13 Mayıs Türkiye koronavirüs verileri: 3.952 ölüm, 143.114 vaka

13 Mayıs Türkiye koronavirüs verileri: Vaka sayısı 1.639 artarak 143.114 oldu. Ölü sayısı 58 kişi artarak 3.952 oldu. Toplam 101.715 hasta iyileşti.

13 Mayıs Türkiye koronavirüs verileri: 3.952 ölüm, 143.114 vaka

13 Mayıs Türkiye koronavirüs verileri:

Vaka sayısı 1.639 artarak 143.114 oldu.


Ölü sayısı 58 kişi artarak 3.952 oldu.

• Toplam iyileşen hasta sayısı: 101.715

13 Mayıs Türkiye koronavirüs verileri

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Şu anki şartlar altında virüs kontrol altında

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı.

Bakan Koca’nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

• Sekiz haftasını geride bıraktığın Koronavirüs’le savaşında dünyanın sana hayranlık duyduğunu bilmeni istiyorum Türkiye’nin başarıları dünyada bilim insanlarının ilgi konusu. Dünyanın öteki ucundan doktorlar Türkiye’deki meslektaşlarından bilgi alıyor. Dünyanın imrendiği başarının kahramanlarını görmek için gözünüzü başka yere çevirmeyin, bu başarının sahibi tedbirlere uyduğunuz ölçülerde sizlersiniz. Bu başarının sahibi sorumluluğu tek tek yerine getiren 83 milyondur.

• Bugüne kadar 294 bin insanın ölümüne neden olan, ekonomisi çok güçlü, hayat standardı yüksek ülkelerde topumsal düzeni dize getiren bir salgındır. Bu salgının 21. yüzyılın tarihine geçecek büyük bir olay olacağından artık çok eminiz. 8 haftalık mücadele uzun ve yorucu değildir, her günü kritik, yarını bugünden önemlidir. 8 hafta süren kimi yoksunluklar kontrolü elden bırakmamıza yetecek bir zaman değildir. Daha ötesi risk alınmış bir an bile hayatlara mal olabilir. Karıştığımız bir kalabalıktan salgın tekrar uç verebilir. Tedbir aklım mecburiyetidir.

• Koronavirüs salgını 2. Dünya Savaşı’ndan sonra aynı anda tüm dünyanın konusu olan ilk olaydır. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en çok insanın öldüğü ilk küresel ölçekli olaydır. Aynı anda ilk tüm kıtalara yayılan salgındır. Koronavirüs küresel dünyanın küresel salgınıdır. Salgın bizi hareketi sınırlamaya, izole olmaya, insanlarla aramıza fiziki mesafe koymaya, kontrollü yaşamaya zorluyor. Dün dünyada toplam 82 binden fazla vaka tespit edilmiştir. Salgının seyrinde herhangi bir değişiklik yok.

• Günlük test kapasitemiz 50 bine ulaştığı halde hastalığın gerilemiş olması sebebiyle bu şekilde bir test ihtiyacı doğmuyor. Covid-19’u düşündürecek şikayeti olanlara, pozitif vakalarla teması olanlara test yapılması bulaşma hızını düşürmüştür. Hastalığın toplum içinde bulaşma yollarının kesilmesinde uyguladığımız strateji önemli oldu. Bugün sayıları 6 bin 930’a ulaşan filyasyon ekiplerimiz bir hastayla teması olmuş 722 bin kişiye ulaştılar. Hastalığın yayılımını kaynağın hareketinden takiple kontrol altına aldık.

• 10 Mart’tan itibaren uygulanan filyasyonla tedbir ve tedavi birbirini tamamladı, izolasyon sayesinde risk yönetildi. Maske kullanımıyla, solunum yoluyla bulaşan virüse karşı ciddi önlem alındı. 10 Mart’taki ilk vakayla başlayan süreçte hepimiz üzerimize düşeni yaptık. 29 Nisan’da günlük test sayısı 43 bin 498’e çıktı. Testteki artışa rağmen yeni hasta sayısı azaldı. Salgının 5. haftasından itibaren istikrarlı bir iyileşme içindeyiz. Şu anki şartlarda salgın kontrol altında.

• Geçen hafta olumlu net bilgiler ışığında Türkiye Koronavirüs’le birinci mücadelesini tamamlamıştır, ikin dönemin ilk günlerindeyiz dedim. Başarı ilk dönemde olduğu gibi yine tedbirlere bağlıdır. Virüsü taşıyan insanların tamamının izolasyon altında olduğunu düşünmek tehlikelidir. Virüs tam bilemeyeceğimiz bir dönem boyunca aramızda varlığını sürdürecektir.


• Son verilerin açıkça ortaya koyduğu gibi 1 hafta öncekinden çok daha iyi durumdayız. Buna rağmen tekrar ediyorum, salgın hastalıklar fırsat tutkunudur, virüse bu fırsatı tanırsak bir ay öncesine dönmek ihtimal dahilindedir, örnek olduğumuz dünyaya bu sefer ders olabiliriz, güç bizdeyken buna izin vermeyelim.

