Kanseri ilaç tedavisiyle yenmek ne zaman mümkün olacak?

Bilimsel ilerleme, tıp teknolojilerinde yaşanan devrimsel gelişmeler ve yeni teşhis ve tedavi olanakları sayesinde günümüzde kanserde tam iyileşme oranları erişkinlerde yüzde 70’lere, çocuklarda ise yüzde 85’lere ulaşmış durumda.

kanser ilaç tedavisi

Doğru zamanda, doğru tedaviye erişimin önemine dikkat çeken AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli, kanser tedavisinde gelinen noktaya dikkat çekerek, klinik test aşamasındaki 800’den fazla ilaç ve aşının hastalara umut verdiğini belirtti.

Akciğer kanserinden lösemiye, lenfomadan meme kanserine kadar pek çok kanser türü için geliştirilme aşamasındaki yüzlerce ilacın yakın gelecekte hastaların tedavisi için erişime sunulacağını vurgulayan Dr. Ümit Dereli, hastaların ve yakınlarının umutsuzluğa düşmemesi gerektiğini belirtti.


“İnsanlık yakın bir gelecekte ilaç tedavisiyle kanseri mutlaka yenecek”

Dünyada her yıl 14 milyon kişi kansere yakalanıyor ve bu sayının 2025 yılında 20 milyona ulaşacak. Her yıl dünyada 8,2 milyon insanı kanser hastalıklarından kaybediyoruz. 2025 yılında kanserden ölümlerin sayısı 11-12 milyona çıkması bekleniyor. Sadece risk faktörlerinin ortadan kaldırılması bile büyük fark yaratıyor. Kanserin toplumsal maliyeti çok yüksek. Ancak araştırmacılar bilimin tüm olanaklarını kanserle mücadele için kullanıyor. Dr. Ümit Dereli, insanlığın yakın bir gelecekte kanseri yendiğine mutlaka tanık olacağımıza dikkat çekti.

Açıklamada, son yıllarda kansere karşı mücadelede önemli ilerlemeler sağlandığını belirten AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli, moleküler biyoloji ve genom araştırmalarındaki ilerlemeler ile 200’den fazla türü olan kanserin altında yatan karmaşık nedenlerin bilim adamları tarafından ortaya çıkartıldığını ifade etti.

“Yapılan araştırmalar hastalığın nasıl geliştiğine ve spesifik kanser türlerine ilişkin ilaçları nasıl hedefleyeceğimize ilişkin bilgimizi genişleterek hastalar için daha etkili tedaviler elde edilmesini sağladı. Gerçekleşen tüm ilerlemelere rağmen dünya genelinde halen yılda 8.2 milyon insan kanser nedeniyle hayatını kaybetmekte” şeklinde konuşan AİFD Genel Sekreteri Dereli, bu ölümlerden yarısının 30-69 yaş arasındaki yetişkinler olduğunu ve 4 milyon ölümün önlenebilir kanserler arasında kabul edildiğini söyledi.

Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği tarafından 2015 yılında yayınlanan rapora dikkat çeken Dr. Dereli, ABD’de her 4 ölümden 1’inin sebebi olarak belirlenen “kanser”in, ölüm nedenleri arasında 2. sırada geldiğini belirtti. Dünyada da ölüm nedenleri arasında en tepede olan kanserde teşhis konan kişi sayısının tahminlere göre yaklaşık 14 milyon kişi olduğunu vurgulayan AİFD Genel Sekreteri Dereli, bu durumun, günde yaklaşık 22 bin kişinin kanser nedeniyle hayatını kaybettiği anlamına geldiğini belirtti.

45 yılda kansere karşı mücadelede önemli ilerlemeler sağlandı.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, kansere karşı mücadelede son 45 yıl içerisinde önemli ilerlemeler sağlandığını söyleyen Dr. Dereli, yapılan araştırma sonuçları, kanser kaynaklı ölüm oranlarının 45 yıl içerisinde yüzde 22 düştüğünü ve kanserde ilaçlar dâhil, yeni tedaviler sayesinde sağ kalma oranının yüzde 83’e yükseldiğini belirtti.


Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği tarafından yayınlanan rapora göre, ABD’de tedavi sonucu iyileşen hasta sayısının 1971 yılında 3 milyon iken, 2014 yılına gelindiğinde 14,5 milyona çıktığı belirtilen AİFD Genel Sekreteri, bu rakama göre, nüfusu 322 milyon civarında olan ABD’de her 25 kişiden 1’inin kanser hastalığına yakalandığı halde sağ kalan kişileri oluştuğunu ifade etti.

Amerikan Gıda İlaç Dairesi (FDA) 836 kanser ilacı ve kanser aşısı üstünde çalışıyor

Bu doğrultuda ilaç endüstrisinin Ar-Ge merkezlerinde kanser hastalıkları için hedefe yönelik tedaviler geliştirmek üzere yenilikçi çalışmalar yürüttüğünü belirten Dr. Dereli, söz konusu çalışmalar kapsamında ilaç şirketlerinin, klinik araştırma aşamasında olan veya Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından incelenmeyi bekleyen 836 kanser ilacı ve aşısını geliştirdiğini söyledi. Tüm insanların gerçekleştirilen bu yeni ilaç ve tedavilerden faydalanmasının temel insan hakları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Genel Sekreter Dr. Dereli, Türkiye’de de ruhsat süreleri kısaldığı takdirde onay alan kanser ilaçları ve aşılarının hastaların hizmetine en kısa sürelerde sunulabileceğini belirtti.

En çok “akciğer kanseri” tedavisi için çalışılıyor.

Tedavi geliştirmek üzere araştırmacı ilaç firmaları tarafından üzerinde en fazla çalışılan kanser türünün akciğer kanseri olduğunu vurgulayan AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli, “Akciğer kanseri, dünyada kanserden kaynaklanan ölüm nedenlerinin başında geliyor ve bu hastalığa tedavi oluşturmak üzere halihazırda 123 ilaç üzerinde çalışılıyor. Tüm yeni kanser vakalarının yüzde 3’ten fazlasını oluşturan “lösemi”nin tedavisine yönelik ise 106 yeni ilaç ve tedavi geliştiriliyor. Araştırmacı ilaç firmaları lenfoma tedavisi için ise 92 yeni ilaç üzerinde çalışırken, kadınlarda önde gelen kanser türü olan meme kanseri için 82 yeni ilaç geliştirilme aşamasında. Kanser türlerine yönelik olarak gelişim aşamasındaki diğer ilaçlar ise beyin tümörleri, cilt kanseri, kolorektal kanser, yumurtalık, prostat kanseri, çocukluk kanserleri, solid tümörler ve diğer kanser türlerini hedef alıyor. Gelişim aşamasındaki bu ilaçların yüzde 80’i türünün en iyisi olma potansiyelini taşıyor ve bu ilaçların yüzde 73’ü ise kişiye özel tedavi sağlama potansiyeline sahip.” dedi.

Hangi ilaç firmaları kanser üstünde çalışma yapıyor?

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Hakkında Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), Türk insanının yeni ve orijinal ilaçlara erişimini sağlamaya ve ülkemizde sağlık sorunlarına etkin çözümler bulunmasına katkıda bulunmak amacıyla, Türkiye’de faaliyet gösteren araştırmacı ilaç firmaları tarafından 2003 yılında kurulmuştur. Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin 40 biyoteknoloji ve Ar-Ge ağırlıklı üyesi bulunmaktadır. AİFD üyesi olan, AbbVie, Actelion, Alcon, Alexion, Allergan, Amgen, Astellas, AstraZeneca, Bausch+Lomb, Bayer, B. Braun Medikal, Boehringer Ingelheim, Bristol-Myers Squibb, Celgene, Chiesi, Daiichi-Sankyo, Eczacıbaşı-Baxter, Ferring, Fresenius Kabi, Gen İlaç, Gilead, GSK, İ.E. Ulagay, Johnson & Johnson, Lilly, Lundbeck, MerckSerono, MSD, Nestle, Novartis, Novo Nordisk, Numil, Pfizer, Roche, Sanofi, Servier, Shire, Takeda, Théa Pharma ve UCB Pharma, dünyadaki yeni ilaç araştırmalarının büyük bölümünü yapan araştırmacı ilaç firmalarıdır.

İlgili yazılar

Obezite: Anoreksiya’yı yense de kanseri yenemiyor


Kanserle mücadelede en büyük yardımcı: Sosyal destek


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.