Akran zorbalığı nedir? Çocuklarda siber zorbalık ve duygusal etkileri

Son yıllarda artış gösteren akran zorbalığı, ailelerin ve eğitimcilerin en büyük endişelerinden biri haline geldi. Öğr. Gör. Elif Türel, okulda zorbalık vakalarının sadece fiziksel değil, siber zorbalık şeklinde de kendini gösterdiğini belirtiyor.

Akran zorbalığı ve siber zorbalık hakkında uzman görüşleri: Okulda zorbalık, duygusal şiddet ve zorbalıkla mücadele yöntemleri.

Çocukların ruh sağlığını tehdit eden akran zorbalığı, duygusal şiddet ve sosyal dışlanma ile birleştiğinde kalıcı izler bırakabiliyor. Uzmanlar, zorbalıkla mücadele için aile içi iletişimin ve okul iş birliğinin önemine dikkat çekiyor. Peki, çocuğunuzun zorbalığa maruz kaldığını nasıl anlarsınız?


📌 Öne çıkanlar: Akran zorbalığı nedir?

  • Akran zorbalığı; fiziksel, sözel, sosyal ve siber olmak üzere dört ana kategoride inceleniyor.
  • İstanbul Rumeli Üniversitesi’nden Elif Türel, zorbalığın çocuklarda kaygı, depresyon ve okul başarısında düşüşe neden olduğunu vurguluyor.
  • Dijitalleşmeyle birlikte siber zorbalık (siber bullying), tehdit mesajları ve fotoğraf ifşalarıyla yeni bir tehdit alanı oluşturuyor.
  • Zorbalığa uğrayan çocuklarda vücutta açıklanamayan yaralanmalar, okula gitmek istememe ve içe kapanıklık gibi belirtiler görülebilir.
  • Baskıcı ebeveyn tutumları ve empati eksikliği, çocukların zorbalığa eğilim göstermesinde belirleyici rol oynuyor.
  • “Zorba, Kurban ve Seyirci” üçgeninde, sadece mağdurun değil, zorbalık yapanın ve izleyenlerin de psikolojik desteğe ihtiyacı vardır.
  • Erken müdahale edilmeyen “alay etme” gibi davranışlar, ileride daha ciddi şiddet eylemlerine dönüşebilir.

🛑 Akran zorbalığı sadece itip kakmak değildir

İstanbul Rumeli Üniversitesi Çocuk Bakımı ve Gençlik Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Elif Türel, akran zorbalığını “benzer yaş grubundaki bireylerin birbirlerine karşı kasıtlı, tekrarlayan ve zarar verici davranışları” olarak tanımlıyor. Toplumda genellikle sadece fiziksel şiddet (vurma, itme) olarak algılansa da, zorbalığın sinsi yüzleri vardır:

  • Sözel Zorbalık: Lakap takma, alay etme, hakaret.
  • Sosyal Zorbalık: Gruptan dışlama, oyunlara almama, hakkında dedikodu çıkarma.
  • Duygusal Zorbalık: Manipülasyon, tehdit etme, korkutma.

Türel, bu davranışların çocuklarda özgüven kaybına ve uzun vadeli travmalara (PTSD) yol açabileceği konusunda uyarıyor.

📱 Siber zorbalık: 7/24 devam eden taciz

Teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte zorbalık okul bahçesinden çıkıp evlerin içine kadar girdi. Elif Türel, siber zorbalığın yeni bir boyut kazandığını belirtiyor. Çocuklar, sosyal medya platformlarında veya oyun gruplarında tehdit edici mesajlara, fotoğraf ifşalarına veya linç kampanyalarına maruz kalabiliyor.

Siber zorbalıkta en sık görülen 4 davranış:

  1. İfşa (Outing): Özel bilgilerin veya fotoğrafların izinsiz paylaşılması.
  2. Dışlama (Exclusion): WhatsApp gruplarından veya oyun takımlarından kasıtlı olarak atılma.
  3. Kimlik Hırsızlığı (Impersonation): Başkasının adına sahte hesap açıp zarar verici paylaşımlar yapma.
  4. Siber Taciz (Cyberstalking): Sürekli mesaj atarak veya takip ederek korku yaratma.