• Uyarılarımızın hiçbiri korkudan medet ummuyor, uyarılarımız toplum olarak bir sağduyu örgütlenmesine işaret ediyor, uyarılarımız salgın karşısında davranışın akla uygunluğu üzerinde duruyor. Bazı gündelik hevesler de ‘bu kadar olsun’ diye karşılanabilir ama bir pandemi sürecindeyiz. Pazar yeri kalabalığına tedbirsiz karışmak risktir.

• Koronavirüs’ten ödün vermek çikolatayla rejimi bozmaya benzemiyor. Riskle hangi ortamda karşılaşacağımızı bilemeyiz. Çok sağlıklı, belki de hiç belirti göstermeyen biri size hastalık bulaştırabilir, siz virüsü ondan alıp başkasının hastalığına sebep olabilirsiniz.

• Size geride bıraktığınız 8 haftadan başarısı kanıtlanan stratejimizden, bizler tek tek tedbir aldıkça 83 milyonun elde ettiği sonuçtan bahsettim. Bir kısmı endişe, bir kısmı somut tedbirlerle geçen 8 hafta bizi geleceğe bağlayan sağlam köprünün ayakları olmalıdır. 8 hafta istersek ne güçlükleri yeneceğimizin kanıtıdır.

• Türkiye olarak dünyada önce mücadelemizin ikinci dönemindeyiz. Geldiğimiz nokta o kadar umut verici ki çalışanların sağlığını korumak için test laboratuvarları açıyoruz. Bakanlık oalrak yeni yaşamın gerektirdiği sağlık standartlarını oluşturuyoruz. Süreç tipik normalleşme değil, eski günler tam olarak geri dönmüyor.

• Salgın bir hayat biçimi getirdi ve nelerin mümkün olduğunu gösterdi. Bugün artık müzik grupları her üyenin kendi bilgisayarından internet üzerinden veriyor. Büyük kurumlarım toplantıları video konferanslarla yapılıyor. Bu dünya Wuhan öncesi dünya değil, yeni normaller, yepyeni imkanlar keşfediyoruz.

• Kesin olan şudur, tarihteki tüm salgınlar gibi yeneceğiz. Tedbir kabiliyeti yüksek bir grup olarak yeni hayatımızı hemen kurmalıyız. Salgın sürecinde doğan tedbirli hayat tarzına kontrollü sosyal hayat diyoruz. Bu hayat, söylediklerimizin yalın ifadesidir, hepimizin ortak katkılarıyla gelişecektir.

• Bu mücadelenin profesörleri, bizler kontrollü sosyal hayatı ikinci dönemin stratejisi olarak görmekteyiz. Beklentimiz bugüne kadar olduğundan çok daha sıkı biçimde uymanızdır. Virüsün bulaşma kabiliyetinin yüksek olduğu kesindir. Birey olarak her birimiz için kontrollü hayat maske artı sosyal mesafe demektir. Aynı zamanda riskli ortamlardan uzak durmak, günlük hayatımızı ise riski minimalize edecek şekilde düzenlemektir. Bir şey olmaz cümlesinin üstünü çizmenizdir.

• Başarıyla uygulanması kurumların katkılarına, alacakları tedbirlere bağlıdır. Bu sosyal alanın yeniden düzenlenmesiyle mümkün olacaktır. Örneğin ulaşımda yeni bir oturma düzenine gidilmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Virüsün yayılmasına, bireyler iççin risk oluşturmasına elverişli her ortamın düzenlenmesi bu kapsamdadır. Kontrollü sosyal hayat bireyler için kolaylaştırıcıya sahiptir. Hayat eve sığar mobil uygulaması riskler konusunda baştan bilgilendiriyor. Örneğin hizmet almak istediğiniz bir ortamda son 3 gün içinde pozitif tanı konu biri bulunmuşsa risk rehberiniz sizi uyarıyor.

• Yerel yönetimlerden özel sektöre hayatın tüm taraflarına sorumluluk düşmektedir. Bu yeni döneme tam olarak girebilmiş değiliz. Bu 8 haftanın pandemi şartlarıyla mücadele açısından kısa bir dönem olduğunu tekrar hatırlatmalıyım. Zorunluluk yoksa dışarı çıkmayalım, işimiz ya da ihtiyaçlar için dışarı çıkmışsak yoğunluğu az yerleri tercih edelim.

• Tedbirleri esnetenleri ya da risk yokmuş gibi davrananları uyaralım. Kontrollü sosyal hayat, salgınla mücadelede sorumluluğun paylaşıldığı hayattır. Bu noktada sağlamamız gereken şey güçlü istikrardır. Sağlık ordumuz bu istikrarı güçlü şekilde gösteriyor, devlet kurumları bakanlığımızın geliştirdiği tedbirlere duyarlı. Salgını kontrol altına altına, sosyal hayatı da kontrol altına alabilirsek güzel günler göreceğiz, güneşli günler.

