Gebelik döneminde en sık karşılaşılan sorunlar nelerdir?

Gebelik döneminde en sık karşılaşılan sorunlar neler? Anne adaylarına sağlıklı bir hamilelik için 10 öneri…

Gebelik döneminde en sık karşılaşılan sorunlar

Gebelik döneminde en sık karşılaşılan sorunlar

Hamilelik başladığı andan itibaren gebeliğin her günü, anne adayı ve bebek için oldukça büyük önem taşıyor. Bu süreç anne adayında fiziksel ve psikolojik birçok değişikliğe yol açıyor. Karın ağrısı, kusma, baş ağrısı, halsizlik, sık idrara çıkma gibi durumlar hormonlar ve fizyolojik değişiklikler nedeniyle hamilelik sürecinde anne adaylarının en sık karşılaştığı şikayetler arasında yer alıyor.


Bunların bir kısmı her insanda görülebilecek doğal belirtiler olabilirken, bazılarıysa önemli sorunların habercisi olabiliyor. Hamilelik boyunca yaşanan bazı ağrılar, sancılar, hatta kanamalar bile normal olabiliyor. Ancak bazı durumlarda mutlaka sağlık görevlisine başvurmak ve durumun kontrolünü istemek gerekiyor.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç Dr. Emre Pabuçcu, hamilelik sürecinde yaşanan değişimler, şikayetler ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken 10 önemli durum hakkında bilgi verdi.

1- Kasık ağrıları beklenen bir yakınmadır

Genelde hamilelik sürecinin 4. ve 5. haftalarında kasık ağrısı şikayeti oluşabilir. Embriyonun rahim iç duvarına yerleşmesi sırasında kasık ağrıları görülebilmektedir. Bu kasık ağrısı beraberinde vajinal kanama olmadığı sürece beklenen bir yakınmadır. Genelde şiddeti anne adayının yürümesine engel olacak ya da hayat kalitesini etkileyecek kadar yaşanmaz.

2- Her kanama normal kabul edilmez

Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında çıkan bu yakınma, 5- 6. haftalarda olası nedeni kesenin gömülme sürecinde rahim iç duvarından olan kanamalardır. 12. haftaya uyan dönemde de fetal zarların birleşme sürecinde olabilecek kanamalardır. Ancak yine de bu şekilde bir kanama varsa “düşük tehdidi” olarak görülür. Bu kanamaların % 90’ı dinlenmekle geçer. Fakat yine de ilk yapılması gereken düşük tehdidi varlığı ya da kanama alanı varlığının dışlanmasıdır.

Gebelikte en sık yaşanan şikayetlerden birisi de burunda dolgunluk hissi ve burnun sıklıkla kanamasıdır. Bu kanamalar gebelik sırasında artan östrojen ve progesteron hormonlarının burnun iç dokusuna kan akımını artırarak, yumuşamaya ve şişmeye yol açmasına bağlı olabilir. C vitamini alarak, kılcal damarların direnci artırılabilir ve kanama riski azaltılabilir.

3- Sindirim sistemi yavaşladığından kabızlık artar

Kabızlık, gebelikte görülen sık görülen bir problem olup en sık nedeni sindirim sisteminin genel olarak yavaşlaması ve büyüyen uterusun (rahmin) bağırsakların son kısmına yaptığı baskıdır. Ayrıca kabızlık gebeliğin son dönemlerinde hemoroit (basur) ve anal fissür (makatta çatlama) oluşumunu da artırır. Kabızlığı önlemek ve gidermek için yapılabilecekler şöyledir:

  • Kepekli tahıllar, meyve, sebze ve bakliyatlar gibi lifli gıdalar ve bol sıvı tüketilmelidir.
  • Düzenli olarak hareket edilmelidir.
  • Bu dönemde doktora danışmadan müshil ya da benzeri etkili ilaçlar alınmamalıdır.

4- Göğüs ağrıları

Östrojen, progesteron ve prolaktin hormonları, hamileliğin ve doğumun en önemli hormonlarıdır. Bu süreçte bu hormonların salgılanmasının artması, anne adayının göğüslerindeki değişikliklerin temel nedenidir. Gebeliğin ilk birkaç haftasında göğüslerde hafif değişiklikler hissedilebilir ve bunlar ağrılı olabilir. Göğüs ucunun fazla uyarılmasından kaçınmak ağrının artmasına engel olacaktır.


