Siroz neden kaynaklanır? Karaciğerin sinsi tehlikesi!

Karaciğere zarar veren ve fonksiyonlarını tam yapmasını engelleyen “siroz hastalığı”, bu organın en büyük düşmanı olarak tanımlanıyor. Siroz, erken müdahale edilmediği takdirde karaciğer yetmezliği ve ölümle sonuçlanabiliyor.

siroz

LifeClub Medikal Direktörü İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Celal Yücel Batmacı, karaciğerde onarılmaz problemlere sebep olabilen siroz hastalığını tüm yönleriyle ele aldı.

Karaciğer; kandaki atık maddeleri filtreleme, sindirime yardımcı olan enzimlerin bir kısmını üretme, şeker ve besinlerin depo edilmesini sağlama, kanın pıhtılaşmasını sağlama, enfeksiyonlarla mücadele gibi işlevleriyle vücudun en önemli organları arasında yer alıyor.


Dr. Celal Yücel Batmacı, sinsi ilerleyen siroz hastalığı ile ilgili şunları söyledi: “Siroz, karaciğer hücre yapı ve mimarisinin bozulması ve rejeneratif nodüllerin oluşumu ile karakterize ilerleyici bir hastalıktır. Erken aşamalarda, karaciğer hastalığının altında yatan nedene yönelik spesifik tedaviler sirozu iyileştirebilir ve hatta tersine çevirebilir. Ancak çoğunlukla ileri evrelerinde geri dönüşümsüz olarak kabul edilir ve bu noktada tek seçenek karaciğer nakli olabilir.”

Farklı sebeplerden oluşabilir

Karaciğere zarar veren bir şey olduğunda organın kendini yenilemeye çalıştığına ve bu süreçte “fibrozis” diye adlandırılan yara izleri oluştuğuna da değinen Dr. Yücel Batmacı, sirozun sık rastlanan sebeplerini şöyle sıraladı:


  • Alkol kullanımı – Aşırı alkol kullanan kişilerde siroz riski daha yüksektir.
  • Hepatit B veya Hepatit C virüslerin neden olduğu karaciğer hastalıklarıdır. Hepatit B ve Hepatit C kan yolu ile ve cinsel ilişki yolu ile bulaşır. İnsanlar, iğneleri paylaşarak veya enfekte kişilerden cinsel yolla bu virüsleri kapabilirler. Enfekte kan ürünlerinin transfüzyonu yolu ile yine bu virüslerin bulaşımı söz konusudur.
  • Yağlı karaciğer hastalığı (NASH alkolsüz steatohepatit) olan kişiler genellikle alkol içmezler. Bilim dünyası NASH’ a neyin sebep olduğunu henüz tam olarak açıklayabilmiş değildir. Ancak daha çok aşırı kilolu kişiler ve şeker hastalarında gözlenmektedir.

Karaciğer hasarının daha az sıklıkta görülen nedenleri ise; otoimmün hepatit, birincil ve ikincil biliyer siroz, primer sklerozan kolanjit, ilaçlar (örn. metotreksat , izoniazid), Wilson hastalığı, alfa-1 antitripsin eksikliği, çölyak hastalığı, sağ taraflı kalp yetmezliği, veno-tıkayıcı hastalıktır.

Siroz belirtilerine dikkat!

Sirozun belirtilerinin başlangıçta hafif olabileceği için tanısının genellikle ilerlemiş aşamalarda konduğuna dikkat çeken Dr. Batmacı, “Sirozu olan bazı kişilerde semptom görülmez. Siroz, bağışıklık sisteminizi baskılayarak enfeksiyon kapma olasılığınızı artırır. Ayrıca karaciğer kanseri riskinizi artırabilir. Semptomlar ortaya çıktığında ise; karın ve bacaklarda şişlik, akciğerlerde sıvı birikmesi, yemek borusundaki (ağzı mideye bağlayan tüp) kan damarlarından ağır kanama, kolayca morarma-kanama, nefes almada zorluk, yorgun hissetmek, yeterince uyuyamama ya da çok fazla uyuma sorunu, sarılık adı verilen derinin veya gözlerin beyazının sararması, aniden başlayabilecek bilinç bulanıklığı ve koma görülebilir.

Sirozu Önlemenin 6 Yolu


Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, dengeli beslenmek, egzersiz yapmak ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmanın karaciğer sağlığını destekleyeceğine değinen Dr. Yücel Batmacı, sirozun önlemesi için yapılması gerekenleri 6 maddede özetledi:

  1. Alkolden kaçının.
  2. Herhangi bir yeni ilaç almaya başlamadan önce doktorunuzla konuşun. Buna ağrı kesiciler de dahildir. Ayrıca herhangi bir bitkisel ilaç, vitamin veya takviye almadan önce doktorunuzla konuşun. Bazı ilaçlar ve takviyeler karaciğere zarar verebilir.
  3. Hepatit A veya B’ye karşı aşı olmanız gerekip gerekmediğini doktorunuza sorun.
  4. Hepatit C ile enfekte olup olmadığınızı kontrol ettirin.
  5. Korunarak cinsel ilişkiye girin.
  6. Başkalarıyla ortak iğne kullanmayın.

Hepatit C: Siroza kadar gidebilen sinsi hastalık


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.