Adet düzensizliğinin nedenleri nelerdir?

Adet düzensizliğinin pek çok nedeni vardır. Ne gibi etkenler adet düzensizliğine yol açabilir? Tanı, tedavi ve takip konularında hangi yollar izlenmektedir?

adet düzensizliğinin nedenleri

Adet düzensizliğinin nedenleri nelerdir? Yalnızca tedaviyle mi normal adet düzeni sağlanmış olur? Liv Hospital Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları’ndan Prof. Dr. Berçem Ayçiçek anlattı.

Sağlıklı bir bireyde adet düzeni nasıl olmalıdır?

Sağlıklı bir insanda, adet kanamasının süresi ortalama 2-8 gün, kanama miktarı 20-80 ml (3-5 pet/gün), kanamanın ilk gününden bir sonraki kanamanın ilk gününe kadar geçen süre ise 21-35 gündür. Kanamanın normalden az veya çok miktarda, daha sık ve uzun aralıklarla olması, ara kanamaların görülmesi ve adet görmemek adet düzensizliği olarak kabul edilir.


Beyinde hipotalamus denilen bölgenin hipofiz bezini uyarması ve buradan salınan hormonların da yumurtalıklardan, yumurtalamayı sağlaması gerekir. Sağlam yumurtalıklardan salınan hormonların rahimi etkilemesi sonucu adet kanaması gerçekleşir. Oluşan kanamanın dışarı atılması için rahim ağzının açık olması gerekir.

Tüm aşamalardaki herhangi bir bozukluk adet düzensizliğine neden olabilir. Kısırlık, kemik erimesi, aşırı kanamalara bağlı kansızlık, rahim ve yumurtalık kanseri, kıllanma artışı, kalp damar hastalıkları ve psikolojik problemler engellendiğinde normal adet düzeninin şartları sağlanmış olabilir.

Her adet gecikmesi adet düzensizliği midir?

Hayır, adet düzensizliği değildir. Düzenli adet gören bir kadında, yılda 1 veya 2 kez adet süresi gecikebilir. Nedeni ise stres, üzüntü, yorgunluk ve ağır egzersiz olabilir. Ayrıca yeni adet görmeye başlamış sağlıklı bir bireyin ilk yılında ve adetten kesilmek üzereyken de adet düzensizliği görülebilir.

Organik kökenli nedenleri var mıdır?

Rahimde; myom, polip, kanser, iltihap, yumurtalık kistleri, travmalar, spiral gibi nedenlere bağlı olarak adet düzensizliği gelişebilir ve 40 yaşından sonra görülen kanamalar genellikle bu tür kanamalardandır.


Kilo problemlerinin de etkisi vardır

  • Aşırı zayıflık veya şişmanlık adet düzensizliğine neden olabilir.
  • Kilonun normale getirilmesi ile adetler düzelir.
  • Özellikle kilolu hastalarda adet düzensizliği, rahim kanseri riskini de artırdığı için kilo verilmesi önemlidir.

Önlenebilir mi?

  • Oluşan olumsuzlukların erken tanınması ve gereken tedavilerin yapılmasıyla hastalığa yol açan zararlar engellenebilir.
  •  İdeal kiloda olmak, aşırı stres ve egzersizden uzak durmak, adet düzensizliği yapabilecek ilaçlardan uzak durmakla adet düzensizliği önlenebilir.

Hormonal nedenler:

Adet düzensizliğinin en sık nedeni hormon bozukluklarıdır. Buna ek olarak;

  • Polikistik over sendromu,
  • Tiroid bezi hastalıkları,
  • Kanda prolaktin hormonunun fazla olması,
  • Aşırı kilolu olmak,
  • Doğum kontrol haplarının yanlış kullanımı,
  • Beyin tümörleri gibi nedenlere bağlı gelişebilen hormon yetersizlikleri,
  • Kandaki kortizol hormonun fazla olması,
  • Böbrek üstü bezi ve yumurtalıklardaki tümörlere bağlı erkeklik hormonunun fazla salgılanması ve
  • Böbrek üstü bezi yetmezlikleri de adet düzensizliğine sebep olabilir.

Hangi tiroid hastalıklarında görülebilir?

Tiroid hormonları ve yumurtalık işlevleri birbiriyle yakından ilgilidir. Adet gecikmesi, en sık tiroid bezlerinin az çalışması durumunda görülür. Bundan dolayı fazla miktarda ve gecikmeli adet kanaması meydana gelir. Tedavide ise tiroid hormonu verilir. Tiroid bezinin çok çalıştığı durumlarda da gecikmeli adet görme söz konusu olabilir. Adet düzensizliğine, tiroid hormonlarının düzeltilmesi ile çözüm bulunabilir.