5- Sık idrara çıkmak normaldir

İlk üç ayda rahmin büyüyen hacmi ile birlikte böbreklerin fonksiyonlarındaki değişimler bu yakınmanın temel sebebidir. İdrar şikayetleri 4. aydan sonra hafifler; ancak son aylarda bebeğin başının mesaneye basısı sonucu genellikle yeniden artabilir. Sık idrara çıkmaya idrar yaparken yanma şikayeti de eşlik ediyorsa “idrar yolu enfeksiyonu” varlığı sebebi ile araştırılması ve sonrasında tedavisi gerekmektedir.

6- Susuz kalma baş ağrılarına yol açabilir

Özellikle ilk 3 ayda görülen baş ağrısının sebebi hissedilen bulantı ve kusmalardan dolayı uzun saatler boyunca aç kalınması ve su alımının oldukça azalmasıdır. Vücudun susuz kalması yani “dehidratasyon” baş ağrısına yol açabilmektedir. Son aylarda görülen olan baş ağrıları, tansiyon yüksekliği ve preeklempsi sebebiyle de oluşabileceğinden araştırılması gerekir. Bu nedenle son aylarda görülen baş ağrıları için gecikmeden doktora başvurulması gerekir.

7- Bulantı ve kusmalar

Gebeliğin erken dönemindeki bulantı ve kusmalarda, plasentadan salgılanan hormonlar, annenin psikolojik sıkıntıları, B6 vitamini eksikliği, gebeliğe bağlı mide- barsak sistemindeki değişiklikler, tiroit bezinin normalden çok çalışması olası nedenlerdendir. Gebeliğin ilk haftalarda rutin istenen gebelik tahlillerinde anormallik yoksa gebelik hormonlarının olası etkisi ya da psikolojik etki olarak kabul edilebilir. Kusmaların şiddetli olması, kusmalar nedeniyle iti beslenilmemesi ve sürekli kilo kaybı olması tedaviyi gerektirebilir.

8- Halsizlik yorgunluk ve sürekli uyuma isteği olabilir

Gebeliğin özellikle ilk 3 ayında olan bu değişiklik vücutta miktarı artan “progesteron” hormonuna bağlıdır ve bu hormon halsizlik, yorgunluk hissi ve sürekli uyuma ihtiyacına neden olabilir. 3. aydan sonra geçmesini beklenen bir yakınmadır. Susuz kalma baş ağrılarına yol açabilir

Özellikle ilk 3 ayda görülen baş ağrısının sebebi hissedilen bulantı ve kusmalardan dolayı uzun saatler boyunca aç kalınması ve su alımının oldukça azalmasıdır. Vücudun susuz kalması yani “dehidratasyon” baş ağrısına yol açabilmektedir. Son aylarda görülen olan baş ağrıları, tansiyon yüksekliği ve preeklempsi sebebiyle de oluşabileceğinden araştırılması gerekir. Bu nedenle son aylarda görülen baş ağrıları için gecikmeden doktora başvurulması gerekir.

9- Sindirim Güçlüğü ve mide problemleri

Kadınların %80’i hamileliğinin belirli bir noktasında sindirim güçlüğü çekmiştir. Karnınızı aşırı derece tok hissedebilir ya da aç olduğunuz halde mide bulantısı ya da geğirme ihtiyacı hissedebilirsiniz.

Hamilelikte sindirim güçlüğü genellikle rahatsız edici bir hormon olan ve vücutta mide kasları dahil bütün kasları gevşeten progesteron hormonu sebebiyle ortaya çıkar. Hamileliğin ilerleyen evrelerinde oluşan sindirim güçlükleri büyüyen rahmin midenize baskı yapmasının sonucunda gerçekleşebilir. Sindirim güçlüğü kaynaklı rahatsızlığı gidermek için beslenmenizde ve hayat tarzınızda bazı belirli değişiklikler yapabilirsiniz.

10- Cilt problemleri ve çatlaklar


Gebelik en sık karşılaşılan problemlerden biri de vücuttaki bazı bölgelerin kahverengileşerek kararmasıdır. Bu durum en sık olarak yüzde (kloasma, gebelik maskesi), göğüs uçları, karın, kasık ve göbek çevresi bölgelerinde ortaya çıkar. Ciltteki bu kararmaların gerçek sebebi tam olarak bilinememekle birlikte, gebelikte salgısı artan estrojen hormonuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Gebelik sırasındaki cilt kararmaları, güneş ışığı veya diğer ultraviyole ışıklara maruz kalmakla daha da artabilir.

Hamilelikte bel ağrısı nasıl geçer? 12 öneri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.