Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile görevden alındı. Görevden alındığını inanmayan Bulu, sosyal medyadan “Oyuna gelmeyin çocuklar, uyuyun” paylaşımı yaptı ve bir süre sonra bu paylaşımını sildi.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan karar ile görevden alındı. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince görevinden alınan Bulu’nun yerine herhangi bir atama yapılmadı.
195 gün sonra görevden alındı
Prof. Dr. Melih Bulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 Ocak 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararnamesi ile Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü görevine getirilmişti.
Bulu’nun göreve atanmasının ardından, rektörün seçimle belirlenmesini isteyen öğrenci ve akademisyenler Boğaziçi Üniversitesi’nde protesto gösterileri düzenlenmeye başlamıştı. Üniversitedeki protestolar aylardır devam ediyordu.
Melih Bulu, 195 gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevden alınırken, henüz yerine herhangi bir atama yapılmadı.
Melih Bulu, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından instagram hesabından bir ‘hikaye’ paylaşarak haberlerin asılsız olduğunu öne sürdü. Kısa süre sonra silindiği belirtilen paylaşıma ilişkin ekran görüntüsü sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşıldı.
Üniversite kapısına kelepçe
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Bulu’nun atanmasının ardından çeşitli protesto gösterileri düzenledi. Ocak ayı başındaki gösterilerde üniversite kapısına vurulan kelepçe tepki çekti. Öğrencilerin gözaltına alındığı olayların ardından Habertürk TV’ye konuşan Bulu, kelepçe için “pratik çözüm” ifadesini kullandı:
Melih Bulu: Orada pratik çözüm var
“Orada çok pratik bir şey var. Çünkü kapı kırıkmış. Çok fazla şey olduğu için, kapıyı tutturmak için kelepçe takmışlar. Polis amirinin çözümüymüş. Tabii ki Boğaziçili olmayan öğrencilerin güney kampüse girmeleri, 150 yıllık binalara zarar verebilir, bunu kontrol edemeyiz.”
Elektronik kelepçe ile ev hapsi
Yine Ocak ayı başındaki gösterilerde gözaltına alınan öğrencilere elektronik kelepçe takılarak ev hapsi verilmesi kararı da tartışma yarattı. Öğrenciler, kelepçeli fotoğraflarını sosyal medyada paylaşarak tepkilerini sürdürdü:
Boğaziçi eylemine katıldığımız için aldığım ev hapsi bugün başladı.
Tahmin edersiniz ki epey çirkin bir cihaz. Biz de biraz renklendirelim dedik 😊🏳️🌈#DayanışmayaKelepçeVurulamaz#AsagiBakmayacagiz #BogaziciDireniyor pic.twitter.com/3DcjAv4MmQ
— Melis Akyürek (@melissakyrk) February 6, 2021
Protestoların kampüs çevresini de aşmasının ardından Beşiktaş, Sarıyer, Kadıköy’de kaymakamlıklarca gösteri yasağı uygulandı. Türkiye’deki diğer üniversitelerde de irili ufaklı gösteriler düzenlendi.
Hocalar rektöre sırtını döndü
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolara akademisyenler de katıldı. Rektörlük binasına sırtını dönerek açıklama yapan akademisyenler, “Üniversitemizdeki tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörleri seçimle göreve gelmelidir” dedi. Akademisyenlerin bu protestosu atamadan bu yana sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın protestoları eleştirirken Prof. Dr. Ayşe Buğra ile ilgili sözleri de tartışıldı. Erdoğan’ın “Osman Kavala denilen Soros temsilcisi olan kişinin karısı da Boğaziçi Üniversitesi’nde bu provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır” sözlerine Ayşe Buğra “Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını esefle karşılıyorum, memleketim adına üzülüyorum” yanıtını verdi.
Bu arada Ocak ayı sonunda üniversitenin Güney kampüsünde açılan sergideki Kabe görselinin üzerine LGBTİ renklerini simgeleyen bayrakların yer alması da tepki çekti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “sapkın” ifadesini kullandığı tweet, twitter tarafından etiketlendi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe-i Muazzama’ya yapılan saygısızlığı gerçekleştiren 4 LGBT sapkını gözaltına alındı!
— Süleyman Soylu (@suleymansoylu) January 29, 2021
İki yeni fakülte kuruldu
6 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlanan bir karar üniversite ile ilgili yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Karar uyarınca Boğaziçi Üniversitesi’nde de Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi kuruldu. Bulu, bu karara ilişkin “Cumhurbaşkanımızın imzasıyla kurulan İletişim ve Hukuk Fakültelerinin Boğaziçi’ne farklı perspektifler ve zenginlikler katacağına inanıyorum. Bundan sonraki sürecin işleyişini ilgili akademik kurullarımız ile ilerleteceğiz. Üniversitemiz ve ülkemiz için hayırlı olsun” açıklamasında bulundu.
Göreve geldiği günden o tarihe kadar idari olarak kontrolü sağlayamadığı eleştirilerine maruz kalan Bulu için bu kararın kritik önem taşıdığı vurgulandı. Uzun süre yardımcı atayamayan ve üniversitede karar almak için akademik kadronun desteğine ihtiyaç duyacak Bulu’ya yeni fakültelere yapılacak atamalarla bu desteğin sağlanacağı yorumları yapıldı.
Açıklamaları da gündem oldu
Bulu’nun atanmasının hemen ardından başlayan protestolara ve kendisine yönelik suçlamalara verdiği yanıtlar da dikkat çekti. Seçimle değil, atama ile rektör olması gerekçesiyle eleştirilen ve intihal ile suçlanmasının yanı sıra Boğaziçi geleneğinden uzak olduğu öne sürülen Bulu, 5 Ocak’ta katıldığı Habertürk TV yayınında doktora tezindeki intihal iddiasına karşılık şunları söylemişti:
“Bir kere bu intihal meselesi iftira. Orada teknik bir şey gibi duruyor ama benim doktora tezimde literatür kısmı vardır. Oradaki her şey diğerlerinden alıntıdır. En sonunda kaynaklar yazılmıştır. Bütün dert tırnak içine almamış olmam. Bizim önümüzde böyle yapılacak diye bir format da yoktu. Formatlar sürekli değişir. Bunun birçok standardı var. İşin özü aldığınız şeyin kaynağını yazmış mısınız? Yazmışız sonuçta.”
Aynı yayında iktidara yakın olduğu ile ilgili eleştirilere karşılık “Ben siyasete ODTÜ’de okurken CHP’de başladım. Bunlar da biliniyor ama görünmüyor. Beni hep AK Partili olarak yansıtıyorlar” ifadelerini kullanmıştı. Bulu, Boğaziçili gençlerle uyum sağlamakta zorlanmayacağını anlatırken de “Ben hard rock Metallica dinleyen bir rektörüm” demişti.
