İki yıl önce, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü”nü konu alan yazımı yazmış ve “OHAL” ortamında yazmanın anlamsızlığını düşünerek yazmayı bırakmıştım. Aradan geçen bu iki yıllık süre içinde, tekrar yazmaya başlamam konusunda yakın dostlarımın ısrarına ve siz değerli okurların mesajlarına ayrıca teşekkür ederim.
Öyleyse, adaletsizliğin zirve yaptığı günlerde, bir ümitsizlikle bırakmış olduğum yazmayı,
her şeyin çok güzel olacağını ümit ettiğimiz gelecek günler için tekrar başlayalım…
#HerşeyÇokGüzelOlacak demişken, İstanbul için her şey hemen çok güzel olmadı.
Bu süre içinde neler yaşandığını tüm Türkiye biliyor. Bunları burada anlatmayacağım. Bu süre içinde belki de en çok konuşulan konu teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın mektubu ve terörist başı Abdullah Öcalan’ın kırmızı bültenle aranan kardeşi Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkartılarak Ekrem İmamoğlu ve CHP aleyhine konuşturulması oldu.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bu konu sorulduğunda “Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum” dedi.
Bu durum bana şöyle bir kıssa hikayeyi hatırlattı:
Bir gün, bir Türkmen evine cübbeli, sarıklı, sakallı bir şıh misafir geldi. Köylüler, uzak diyarlardan gelen bu şıhı hayran hayran dinlerken, şıh arada bir irkilir gibi yapıp “Hoşt” diyordu…
Köylüler bunun da bir keramet olduğunu düşündüler ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar.
Köylüler merakla Şıh’a sordular:
— Şıh hazretleri neden arada irkilerek hoşt diyorsun? Bunun kerameti nedir?
Şıh şöyle yanıtladı:
— Bir köpek Kabe’nin duvarına işemeye niyetleniyor, onu Kabe’nin duvarına yaklaşırken görüyorum ve hoşt diyerek kovalıyorum…
Köylüler bunu duyunca şıha olan itikatları daha da arttı…
Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanımı sofrayı hazırladı.
Herkesin önüne üzerinde et olan pilav verdi…
Yalnız, Şıhın tabağında sadece pilav vardı…
Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren hanıma “Hanım… hanım… herkese etli pilav vermişsin de benim tabağımda niye et yok? Misafire ayrımcılık yapılır mı? Hiç mi Allah’tan korkmazsın” diye çıkıştı…
Evin Hanımı, Şıh’a yaklaştı, Şıh’ın tabağını ters çevirdi, onun etlerini pilavın altına koymuştu…
Pilavın altında etlerin gözükmesiyle evin hanımı, sahte şıha şöyle seslendi:
“Ulan pilavın altındaki eti görmüyorsun da, Kabe’deki iti mi görüyorsun!”
Kıssa bu.
Bu kıssadan, kimler hisse çıkarır bilemem. Sadece şunu sormak istiyorum;
Kandil’den PKK’nın Ekrem İmamoğlu’na destek olduğunu gördünüz de… TRT’ye çıkan terörist Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle aranan bir terörist olduğunu mu göremediniz!..
