Hamilelikte bel ağrısı nasıl geçer? 12 öneri

Hamilelikte bel ağrısı nasıl geçer? Bebeğini kucağına almaya hazırlanan pek çok anne adayı bel ağrılarından şikayet ediyor. Özellikle doğum yaklaştıkça bu ağrılar dayanılmaz hale gelebiliyor.

Hamilelikte bel ağrısı nasıl geçer? 12 öneri
Hamilelikte bel ağrısı nasıl geçer? 12 öneri

Anne adayları bazı önemli noktalara dikkat ederek bu süreci konforlu bir şekilde atlatabiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Emine Barın, gebelik döneminde bel ağrıları ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

Gebelikte en sık karşılaşılan ağrılar, leğen kemiği çevresi veya bel bölgesinde olan kas ve eklemlerin gerilimi ya da gevşemesine bağlı ağrılardır. Bunların ikisi bir arada da olabilir. Bu dönemde görülen bel ağrıları biyomekanik, hormonal, damarsal veya diğer nedenlerle oluşabilmektedir. Hamilelik döneminde bel ağrısı görülme sıklığı yüzde 40-60 arasındadır. Ancak bu vakaların yüzde 15-20’sinde günlük hayatı etkileyecek kadar şiddetli bel ağrısı vardır.


Bel çukuru fazla olanlar ağrıya daha yatkın

Yapılan çalışmalar, gebelik öncesinde bel çukuru fazla olanların gebelikte bel ağrısına yatkın olduğunu göstermektedir. Kısa zamanda fazla kilo artışı bel ağrısı oluşumuna neden olabilir. Gebelikte rahimdeki büyüme karın ve sırt kasları arasında kuvvet yönünden dengesizliğe veya büyümüş rahmin ağırlığı direkt olarak basıya sebep olarak ağrı yapabilir.

Gebelikte relaksin, östrojen ve progesteron serum düzeylerinde artış gözlenir. Yüksek relaksin seviyesi eklem gevşemesine, östrojen de relaksinin etkisinin artmasına neden olarak bel ağrısının gelişmesine katkıda bulunabilir. Büyüyen rahim, aort gibi büyük damarlarda basıya neden olup, iskemi ve metabolik bozukluk bel ağrısı yaratabilir.

Bunların yanı sıra iş ve psikolojik faktörler de belde ağrıya neden olabilir. Kalça veya çevre kemiklerde geçici osteoporoz (özelikle D vitamini eksikliği olan gebelerde eksikliğin artmasına bağlı olarak kemiklerde yumuşama ve kırılmalar), kas zorlanmaları da ağrı nedeni olabilir.

Hamilelikte bel ağrısının nedenleri

Hamilelerde bel ağrısı genellikle gebeliğin orta dönemlerindeki aylarda (4. – 6. aylar) başlar. Çünkü bel ağrısına neden olan temel nedenler bu aylarda yoğunlaşır. Bunlar şöyle sıralanmaktadır:

– Rahmin ağırlaşması ve vücudun ağırlık merkezini değiştirerek öne doğru çekmesi
– Kilo almak
– Gebeliğe bağlı duruş bozuklukları
– Bu dönemde artan hormonlara bağlı olarak bel eklemlerinde gevşeme olması.

Bel ağrısına neden olan etkenler gebeliğin sonuna doğru daha fazla artacağı için son aylarda bel ağrısı biraz daha şiddetlenir. Buna rağmen gebeliğin ilk aylarında da hafif derecede bel ağrısı bazı anne adaylarında görülebilir. Eğer gebeliğin ilk aylarında bel ağrısı çok şiddetli ise bunun gebelik dışında bir sebebi (bel fıtığı gibi) olabileceği akla getirilmelidir ve bu yönde değerlendirme yapılmalıdır.

