Panik atak nedir? Belirtileri neler?

Çağımızda en çok artma eğilimi gösteren ruhsal bozuklukların başında panik atak bozukluğu geliyor. Peki panik atak nedir? Panik atak belirtileri ve tedavisi nasıl?

Panik atak nedir? Belirtileri neler? Nasıl tedavi edilir?

Panik atak nedir?

Panik atağı, başta panik bozukluğu olmak üzere, birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı bedensel hastalıklarda (tiroid bezinin aşırı çalışması, kan şekeri düşüklükleri, enfeksiyon hastalıkları, kansızlık vb.) görülebilen; beklenmedik bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkan; bunaltı, korku ve yoğun endişe karışımı bir nöbettir.

Panik atakları en sık panik bozukluğunda görülür. Panik bozukluğu olan kişi birçok panik atağı geçirir. Panik atağı yaşayabileceğine dair yoğun bir korku duyar ve her an panik atağı geçireceğine ilişkin bir beklenti içindedir. Bundan kurtulmak ve kendini rahatlatmak için ” kaçınma” davranışları geliştirir.


Panik atak belirtileri neler?

Panik atak belirtileri; çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalp hızında artış olması, terleme, titreme, nefes darlığı, boğulma hissi, soluk kesilmesi, göğüste ağrı, sıkıntı, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, bayılma hissi, olayları ve çevreyi bir sis perdesinin gerisinden bulanık algılama, kendine yabancılaşma, uyuşma ve karıncalanma, üşüme, ürperme, ateş basması, kontrolü yitirme, çıldırma ya da ölüm korkusu panik atak sırasında ortaya çıkan belirtiler arasındadır. Panik atakta bu belirtilerin en az dört tanesi görülmektedir.

Panik atak geçiren kişi ne yapmalı?

Panik atak geçiren kişi ne yapmalı?

Panik atak esnasında, öncelikle kişinin uygun bir yere oturması gerekir. Burundan yavaşça nefes alınıp, 5 saniye tutulduktan sonra, yavaşça dudaklar büzülerek nefes verilmelidir. Kişi kendini rahat hissettiği bir anını gözünde canlandırarak, dikkatini burada toplamalıdır. Çevredeki ayrıntılara odaklanmaya çalışılmalıdır. Panik atak nöbeti yaşadığını düşünenler korkacak bir şey olmadığını ve bu durumun birazdan geçeceğini içinden tekrarlamalıdır.

Acelecilik panik atağı tetikliyor!

Panik atakları ve panik bozukluğundan korunmak, atakların yinelemesini önlemek için kişinin kendinde yapabileceği değişikliklerin başında acele etmemek yer alır.

Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sercan, “Hepimiz hızlı olmak isteriz ama hızlılık ile acelecilik farklıdır. Hızlı olmak birim zamanda daha çok sayıda iş yapmak ya da daha uzun bir yolu almaktır. Bir kişi çalışarak, ustalaşarak, güçlenerek hızlı olur. Oysa acelecilik yapılacakları “bir an önce” yapma isteğidir. Bu bir zorlamadır.

Acemiyken, yeterince güçlü ya da becerikli değilken bir an önce yapmak istemekle hiçbir durum ya da nesne olabileceği zamandan daha erken olmaz. Hiç gerçekleşmez. O nedenle acele işe şeytan karışır denir. Çünkü acele yapılan iş başarılmaz, sakarlık olur, gecikir. Acelecilik bir zorlamadır. Zorlama bir yandan iş yapılacak nesneye, çevremizdeki kişilere ama en çok da kendimize olur. Özellikle bizim acelemiz dışında, çevreden kaynaklanan zaman sıkışıklıklarında acelecilik büyük bir basınca dönüşür” tespitini yapıyor.

Bu davranış ister kişinin kendisinden, ister çevresinden kaynaklansın yinelendiğinde giderek süreklilik kazanır, artık kişi aceleci olmuştur.


panik atak nasıl geçer

Ya aceleci kişi bir panik atak geçirirse ne olur?

Panik atağının bir an önce geçmesini ister. Olağan koşullarda en çok 10 dakika sürecek panik atak tam da bir an önce geçmesi beklendiğinden hem daha uzun hissedilir, hem de uzar. Oysa panik atakların yatışması, süresinin kısalığı, hiçbir şey yapmadan, telaşlanmadan beklemektir. Panik atağı geçiren kişiler acele ettikleri için panik atakları yineler. Panik atak beklentisi de aceleci kişilerin ya panik atak yine olursa beklentisiyle oluşur. Aceleci kişiler bir an önce rahatlamak istediklerinden panik atak yaşadıkları yerlerden ve durumlardan kaçınırlar. Bunlar da tekil panik atakları, panik bozukluğuna dönüştürür.

Panik atak konusunda nelere dikkat edilmeli?

Sabır kişinin olgunlaşmasıyla ilgili ölçütlerden biridir. Oluşların, süreçlerin zamanında bitişini bekleme gücü diyebileceğimiz sabır aceleciliğin tam tersidir. Sabrı kazanan kişilerin panik atak ve panik bozukluğu riski azalır. Prof. Dr. Mustafa Sercan, panik ataktan kendimizi korumanın yolları hakkında önemli bilgiler verdi.

1- Ertelemeyin.

Olanak ölçüsünde işlerinizi ertelemeyin, zorunlu zaman geldiğinde zamana sıkışırsınız. Bu da işi yapamama korkusu, acelecilik ve telaş demektir. Bundan sonrası Panik atak olabilir.

2- Yavaş davranın.

Grup içinde en önde mi yürüyorsunuz, sofrada yemeği en önce mi bitirirsiniz? Çoğu zaman karşınızdakinin sözünü keser misiniz? Bunu her fark ettiğinizde yavaşlayın. Grubun ortak hızına uymak çok zor olmaz. Bunu sürekli yaptığınızda yavaşlık sizin için bir alışkanlık haline gelir. Yavaşlık ile acelecilik bir arada olmaz.

3- Öğrenmek yavaşlık ister.

Yeni karşılaştığınız, yeni öğrendiğiniz bilgi ya da eylemler söz konusu olduğunda başarılı olmak için acele etmeyin. Kimse yapabileceğinden daha hızlı öğrenemez. Ancak ustalık yavaş öğrenmekle kazanılır, hız ustaların becerisidir.

4- Tek rakibimiz kendimiz.

Çağımız herkesi büyük bir yarış içindeymiş gibi hissettiriyor. Yani sürekli birilerini geçmemiz gerekiyormuş gibi… Sonra “ya geçemezsem?” korkusu, sonra “eyvah geçildim” ya da “eyvah geç kaldım” yerinmeleri. Oysa hiç kimse yapabileceğinden daha çoğunu yapamaz. Üzerimize düşen görev, kapasitemizin tamamını kullanabilmemiz için daha çok çalışarak ustalaşmaktır. Yapabileceklerimizin en çoğunu yapmaya uğraşabiliriz. Bunun bir an önce olması şart değil. Yalnızca dünkü kendimizi yenmek gelişme ve ustalaşma için yeterli. Biz geliştikçe, girdiğimiz her yarışta becerimiz kadar başarı elde ederiz.


Panik atağı ya da panik bozukluğundan korunmak için aceleden uzak durmak önemlidir.

Bipolar belirtileri neler? Manik depresif bozukluk nedir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.