Tükenmişlik sendromu önlenebilir mi? Tükenmemek için ne yapmalı?

İş yaşamının yol açtığı tükenmişlik sendromu, alınacak bazı tedbirlerle önlenebilir! Burada hem şirket yönetimi hem de çalışana önemli görevler düşüyor.

tükenmişlik sendromu

Tükenmişlik sendromu önlenebilir mi? Tükenmemek için ne yapmalı?

İş yerinde görev tanımlarının açık ve net bir şekilde yapılması, sorun çözmede kalıcı mekanizmaların oluşturulması, çalışanların bireysel ihtiyaçlarının karşılanmasına önem verilmesi ve kolaylaştırılması, alınan kararlara katılımın sağlanması tükenmişlik sendromuyla mücadelede önem taşıyor.


Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Gülçin Şenyuva, iş hayatının sebep olduğu tükenmişlik sendromu ile baş etme yöntemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Tükenmişlik sendromunu “profesyonel bir kişinin mesleğinin anlamı ve amacından kopması, hizmet verdiği insanlar ile artık gerçekten ilgilenemiyor olması” biçiminde tanımlayan Şenyuva, tükenmişliğin ana özelliklerinin; enerji kaybı, motivasyon eksikliği, diğerlerine karşı negatif tutum ve aktif olarak diğerlerinden geri çekilme olduğunu belirtti.

İş yerinde bu önlemlere dikkat!

Tükenmişlik sendromuna etkili müdahalenin hem bireysel hem de örgütsel zeminde olması gerektiğini vurgulayan Gülçin Şenyuva, iş yeri yöneticileri düzeyinde yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

• Görev tanımları açık ve net olmalıdır.

• İşe yeni başlayan kişinin oryantasyon programına katılımı ve süpervizyon sağlanmalıdır.

• İş ile çalışan arasında uyumu sağlamak için iş modifiye edilmelidir.

• Bölümlerin özelliklerine göre etkin personel planı yapılmalıdır.

• Düzenli ekip içi toplantıları ile öneri ve eleştirilerin alınması sağlanmalıdır.


• Sorun çözmede kalıcı mekanizmalar oluşturulmalıdır.

• Sorunların ilk ortaya çıktığı anında ele alınması gereklidir.

• Yöneticilerin çalışanı destekledikleri ve çalışanların sıkıntılı bir durumda yöneticilerden yardım alabileceklerini bilmelidir.

• Personelin gereksinim duyduğu sürekli eğitim olanakları sağlanmalıdır.

• Sistemdeki ödül kaynakları çoğaltılmalıdır.

• Çalışanların bireysel ihtiyaçlarının karşılanmasına önem verilmesi ve kolaylaştırılması, alınan kararlara katılımın sağlanması gereklidir.

• Hoşgörülü, esnek, adaletli, katılımcı bir yönetim anlayışlı ve dinleyen, değer veren bir yönetici, tükenmenin önlenmesi ve giderilmesinde son derece önemlidir.

Bireysel olarak ne yapılmalı?

Tükenmişlik sendromuyla baş etmede bireysel düzeyde yapılması gerekenlere de dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Gülçin Şenyuva şu bilgileri paylaştı;

Sağlık, moral ve enerjinin sürekliliğinin sağlanması en önemli yapılabilecekler arasındadır. Nefes egzersizleri, fiziki aktivite, gevşeme eğitimleri, meditasyon, hobilerin olması, zaman ve stres yönetimi, uzun veya kısa dönemli tatiller, kişisel gelişim ve danışmanlık gruplarına katılma, girişkenlik eğitimleri bireysel düzeyde yapabileceğimiz etkinlikler arasında yer almaktadır.

Gerçekçi hedef ve beklenti önemli!


Gülçin Şenyuva, tükenmişlik sendromuyla mücadelede işle ilgili gerçekçi beklenti ve hedeflerin içinde olmanın, olayların olumlu yanlarını görmeyi tercih ederek stres yaratıcı durumlardan uzak durmanın, monotonluğu kırma ve işin yapılış tarzını değiştirmenin de önemli olduğunu vurguladı.

Tükenmişlik, kişide 3 farklı biçimde görülüyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.