Omurga rahatsızlığı olanlar özellikle dikkat etmeli

Anne adaylarının büyük çoğunluğunda, gebeliğin genellikle 4.-6. aylarında görülen bel ağrıları, doğum sonrası büyük oranda geçtiği için; kadın doğum uzmanları tarafından gebeliğin kaçınılmaz bir şikâyeti olarak görülür. Gebelikte fazla kilo alanlarda, omurga hastalığı olanlarda, çoğul gebeliklerde, önceden bel fıtığı olanlarda daha sık izlenir.

Bel ağrısına, kasık ağrısı ve kanama eşlik ediyorsa…

Gebeliğin ilk günlerinde bazı gebelerde bel ağrısı görülebilir. Bu durum artan hormonlar nedeniyle oluşabilir. Gebeliğin ilk 3 ayında yine büyüyen uterus ve hormonlar nedeniyle oluşan bel ağrıları gebe kadında düşük tehlikesi olarak değerlendirilip kaygıya neden olabilir. Genelde düşük tehlikesi olması durumunda bel ağrısına kasık ağrısı da eşlik eder. Sıklıkla ağrılarla beraber veya daha sonra vajinal kanama izlenir.

Gebeliğin son 3 ayında olan bel ağrıları erken doğum belirtisi olabilir. Son ayda bel ağrısı doğum ağrıları ile karışabilir. Bunu ayırt etmek için mutlaka doktora başvurulması gerekir.

Mutlaka uzman yardımı alın

Gebelikte bel fıtığı gelişme riski bir miktar artar. Ancak daha da önemlisi normalde bel ve bacak ağrısına sebep olmayacak fıtıklar gebelikten dolayı bel ağrısına sebep olabilir. Gebelerde bacak ağrısı sinir köklerine direkt baskıya veya yansıyan ağrılara bağlı olarak gelişir.

Ayrıca sinirlere olan baskılar sonucu sinirlerdeki iskemi (damar basısı) sonucu ağrılar da görülebilir. Gebeliğin son üç ayında ağırlaşmış uterusun atardamarlara ve toplardamarlara baskısı sonucu bacak ağrıları olabilir. Bu durumda dolaşım bozukluğu ile ilgili tetkikler istenmelidir. Uterusun üreterler üzerine baskı yapması çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve asla ihmal edilmemelidir.


Bel ağrısını azaltmak için bu önerileri dikkate alın

Gebelik öncesi fit durumda olmak, karın ve sırt kaslarının kuvvetli olması bel ağrısı olasılığını azaltsa da; kalça ve pelvis çevresindeki ağrıyı azaltmaz. Relaksin hormon salgılanması bazı kişilerde daha fazladır. Bu hormon bu bölgelerdeki ağrıyı artırır. Hamilelik dönemini daha rahat geçirmek için;

Hamilelikte bel ağrısı için 12 öneri:

1. Gereğinden fazla kilo almamaya çalışın.

2. Yeterli D vitamini ve kalsiyum alın.

3. Uzun süre ayakta hareketsiz kalmayın, sık sık yürüyün.

4. Kaslarınızdaki gerilimi ve zorlanmayı azaltmak için vücudunuzun düzgün duruş şeklini koruyun.

5. Gün içerisinde sık sık istirahat edin. Otururken sık sık pozisyon değiştirin. Sandalyede otururken bel yastığı kullanın.

6. Beliniz geceleri daha çok ağrıyorsa sırt üstü yatmaktan kaçının. Yan yatın ve karnınızı yastıkla destekleyin.

7. Kalça ve belinizi yoracak hareketlerden kaçının.

8. Uzun oturma ve ayakta durma sırasında bir ayağınızın altına basamak koyarak kaslarınızı gevşetmeye çalışın.

9. Solunum ve gevşeme egzersizleri yapın.

10. Yüksek topuklu ayakkabılar giymekten kaçının.

11. Doktor kontrolünde bel korsesi takabilirsiniz.


12. Çok ağrınız olduğunda yine doktor kontrolünde ilaç kullanabilirsiniz.

İnternetin doğru kullanılması için ebeveynlere öneriler


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.