Dostluk, günlük yaşam içerisinde çokça kullandığımız bir sözcük. Fakat her gönülde ve dilde farklı anlamlanır ve hayata farklı yansır. Benim gönlüme “dostluk nedir?” diye sorarsanız. Cevap “Dost candır. Dostluk yoldaşlıktır” derim.
Kuzey Kaliforniya’da bir hayvanat bahçesinde yaşayan 3 yaşında bir orangutan ebevenlerini kaybettikten sonra depresyona girer. Yemeden içmeden kesilir. Ebeveynlerinin arkasından ölüme gitmek istemesine bedeni de saygı duymuştur belli ki yapılan hiçbir tedaviye cevap vermez. Görevlilerin orangutanın üzüntüden öleceğine kesin gözüyle baktıkları bir zamanda bulunan hasta ve yaşlı bir köpek orangutanın tedavi edildiği merkeze, tedavi edilmek üzere getirilir. Ve iki kaybolmuş can, bir daha ayrılmamak üzere buluşurlar. Örnek dostluklarının ilk adımlarını da atmış olurlar. Orangutan köpekle kurduğu dostluğun merhemiyle hızla iyileşir. Bakıcıları ikisini birbirinden ayırmamaya karar verirler ve iki dost hayvanat bahçesinde birlikte yaşamaya başlarlar. Köpek dost yüzme bilmeyen ve sudan korkan orangutan dostuna yardımcı olur. Her 24 saatlerini uyum içinde ve mutlulukla birlikte geçiririler.
Bu ibret dolu hikayeden sonra “Hayvanlar bile…” demeden geçemiyor insan.
Bizler tek ve yalnız olarak bu dünyaya adımımızı attık. Fakat sınav, toplumsallaşmak ve bu yolla tekamüle ermek üzerine kurulu. Hatta birçok hikayesi de vardır herkesin bildiği, “Dağ başında yalnız ermek çok kolay, topluma karış da o zaman gör. Erer misin? Erir misin?” derler.
Yaşadığımız bütün ilişkiler tekamül yolculuğunda ellerimizden tutan ya da bizi geriye çeken etkenlerdir. İnsan en büyük sınavlarını en sevdikleri aracılığıyla verir. En çok en sevdiklerini büyütür ve en çok onlarla büyür. Dostluklar da bu misyondaki ilişkilerdir. Dostluk, günlük yaşam içerisinde çokça kullandığımız bir sözcük. Fakat her gönülde ve dilde farklı anlamlanır ve hayata farklı yansır. Benim gönlüme “dostluk nedir?” diye sorarsanız. Cevap “Dost candır. Dostluk yoldaşlık” derim.
İnsanların ilişkilerine kattığı ve ilişkilerinde aradığı derinlik, ruhlarının, yüreklerinin derinliği kadardır.
İyi dostlar bulmak için iyi bir dost olmak gerekir. Dostluk güvendir. Koşulsuz sevgidir. Vefadır. Dünyanın en büyük hatasını da yapsa, bizim kapınıza gelmişse dost bilerek, dost gibi acı söylemek ama yine de elinden tutup doğruya yüreklendirmektir dostluk. Sanki biz hiç hata yapmamış ve yapmayacakmışızcasına böbürlenip, dostluğun hoşgörüsünü katmadan yüreğimizden, sadece eleştirmek, hor görmek değildir dostluk. O zaman ne farkımız kalır onun sıradan arkadaşlarından. Dostsak eğer farkınız derin olmalı.
Yaraya merhemdir dost. Yara bandıdır. Bazen korumak, bazen gizlemek için yarayı. Müjdeli haberlerin gönderileceği ilk adrestir. Çünkü bilirsiniz, sizin kadar heyecanla ve yüreğini kattığı dualarıyla bekler müjdeli haberi. Ve ruhunuzun dansına dostluğuyla eşlik eder sevinçten seke seke, kendi müjdesiymişçesine yürekten, samimiyetle.
Eğer taraflardan biri yanılıp, ihanet ederse dostluk ahdine. Vurgunu da büyüktür ihanetin. Pişmanlığı da. Sevginin derinliği oranında yaralanır yürekler. Emekle onarılır ya da taşınamaz ihanetin ağırlığı ve yollar ayrılır. Gerçek dostluklar için geçerli bir söz kazınır zihinlere ve yüreklere, ne kadar uzak olurlarsa olsunlar birbirlerine, bilirler ki;
Eski dost düşman olmaz!
Dostluk bütün ilişkilerin ham maddesidir. Anne, önce anne, sonra en iyi dosttur. Dostluklarımızın kalitesi, annemizle babamızla aramızdaki dostluk ayarındadır. Evlat, önce evlat, sonra dosttur ve dostluğu yaşayarak, yaşatarak öğrettiğimiz öğrencilerimizdir. Sevgili, eş önce eş, sonra dosttur, bizim seçtiğimiz hayat arkadaşımız, can yoldaşımızdır.
Eğer hayatınızı renklendirecek, omzuna yaslanıp tüm duygularınızı çekinmeden ortaya koyabildiğiniz, yanında siz gerçekten siz olabildiğiniz, beraber ağlayıp gülebildiğiniz, beraber büyüyebildiğiniz dostlarınız varsa, siz dünyanın en zengin insanısınız demektir. Şükredin ve dostlarınıza hayatınızda oldukları için teşekkür edin
Naçizane yazarak, insanlığa hizmet etme amaç birliğiyle, birlikte BİR olmaya çabaladığımız tüm indigo yazarları dostlarıma ve hizmet etmekten onur duyduğum tüm okur dostlarıma, aileme, birlikte büyüdüğüm tüm can dostlarıma teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız!
Ve son olarak, hepimiz için Mevlana ve Şems’in dostluğu gibi derin dostluklar diliyorum.
