyabet hastalarında ayak bakımı çok önemlidir. Diyabetik ayak oluşması, uzuv kaybını da beraberinde getirebilir. Bu nedenle ayak bakımında bu kurallara mutlaka dikkat edilmeli:

  • Ayna yardımıyla her gün ayak parmak araları ve tabanı kontrol edilmelidir.
  • Ayaklar her gün yıkanmalı ve yumuşak bir havlu ile kurulanmalıdır.
  • Ayak yıkama suyunun ısısı ölçülmelidir. Çünkü ayaklarda olan his kaybı, şiddetli yanıklara sebep olabilir.
  • Ayak uzun süre sabun gibi kimyasala maruz bırakılmamalıdır. Bu durum çatlamaya yol açarak enfeksiyon riskini artırır.
  • Banyodan sonra kuru ciltlerde krem kullanılabilir ancak parmak aralarına krem sürülmemelidir.
  • Pedikür diyabetik hastalarda çok riskli olduğundan yapılmamalıdır. Pedikür yapılacaksa da mutlaka deneyimli bir elde ve hastanın kendi malzemeleriyle yapılmalıdır.
  • Tırnak batığına yol açmamak için tırnaklar küt bir şekilde kesilmeli, kenar uçları törpü ile düzeltilmelidir. Tırnak batık problemi varsa da kesme işlemini profesyonel bir kişinin yapması gerekir.
  • Evde bile mutlaka pamuklu çorap giyilmelidir. Çorabın çok sıkı olmaması, dikişsiz olması gerekir. Dikişler zamanla kronik temasla ayakta yaraya yol açabilir.
  • Ayakkabıyı giymeden önce içi kontrol edilmelidir. Ayakkabı içinde ufak bir cisim veya tabanın kalkması gibi durumlar deriye hasar verebilir. Ayakkabıların içi ılık bir bezle temizlenmeli ve mutlaka kurutulmalıdır.

katarakt ameliyatı göz teşhis tedavi

5 – Görme kusurları oluşmadan düzenli göz taraması


Diyabetin hasar verdiği organlardan biri de gözlerdir. İyi kontrol edilemeyen diyabet, gözle ilgili bazı sorunları da beraberinde getirebilir. Örneğin, katarakt oluşumuna sebep olmak veya kataraktın oluşumunu hızlandırmak, göz içi basınç artışı, lenste değişikliklere sebep vererek kırma kusurlarında değişiklikler/dalgalanmalar, retinadaki görme merkezinde ödem yaratarak görme kaybı, retinada yaygın hasar yaparak göz içi kanamaları/bant oluşumu ve hatta retina ayrışması gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Bu yüzden hasar görmeden önce göz sağlığını denetim altına almak ve düzenli olarak taramalara gitmek çok önemlidir.

Gizli şekeriniz olduğunu nasıl anlarsınız?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.