Terleme ve ciltte solukluk Talasemi belirtisi olabilir!

Akdeniz anemisi olarak da bilinen talasemi, genetik bir kan hastalığıdır. Soluk cilt, huzursuzluk, büyüme geriliği, terleme ve gözlerde sarılık belirtileriyle kendisini gösteren talasemiyi Okan Üniversitesi Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Şevki Uyanık anlattı.

Terleme ve ciltte solukluk gibi belirtiler Talasemi habercisi olabilir!

Talasemi Nedir?

Talasemi, kırmızı kan hücrelerini yani alyuvarları etkileyen bir bozukluktur. Alyuvarlar kemiklerimizin içerisinde kemik iliği dediğimiz kısımda üretilirler. Alyuvarlar kanın içerisinde oksijeni taşıyan hücrelerdir. Oksijen alyuvarların içerisinde hemoglobin adını verdiğimiz bir molekül tarafından taşınır. Talasemide vücut bozuk hemoglobin üretir. Bu durum nedeniyle dokulara oksijen taşınamaz ve kansızlık gelişir.

“Talasemi Çeşitlerinden ‘Beta Talasemi Majör’ En Ağırıdır”

Talasemi, hastanın doğumunda vardır ve hasta bu hastalığı ömür boyu taşır. Bu hastalık, genetik bir hastalıktır. Talaseminin birçok çeşidi vardır. Bu çeşitliliğin sebebi hastalığın tuttuğu pek çok genin olması ve aneminin derinliğinin hastadan hastaya değişmesidir. Beta talasemi majör denilen tip, en ağır olan tiptir.


Beta Talasemi Majörün Belirtileri Nelerdir?

Semptomlar genellikle bebeklik çağında, doğumdan birkaç ay sonra başlar. Semptomlar arasında soluk cilt, huzursuzluk, büyüme geriliği, terleme, gözlerde sarılık ve kafa kaidesinde büyüme sayılabilir. Semptomların bazılarının nedeni normalde kan üretimi yapmayan kemik iliklerin (örneğin kafa kemiği) kan elemanı üretmek zorunda olmalarıdır.

Akdeniz Anemisi için bir test var mı?

Hastanın talasemi olduğunu ya da taşıyıcı olup olmadığını gösteren bir laboratuvar testi vardır. Ayrıca tanının kesinleştirilmesinde kullanılan genetik testler vardır.

Beta Talasemi Majör Nasıl Tedavi Edilir?

Beta talasemi majörü olan ya da ağır anemiyle seyreden her hangi bir talasemi alt tipi olan hastalar kan nakli ile tedavi edilirler. Kan nakli için sağlıklı bir bireyden kan alınır ve sonrasında bu tam kanın alyuvarları ayırılarak hasta kişiye nakledilir. Her ne kadar kan nakilleri, beta talasemi majörlü hastalarda tedavinin en önemli basamağı olsa da beraberinde bazı yan etkileri getirir. Bunlardan ilki kan yoluyla bulaşan bulaşıcı hastalıklardır. Bu hastalıklar büyük oranda kan bankacılığının gelişmesi ile engellenir olmuştur. Bunun yanında kan naklinin bir diğer önemli yan etkisi kan nakli ile birlikte demirin de naklediliyor olması ve böylelikle hastalarda demir birikiminin olmasıdır.


Demir talasemili kan alıcılarının kalp, karaciğer ve pankreas gibi organlarında birikerek olumsuzluklara neden olabilir. Bu olumsuzluklar arasında uzun dönemde ortaya çıkan kalp yetmezliği en önemli sağlık sorunudur. Günümüzde kalp yetmezliği talasemili kan alıcılarının en fazla ölüm nedenidir. Demir birikiminin önlenmesi için talasemili kan alıcıları düzenli olarak demiri bağlayarak vücuttan uzaklaştıran ilaçlar kullanmak zorundadırlar. Bu ilaçlar ağız yoluyla alınabildiği gibi cilt altından bir pompa yardımıyla 24 saat boyunca uygulanan şekillerde de kullanılabilir.

Kemik İliği Nakli Şart Mıdır?

Ağır talasemi, bazen uyumlu verici varlığında kemik iliği nakli ile tedavi edilebilir. Kemik iliği naklinin bir diğer adı kök hücre naklidir. Bu yöntemde kemik iliğinin bozuk hemoglobin üreten hücrelerinin yerine sağlıklı hemoglobin üreten sağlıklı bireylerin kemik iliği hücreleri nakil edilir. Talasemisi olan her hastaya nakil uygulanmaz. Sadece ağır beta talasemisi olan ve uyumlu vericisi olan talasemili hastalara nakil şartlarını sağlaması durumunda bir doktor heyeti tarafından karar verilerek yapılır. Bazı Akdeniz Anemisi majörlü hastalara ayrıca dalağın alınması amacıyla splenektomi (dalağın cerrahi olarak çıkarılması) işlemi bir tedavi olarak yapılır.

Taşıyıcılık Var İse Ne Yapılmalı?

Bir kişinin Akdeniz Anemisi hastası olabilmesi için Akdeniz Anemisi bozukluğunu taşıyan anne ve babalarının bu bozuk geni kişiye aktarmaları gereklidir. Yani bir kişinin Akdeniz Anemisi hastası olması için hem annesinin hem de babasının Akdeniz Anemisi taşıyıcısı veya hastası olmaları gerekir. Ebeveyninden sadece birisinin taşıyıcı ya da hasta olması durumunda kişi sadece taşıyıcı olacaktır. Bu durumda kan değerleri kan naklini gerektirecek kadar düşmez ve genellikle düzenli doktor kontrolüne ihtiyaç duyulmaz.

Türkiye’de evlilik öncesi Akdeniz Anemisi taraması şart koşulmaktadır.


Evlilik öncesi çiftlerden her ikisinde de Akdeniz Anemisi taşıyıcılığı saptanırsa doğacak çocuğun Akdeniz Anemisi hastası olması söz konusudur. Bu durumda ise Akdeniz Anemisi taşıyıcısı olan çiftlerin evlilik öncesi genetik hekimi tarafından değerlendirilmeleri ve gebeliğin doktor kontrolünde tüp bebek yöntemleri ile sağlanması ve Akdeniz Anemisi hastası olacak embriyonun uzaklaştırılarak sağlıklı embriyonun anne rahmine bırakılması ile sağlıklı bebek sahibi olunabilir. Dolayısıyla Akdeniz Anemisi taşıyıcısı olan çiftlerin evlenmelerinde sakınca yoktur. Fakat hastalıklı birey sahibi olmamak için genetik danışmanlık şarttır.

Hepatit: Ülkemizde bir toplum sağlığı sorunu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.