⚠️ Zorbalığın 3 aktörü: Zorba, Kurban ve Seyirci

Akran zorbalığı dinamiklerini anlamak için sadece “yapan” ve “yapılan”a bakmak yeterli değildir. Psikolojide bu durum bir üçgen olarak ele alınır:

  • Zorba (Bully): Genellikle empati yoksunu, dürtüsel, güç ihtiyacı yüksek ve bazen aile içinde şiddet gören çocuklardır. Zorbalık yaparak statü kazanmaya çalışırlar.
  • Kurban (Victim): Genellikle fiziksel olarak daha zayıf, sosyal becerileri düşük, kaygılı veya farklı özelliklere sahip (gözlük takan, kekeleyen vb.) çocuklardır.
  • Seyirci (Bystander): Zorbalığa tanık olan ancak korku veya “ispiyoncu” damgası yeme endişesiyle sessiz kalan gruptur. Seyircinin sessizliği, zorbalığı onaylamak anlamına gelir ve zorbayı cesaretlendirir.

Mücadele programlarında (örneğin Finlandiya menşeli KiVa programı), asıl hedef kitle genellikle “seyircilerdir”. Eğer izleyenler zorbalığa gülmez veya tepki gösterirse, zorbanın güç gösterisi anlamsızlaşır.

🏠 Aile tutumları belirleyici faktör

Elif Türel, zorbalığın kökeninde aile tutumlarının yattığını belirtiyor. Baskıcı, cezalandırıcı veya tam tersine aşırı ilgisiz ebeveyn tutumları, çocuğun saldırganlaşmasına neden olabiliyor. Evde sorunlarını konuşarak değil bağırarak çözen bir model gören çocuk, okulda da aynı yöntemi uyguluyor.

Öte yandan, aşırı korumacı ailelerin çocukları da “kurban” rolüne daha yatkın olabiliyor çünkü kendi başlarına sorun çözme becerileri gelişmiyor.

🏫 Okulda ne yapılmalı?

Zorbalıkla mücadele, sadece disiplin cezalarıyla çözülemez. Okullarda “Akran Arabuluculuğu” gibi yöntemlerin devreye girmesi gerekir. Rehberlik servisleri, sadece mağduru değil, zorbalık yapan çocuğu da kazanmaya yönelik çalışmalar yapmalıdır. Çünkü zorbalık yapan çocuk da aslında duygusal bir ihmalin veya sorunun dışavurumunu yaşıyor olabilir.

Öğretmenlerin sınıf içinde rekabeti değil iş birliğini teşvik etmesi, empati atölyeleri düzenlemesi ve “sessiz kalmamanın ispiyonculuk olmadığını” anlatması kritiktir.

⚖️ Yasal boyut ve çocuk hakları

Akran zorbalığı, sadece bir disiplin suçu değil, aynı zamanda bir insan hakları ihlalidir. Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre her çocuğun “şiddetten korunma hakkı” vardır. İleri boyutlara varan fiziksel şiddet, cinsel taciz veya siber zorbalık (tehdit, şantaj), Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil edebilir ve adli süreçleri başlatabilir. Özellikle 12 yaş üstü çocukların cezai ehliyeti başladığı için, siber zorbalık eylemlerinin hukuki sonuçları olabileceği gençlere anlatılmalıdır.


🔎 En çok merak edilenler

Çocuğumun zorbalığa uğradığını nasıl anlarım?
Okuldan eve yırtık kıyafetlerle gelmesi, eşyalarının kaybolması, vücudunda açıklanamayan morluklar, okula gitmek istememe, karın ağrısı gibi psikosomatik belirtiler ve ani akademik düşüş en önemli sinyallerdir.

Zorbalık yapan çocuğa nasıl davranılmalı?
Onu sadece cezalandırmak çözüm değildir. Davranışının nedenleri (aile sorunları, dikkat eksikliği vb.) araştırılmalı ve empati geliştirme eğitimleri verilmelidir.

Siber zorbalıkla nasıl mücadele edilir?
Çocuğunuza asla “interneti kapat” demeyin, bu iletişimi koparır. Kanıtları (ekran görüntüsü) saklamasını, zorbalık yapanı engellemesini ve mutlaka bir yetişkine (size veya öğretmene) haber vermesini öğretin.

Okul yönetimi ne yapmalı?
“Çocuktur yapar” anlayışını terk etmeli, “Sıfır Tolerans” politikası uygulamalı ve mağdur çocuğun güvenliğini (gerekirse teneffüslerde nöbetçi öğretmen gözetimiyle) sağlamalıdır.


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

  • Öğr. Gör. Elif Türel – İstanbul Rumeli Üniversitesi Basın Bülteni
  • Bullying Prevention – American Psychological Association (APA)
  • Cyberbullying: What is it and how to stop it – UNICEF

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.