Kimler mevsimsel depresyon riski taşıyor?

Mevsim değişiklikleri bireylerin ruhsal durumunu, enerji düzeyini, uyku-uyanıklık süresini, iştahını, yeme alışkanlığını ve sosyal yaşantısını da etkiliyor. Etkilerin bazen normalin üzerinde yaşanarak tedavi gerektiren bir tabloya dönüştüğünü belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, mevsimsel depresyon olarak tanımlanan durumun genellikle sonbahar ve kış aylarında başladığını, ilkbahar ve yaz aylarında gerilediğini ifade ediyor.

mevsimsel depresyon

Mevsimsel depresyon tedavisinde antidepresanlar, D vitamini, ışık tedavisi ve bilişsel davranışçı terapilerinin uygulandığını söyleyen Dr. Erman Şentürk, daha önce depresyon geçirmiş bireylerde ve kadınlarda bu riskin daha fazla olduğuna dikkat çekiyor. 

Sonbahar ve kış aylarında başlıyor

Mevsim değişikliklerinin, bireylerin ruhsal durumunu, enerji düzeyini, uyku-uyanıklık süresini, iştahını, yeme alışkanlığını ve sosyal yaşantısını etkilediğini belirten Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Ancak bu durum bazı zamanlar normalin çok üzerinde yaşanarak tedavi gerektiren bir tablo şeklinde karşımıza çıkabiliyor.


Mevsimsel depresyon, genellikle sonbahar ve kış aylarında başlayan ilkbahar ve yaz aylarında gerileyen, mevsim geçişlerinde nükseden çökkünlük belirtileri ile karakterize bir tür duygulanım bozukluğudur. Depresif atağın başlama ve düzelmesi mevsim geçişleri ile doğrudan bağlantılıdır.” dedi.


Mevsimsel depresyon belirtileri neler?

Mevsimsel depresyonun sosyal ilişkileri ve çalışma hayatını da olumsuz etkilediğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Uyku saatinde artışa rağmen enerji kaybı, sabahları zorlukla uyanma, iştah artışı, en basit işleri yapmak için dahi enerjiyi toplayamama, yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, karamsarlık, yaşamdan keyif alamama, sosyal aktivitelerden ve çevreden uzaklaşma, konsantrasyon güçlüğü, daha önceden zevk alınan aktivitelere karşı ilgi kaybı mevsimsel depresyonun belirtilerindendir.” diye konuştu.

Melatonin ve Serotonin etkili oluyor

Serotoninin canlılık ve zindelik hissi verirken melatoninin ise tam aksine fiziksel enerjiyi yavaşlatan ve uyku hali veren maddeler olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Mevsimsel depresyonda bu iki maddenin önemli rolü olduğu düşünülüyor. Sonbahar ve kış ayları ile birlikte gün ışığında geçen sürenin azalması ve karanlık geçen saatlerin artmasıyla serotonin düzeyinde azalma, melatonin düzeyinde ise artış görülür. Havaların soğumasıyla kişinin fiziksel alanlarının azalmasının da etkili olduğu düşünülüyor.” ifadelerini kullandı.

Mevsimsel depresyon tedavisi


Daha önce depresyon geçirmiş bireylerde ve kadınlarda mevsimsel depresyon riskinin daha fazla olduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Tedavide psikiyatri hekiminin uygun gördüğü vakalarda antidepresanlar ve D vitamini takviyesinin yanı sıra ışık tedavisi (fototerapi) ve bilişsel davranışçı terapiye de başvuruluyor. Gün ışığından daha fazla yararlanma, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, fiziksel egzersiz, sosyal ilişkilere ve hobilere daha fazla zaman ayırmak depresyondan korunmada önemli rol oynuyor.” dedi.

Öğrenilmiş çaresizlik: “Ne yapsam olmuyor” mu diyorsunuz? || Bizi takip edin: Facebook, TwitterInstagram


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.