Adet düzensizliği ile birlikte memeden süt geliyorsa sorun ne olabilir?

Prolaktin, hipofiz bezinden salınan ve göğüslerden süt gelmesini sağlayan bir hormondur. Aşırı miktarda olduğu zaman, yumurtalıkları uyararak hormonların hipofizden salınımı engellenir. Böylece adet düzensizliği meydana gelir. Prolaktin hormonunun fazlalığı, hipofiz tümörlerine bağlı gelişebileceği gibi; psikolojik hastalıklarda kullanılan ve bulantı giderici ilaçlar başta olmak üzere çeşitli ilaç kullanımı, böbrek-karaciğer hastalıkları ve tiroid bezinin az çalışmasından dolayı da olabilir. Hastalarda adet düzensizliği ve kısırlık yanında kıllanma artışı görülmektedir. Büyük tümörlerde ise görme bozukluğu, baş ağrısı şikayetleri de olabilir. Tümörün ilaç tedavisi ile küçültülmesi veya nadir de olsa ameliyatla çıkarılması gerekebilir. Bu tümörlerin tekrarlama riski nedeniyle hastaların doktor kontrolüyle takip edilmeleri önerilir. İlaçlara bağlı prolaktin yüksekliğinde ise ilacın kesilmesi ile adet düzelir.

Polikistik Over Sendromu’nda adet düzensizliği dışındaki bulgular nelerdir? Nasıl teşhis konulur?

Genellikle ergenlik çağından itibaren var olan adet gecikmesinden sonra görülen adet dönemi, aşırı miktarda kanama şeklinde olabilir. Kilo alımı, kıllanma artışı, vücutta aşırı sivilcelenme ve kısırlık sıklıkla adet düzensizliğine eşlik etmektedir. Bu hastalarda yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı riski artmış olabilir. Düşük oranda meme kanseri ve rahim kanseri riski de artmış durumdadır. Hastaların bu açılardan da değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastalığın teşhisi; şikayetleri olan kişilerde, hormon tahlilleri ve yumurtalık ultrasonografisinin yapılıp, diğer nedenlerin dışlanmasıyla konulur.

Polikistik Over Sendromu tedavi ile tamamen düzelebilir mi?  Önlenebilir bir hastalık mı?

Polikistik Over Sendromu genetik zeminlerde geliştiği düşünülen bir hastalıktır. Hastalığı tamamen ortadan kaldıracak veya oluşumunu önleyebilecek bir tedavi bulunmamaktadır. Tedavisindeki amaç adet düzensizliğinin ve bu nedenle görülebilecek erken yaşta kemik erimesi riskinin giderilmesidir. Adet düzensizliği için mutlaka sağlık kontrolü sonrası doktor tavsiyesiyle doğum kontrol hapları, insülin direnci saptananlarda ise şeker ilaçları verilebilir. Yalnızca kilo verilmesi bile adetleri düzeltebilir. Bu nedenle kilolu hastaların kilo vermeleri ve ömür boyu egzersiz alışkanlıklarını sürdürmeleri önemlidir.

Kandaki kortizol hormonunun fazlalığında


Kortizon ilaçlarının fazla kullanımı, hipofiz ve böbrek üstü bezi tümörleri, vücutta kortizol fazlalığına neden olabilir. Bu hormonal bozukluk, adet düzensizliği yanı sıra fazla kilo alımı, vücutta kırmızı-mor renkte çatlaklar, kıllanma artışı ve sivilcelere neden olabilir. Tedavisi tümörün ameliyatla çıkartılması ve kortizon ilacının doktor kontrolünde kesilmesidir. Ameliyattan sonra 6-12 aya kadar adetler düzelmeyebilir. Bu hastalarda şeker, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, kemik erimesi, kalp damar hastalıkları, psikiyatrik bozukluk riski arttığından tedavi gecikmeden yapılmalıdır.

Tanı, tedavi ve takip nasıl olmalı?

  • Hastalığın nedenlerine yönelik sorular sorulur.
  • Fiziki muayene gerçekleştirilir.
  • Kan tahlilleri sonucu değerlendirmeler yapılır.
  • Hormonal hastalığa bağlı adet düzensizliği tanısı konan hastaların tedavileri düzenlenir ve takibi yapılır.

Adet öncesi gerginliğe karşı 8 öneri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.