İstanbul’da yerel seçim, Ekrem İmamoğlu’nun kaybetmesi üzerine kuruluyor. Neredeyse “İmamoğlu tek ve diğerleri” gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Peki bu noktada Meral Akşener’in rolü ne olacak?
Türkiye’nin Meral Abla’sı “Meral”e dönüşebilir!
Özellikle İyi Parti’de genel seçimler sonrası çok ilginç şeyler oluyor. Genel Başkan Meral Akşener’in ‘manevi evladı, kardeşi’ (uzaktan akrabası) olan Ümit Dikbayır‘ın ihracı ve sonrasında Dikbayır’ın, Akşener’in ailesi ve partiye dönük iddiaları, hazımsanacak şeyler değildi. Bunların ötesinde partiden kopuşlar daha ciddi bir durum.
Çok kişi istifa etti… Nebi Hatipoğlu ve Adnan Beker belki de en ilginciydi. Hatipoğlu, seçimlerden önce “Ne işim var AKP’de!” diyerek AKP sıralarına katılıp AKP’nin, Eskişehir’in Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Beker ise, İyi Parti’den istifasından sonra genel seçimlerde oyunu Kılıçdaroğlu’na vermediğini ifade etti.
Gelişen bu süreç, bana Tuğrul Türkeş‘in MHP’den kopmasını ve sonrasında AKP’ye katılışını; Devlet Bahçeli’nin ise babasının partisini bırakıp giden Tuğrul Türkeş’e kızıp daha sonrasında AKP ile Cumhur İttifakı’na katılışını hatırlattı.
Meral Akşener de sanki bu mantaliteye doğru evrildi. Genel seçim öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu’na övgüler dizip, şükranlarını sunan ve Kılıçdaroğlu’na vefa borcu olduğunu ifade eden Akşener’in, ittifak masasını devirerek seçim öncesinde Millet İttifakı’nda çatlak oluşturması, kamuoyunda ciddi bir tepkiyle karşılanmıştı. Partideki istifaların ve oy kaybının büyük olduğunu gören Akşener’in masaya tekrar döndüğünü iddia edenler de oldu.
Meral Akşener’in özellikle İstanbul ve Ankara’da (kazanamayacağını görse de) aday çıkarması şimdiden, AKP’nin değirmenine su taşıdığını ve buralarda AKP’nin şansını artırdığı iddiası, daha çok dillendirilmeye başlandı.
Bu gelişmeler, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu‘nun yalnız kalmasına neden olacak adımlar olarak görülebilir. İyi Parti’den daha önce istifa eden hukuk profesörü Bahadır Erdem de “Amaç, İmamoğlu’nun kaybettirilmesi üzerine kuruluyor” diyerek İyi Parti’nin tavrının ne olduğunu bize söylüyor. Geçtiğimiz haftalarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde İyi Parti’nin Meclis Başkanvekili İbrahim Özkan olayı bu düşünceyi destekler nitelikte.
Acaba Meral Akşener, daha önce MHP’de olduğu gibi, bir politik sürece doğru mu gidiyor. Daha açık söylemek gerekirse, önce muhalifleri ihraç ve istifalarla temizleyip; Nebi Hatipoğlu gibi isimlerle kamuoyunun tepkisini normalleştirerek seçim sonrasına hazırlık mı yapılıyor?
İyi Parti sert bir dönüş olmasını engellemek için kamuoyunu hazırlayıp seçim sonrası da Cumhur İttifakı’na mı katılacak; yoksa, daha önceki sistemde yer alan azınlık hükümetlerine benzer şekilde AKP ve MHP’yi dışarıdan mı destekleyecek?
Bunlardan hangisi olursa olsun, şayet, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu kaybedecek olursa, genel seçimler öncesinde büyük saygı duyulan (“Türkiye’nin Meral Abla’sı”) Akşener’in, bu kez Türk Milleti’nin belli bir kesiminde “Meral”e dönüşmesi muhtemel olacaktır!..
