Meclis’te bir kez olsun bizim için kalkamaz mıydı elleriniz?

“Bir kereden bir şey olmaz” dediniz ya hani, bir kereden çok şey oldu! Bir kez için tecavüze uğrayan, istismar edilen çocuklar için toplanamaz mıydı Meclis? Bir kere bizim için kalkamaz mıydı elleriniz?

Meclis te bir kez olsun bizim için kalkamaz mıydı elleriniz? çocuk kadın cinsel istismar
Tarih: 21 Şubat 2018 – İstismar olaylarının araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporunun görüşmeleri sırasında Meclis Genel Kurulu’nun neredeyse boş olması dikkat çekmişti.

Çocuk susar sen susma!

Benim adım ne mi? Adımın ne olduğunun çok da önemi yok. Belki Eylül’dür, belki Leyla, belki Rabia Naz, belki Gizem… Var mı bir önemi? Ben hiç yaşlanmıyorum biliyor musun? Çünkü hiç büyüyemiyorum ben! Öldüğüm yaşta kaldım. Evet öldüm ben!

Oynamam gereken, gülmem gereken yaşta öldüm! Annemin kucağından koparılıp öldürüldüm. Bazen tecavüze uğrayıp öldürüldüm, bazen aç bırakılarak. Bazen tek suçum, görmemem gereken bir şeyi görmekti, bazen ağlamam!


Ben öldürüldüm, işkence edilerek şimdi sen yaşıyorsun değil mi? Hatta belki benim katilimle beraber yaşıyorsun. Belki komşun, belki arkadaşın! Canın hiç acımıyor mu buna? Ben çocuktum ama sen yetişkinsin. Sen koruyabilirdin beni!

bir kereden bir şey olmaz diyenler çocuklar cinsel istismar

“Bir kereden bir şey olmaz!” diyenler…

Duydum ki korumak için bizim bağırmamız gerektiğini söylemişsin! Kocaman bir yetişkine karşı nasıl fırsat bulur da bağırabilirdim. Bağırsam duyar mıydın sesimi? Ya çok uzaksan?

Bana bağırmamı söylemek yerine keşke sen çökseydin bana dokunan pisliğin tepesine! Sen güçlüsün, sen yetişkinsin senin sesin çıkmaz mıydı? İsteseydin sen sadece kıyafeti düzgün diye cezasını indirmek yerine, en ağırından ceza veremez miydin?

İsteseydin bir kez için benim gibi ölen, tecavüze uğrayan, istismar edilen çocuklar için toplanamaz mıydı Meclis? Bir kere bizim için kalkamaz mıydı elleriniz? “Bir kereden bir şey olmaz” dediniz ya hani, bir kereden çok şey oluyor! Bir kere kaybediyoruz çocukluğumuzu. Yaşadığımız travmayı atlatmaya çalışırken gidiyor çocukluğumuz. Sonrası… Sonrası öyle dediğiniz gibi olmuyor kısaca. Ama siz o gün dursaydınız arkamızda, bugün devamı gelmezdi belki? Belki biz bir gün, bizi seven annemiz babamız her gün ölmezdi!


Sevgili büyüklerim; biz yaşamak istiyorduk olmadı, en azından bizden sonrası için bir şeyler yapın! Siz büyüksünüz! Siz hayattasınız! Artık lütfen bizim çıkaramadığımız sesi çıkarın. Artık lütfen bizi koruyan yasalar koyun! Artık lütfen  bize dokunanlara ceza indirimi yapmayın! Bize yapılanı normalleştirmeyin! Bir kez olsun sıyrılın parti kimliklerinizden ve bizim için bir olun.

En azından bunu borçlusunuz bize! Bunu yaptığınız gün, işte o gün rahatlayacak ruhlarımız. Belki o zaman başınızı yastığa rahatça koyabilirsiniz hem. Yoksa zor olur uyumak değil mi? Canınız acır diye düşünüyorum.

23 Nisan!

İki gün evvel 23 Nisan’dı. 23 Nisan’ı kutladı çocuklar, biz onu da kutlayamadık. Çünkü birileri çok gördü bize bunu ve aldılar bu hayattan. Eminim orada olmayışımızdan, sizin de canınız yandı. Ama biz o gün öyle bir haber aldık ki darmadağın olduk bir kez daha.

23 Nisan günü bir arkadaşımızın daha tecavüze uğradığını, yoğun bakımda olduğunu öğrendik. Şimdi tüm dualarımız O’nun için. O’nun yaşayıp, büyümesi için. Dilerim yaşarsın arkadaşım. Dilerim sana bunu yapanlar cezasını bulur. Dilerim bu kez, cezasını alması için herkes elini taşın altına koyar! Dilerim sen hepimizin sesi olursun. Dilerim dimdik kalırsın bu hayatta ve büyüklere anlatamadıklarımızı büyüyünce sen anlatırsın!


Büyü arkadaşım, bu kirli dünyada iyi kalmak için büyü! Bu namussuzluğu haykırmak için büyü! Büyü arkadaşım ayıbın sahibi sen büyüdükçe küçülsün diye büyü!

Bu çocuklar 23 Nisan’ı kutlayamadı!


Elif Aver
Elif Aver; 1987 yılında İstanbul'da doğdu. Cumhuriyet Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden 2010 yılında mezun oldu. Özel sektörde mesleğini yapmakta, ayrıca TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yönetim kurulu üyesi. Yazmak, çizmek ve okumak çocukluğundan beri en büyük tutkusu. Ondan sebep söz yitene kalem bitene kadar yazanlardan.