Türkiye’de günlere göre koronavirüs verileri:

Mayıs

  • 12 Mayıs 2020 – 53 can kaybı – 1.704 vaka
  • 11 Mayıs 2020 – 55 can kaybı – 1.114 vaka
  • 10 Mayıs 2020 – 47 can kaybı – 1.542 vaka
  • 9 Mayıs 2020 – 50 can kaybı – 1.546 vaka
  • 8 Mayıs 2020 – 48 can kaybı – 1.848 vaka
  • 7 Mayıs 2020 – 57 can kaybı – 1.977 vaka
  • 6 Mayıs 2020 – 64 can kaybı – 2.253 vaka
  • 5 Mayıs 2020 – 59 can kaybı – 1.832 vaka
  • 4 Mayıs 2020 – 64 can kaybı – 1.614 vaka
  • 3 Mayıs 2020 – 61 can kaybı – 1.670 vaka
  • 2 Mayıs 2020 – 78 can kaybı – 1.983 vaka
  • 1 Mayıs 2020 – 84 can kaybı – 2.188 vaka

Nisan

  • 30 Nisan 2020 – 93 can kaybı – 2.615 vaka
  • 29 Nisan 2020 – 89 can kaybı – 2.936 vaka
  • 28 Nisan 2020 – 92 can kaybı – 2.392 vaka
  • 27 Nisan 2020 – 95 can kaybı – 2.131 vaka
  • 26 Nisan 2020 – 99 can kaybı – 2.357 vaka
  • 25 Nisan 2020 – 106 can kaybı – 2.861 vaka
  • 24 Nisan 2020 – 109 can kaybı – 3.122 vaka
  • 23 Nisan 2020 – 115 can kaybı – 3116 vaka
  • 22 Nisan 2020 – 117 can kaybı – 3083 vaka
  • 21 Nisan 2020 – 119 can kaybı – 4611 vaka
  • 20 Nisan 2020 – 123 can kaybı – 4674 vaka
  • 19 Nisan 2020 – 127 can kaybı – 3977 vaka
  • 18 Nisan 2020 – 121 can kaybı – 3783 vaka
  • 17 Nisan 2020 – 126 can kaybı – 4353 vaka
  • 16 Nisan 2020 – 125 can kaybı – 4801 vaka
  • 15 Nisan 2020 – 115 can kaybı – 4281 vaka
  • 14 Nisan 2020 – 107 can kaybı – 4062 vaka
  • 13 Nisan 2020 – 98 can kaybı – 4093 vaka
  • 12 Nisan 2020 – 97 can kaybı – 4789 vaka
  • 11 Nisan 2020 – 95 can kaybı – 5138 vaka
  • 10 Nisan 2020 – 98 can kaybı – 4747 vaka
  • 9 Nisan 2020 – 96 can kaybı – 4056 vaka
  • 8 Nisan 2020 – 87 can kaybı – 4117 vaka
  • 7 Nisan 2020 – 76 can kaybı – 3892 vaka
  • 6 Nisan 2020 – 75 can kaybı – 3148 vaka
  • 5 Nisan 2020 – 73 can kaybı – 3135 vaka
  • 4 Nisan 2020 – 76 can kaybı – 3013 vaka
  • 3 Nisan 2020 – 69 can kaybı – 2786 vaka
  • 2 Nisan 2020 – 79 can kaybı – 2456 vaka
  • 1 Nisan 2020 – 63 can kaybı – 2148 vaka

Mart

  • 31 Mart 2020 – 46 can kaybı – 2704 vaka
  • 30 Mart 2020 – 37 can kaybı – 1610 vaka
  • 29 Mart 2020 – 23 can kaybı – 1815 vaka
  • 28 Mart 2020 – 16 can kaybı – 1704 vaka
  • 27 Mart 2020 – 17 can kaybı – 2069 vaka
  • 26 Mart 2020 – 16 can kaybı – 1196 vaka
  • 25 Mart 2020 – 15 can kaybı – 561 vaka
  • 24 Mart 2020 – 7 can kaybı – 343 vaka
  • 23 Mart 2020 – 7 can kaybı – 293 vaka
  • 22 Mart 2020 – 9 can kaybı – 289 vaka
  • 21 Mart 2020 – 12 can kaybı – 277 vaka
  • 20 Mart 2020 – 5 can kaybı – 311 vaka
  • 19 Mart 2020 – 2 can kaybı – 168 vaka
  • 18 Mart 2020 – 1 can kaybı – 93 vaka
  • 17 Mart 2020 – 1 can kaybı – 49 vaka
  • 16 Mart 2020 – 31 vaka
  • 15 Mart 2020 – 7 vaka
  • 14 Mart 2020 – 6 vaka
  • 13 Mart 2020 – 5 vaka
  • 11 Mart 2020 – 1 vaka

Kaynak: Sağlık Bakanlığı

Son Anketler


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.