Hayallerinizden kaçtıkça her keşke içinizi deşecektir

Bilin ki kendinizden ve içinize sakladığınız hayallerinizden ne kadar kaçarsanız kaçın, her keşkeniz; binlerce gizli silahı ile içinizi deştikçe deşecektir.

Hayallerinizden ne kadar kaçarsanız kaçın, her keşkeniz; binlerce gizli silahı ile içinizi deştikçe deşecektir...

Keşkelerle ne kadar erken yüzleşirseniz o kadar iyi

Çevreyi görmezseniz, uzak kalabilirseniz; sizi oyalayan gördüklerinizden, emin olun o zaman içinizi daha iyi görürsünüz. Ve kendinizi işte o zaman hiç olmadığınız kadar iyi hissedersiniz. Siz kimsiniz, nesiniz, niye böylesiniz, neyiniz eksik, neyiniz fazla ise hepsi bir bir size kendilerini gösterirler. Ve siz; işte o zaman kendinizi gerçek anlamda dinlemiş olursunuz. Onca kalabalık arasında, onca dikkatinizi size geri vermemek için uğraşan ıvır zıvırlar arasında kurtulduğunuzu hissedersiniz.

Kendinizi kendinizden kurtarıp, özgürleştirirsiniz yani… Kim bilir belki de işte o zaman keşkelerle erken yüzleşmeniz size iyi gelecektir. Çünkü her keşke; bir başka keşkeyi yanına çağırıp, yaşam yolculuğunuzun sonlarına doğru size acı verdikçe verecektir.


Bilin ki kendinizden ve içinize sakladığınız hayallerinizden ne kadar kaçarsanız kaçın, her keşkeniz; binlerce gizli silahı ile içinizi deştikçe deşecektir.

Unutmadığınız ama hatırlamaya korktuğunuz tüm hayalleriniz; işte o zaman yüreğinize yük olacak ve gönül gözyaşlarınızı gönlünüzden sökercesine çıkaracaktır.


O yüzden çevrenizi görmediğiniz, etrafınızı sizden uzaklaştırdığınız ve kendinizi belki de kendinizden ayırabildiğiniz anda; inanın çok daha iyi olacaksınızdır. İçsel yalnızlığınız size iyi gelecektir yani. Çünkü gördüğünüz, görecekleriniz sadece gerçektir. Gerçeklerinizdir… Kimsenin bilmediği belki de hiç bilmeyeceği gerçeklerinizdir.

Yüreğinizdeki siz

Gördüğünüz; tıpkı bir bebeğin anne karnından çıkışındaki gibi savunmasızdır. Gördüğünüz; her şeyi herkesi bırakın kendinize karşı bile savunmasız olmanızdır. Ama şunu da bilin ki o savunmasız haliniz; her şeyden ve en önemlisi sizden bile bin kat daha fazla güçlüdür. O saf ve çıplaklığınız sevgiyi hak eden halinizdir çünkü. Sadece sevgiyi… İşte gördüğünüz o sevgiyi hiç kaybetmeyin.

Kaybetmemek için gerekirse kendinizle bile savaşın ama yine de onu kaybetmeyin. Çünkü o; sizsinizdir. O yüzden onu bulursanız, bulmayı becerirseniz; onu dinleyin, sadece dinleyin. Hiç dinlemediğiniz kadar dinleyin… Emin olun size iyi gelecek olanları yalnızca o size söyleyecektir. Korkmadan, yılmadan, utanmadan; olanca netliği ve çıplaklığı ile size söyleyecektir. Çünkü onu gördüğünüz anda, içinizdeki kimsesizliğinize sakladıklarınızla yüzleştiğiniz anda; tıpkı annesinin memesini arayan bir bebeğin dudakları gibi gözünüz kapalı gerçekleri, gerçeklerinizi arayacaksınız.


Ve o gerçekler size; tıpkı bir bebeğe annesinin sütü gibi iyi gelecektir. İşte o gerçekler; sizin yürek yolunuzdur. Ruhunuzun size göstereceği; sizden istediği ve beklediği huzurudur. Huzurunuzdur. Çünkü siz; o anda sizdeki sizi, yüreğinizdeki sizi görüp, yürek sesinizi duyacaksınız. Yürekli bir huzur isteyen sesinizi. Kim bilir belki de yürek sesinizi duyanı. Size can veren ve verecek olanı. Sadece sevgisi ile bekleyeni…

Hayattan ne mi isterdim?