Şehre iz bırakan İstanbul Film Festivali devam ediyor

Şehre iz bırakan festival olarak lanse edilen İstanbul Film Festivali devam ediyor… Festival, 35. yılında da dünya sinemasının en yeni örneklerinden kült yapıtlara, Türkiye sinemasının en yenilerinden klasiklere, yeni keşiflerden başyapıtlara, gizli hazinelerden iz bırakan filmlere, zengin programını izleyicilere sunmaya devam ediyor.

Şehre iz bırakan İstanbul Film Festivali devam ediyor

Festival programındaki filmler hakkında

Festival programında 187 uzun metrajlı, 10 kısa ve 24 deneysel film yer alıyor. Festival, 25 bölümde 62 ülkeden 223 yönetmenin toplam 221 filminin gösteriminin yanı sıra konuk sinemacıların katılacağı söyleşilerden sinema derslerine, konserlerden özel etkinliklere sinemayla dolu günler yaşatıyor.

Festival filmleri 10 salonda sinemaseverlerle buluştu

Başladığından bugüne bağımsız sinemaları destekleyen İstanbul Film Festivali’nin bu yılki gösterimleri Beyoğlu’nda Atlas, Beyoğlu ve Fitaş (iki salon) sinemaları, Akbank Sanat, İtalyan Kültür Merkezi, Ortaköy’de Feriye Sineması, Kadıköy’de Rexx Sineması (iki salon) ve İstanbul Modern Sinema olmak üzere 10 salonda yapılıyor. Festival gösterimleri 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30 seanslarının yanı sıra artık festivalin gelenekselleşen geceyarısı gösterimleri Cuma ve Cumartesi geceleri Atlas ve Rexx sinemalarında 24.00 seanslarında yapılıyor.


Festival bu yıl İstanbul’un farklı semtlerine de yayılıyor

İstanbul Film Festivali gösterimleri bu yıl İstanbul’un iki yakasına da yayılıyor. Festivalin son hafta sonunda, 16 ve 17 Nisan tarihlerinde, programdan bir seçkiyle Sultangazi’de Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi ve Maltepe’de Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gösterilecek.

Festivalin yeni bölümleri

35. İstanbul Film Festivali Akbank Galaları, Yıllara Meydan Okuyanlar, Dünya Festivallerinden, Genç Ustalar, NTV Belgesel Kuşağı, Mayınlı Bölge, Antidepresan, Çocuk Mönüsü, Geceyarısı Çılgınlığı gibi klasikleşmiş bölümlerinin yanı sıra bu yıla özel bölümlerde gösterimlerle zenginleşmiş bir program sunuyor.

• Musikişinas: Festival bu yıl ruhunu müzikle doyuranlar için yepyeni bir bölüm sunuyor. Müziği hayatlarının ayrılmaz bir parçası kılanların hikâyelerinin bir araya toplandığı 8 film Musikişinas bölümünde izleyiciyle buluşacak.

• Gömülü Hazineler: Festivalin bu yıl çok ses getirecek yeni bölümlerinden Gömülü Hazineler, sinema tarihinin varlığı az bilinen, yasaklanmış, kaybolmuş, yıllar boyu izleyici karşısına çıkmamış veya literatürde adından hak ettiği kadar bahsedilmemiş filmleri gömülü olduğu yerden gün ışığına çıkartacak. Alkan Avcıoğlu’nun küratörlüğünü üstlendiği bölüm kapsamında geç keşfedilen veya restore edilen kopyasıyla izleyici karşısına ilk kez çıkmaya hazırlanan 4 film beyazperdede meraklılarıyla buluşacak.

Işığın Peşinde: 70’ler Amerikan Avangard Sineması: İstanbul Film Festivali, deneysel sinemaya da hak ettiği alanı açmak için bu özel türün başlangıçlarına doğru yol alıyor ve 70’li yıllarda en verimli zamanlarını geçiren Amerikan avangard sinemasının öncü isimlerinin filmlerini bir araya getiriyor. Burak Çevik küratörlüğünde hazırlanan bölümde Stan Brakhage, Michael Snow, Ken Jacobs, Robert Breer, Hollis Frampton, Ernie Gehr, Jonas Mekas, Stan Van Der Beek, Jerome Hill, James Benning gibi ustaların filmleri, Türkiye’de ilk defa 35. İstanbul Film Festivali’nde, çekildikleri orijinal formatları olan 16mm kopyalarından, İstanbul Modern Sinema’da izleyicilerle buluşacak.

Otto Preminger: Bir Yönetmenin Anatomisi: İstanbul Film Festivali, sinema tarihinin en özgün, en bağımsız ve en yaratıcı yönetmenlerinden Otto Preminger’i, ölümünün 30. yıldönümünde, 10 önemli filminin yer aldığı özel bir bölümle anıyor. “Kara film” türünü başlatan, “Korkunç Otto” gibi lakaplarla anılan, sınırları zorlayan ve tartışmalara konu olan, filmlerinde tabulara yer veren Otto Preminger’i tanıma ve filmlerini yıllar sonra da olsa büyük ekranda görebilme fırsatı yaratacak bu özel seçki için, daha önce İstanbul Film Festivali’nin birçok özel bölüm ve etkinliğine afiş hazırlayan usta tasarımcı Yurdaer Altıntaş tarafından özel bir afiş de tasarlandı.

Festival bu yıl da çocukları unutmadı

35. İstanbul Film Festivali minik takipçileri için bu yıl iki Fransız filmini Çocuk Mönüsü kapsamında çocuklar ve aileleriyle buluşturuyor: Simon Rouby’nın Avrupa Film Akademisi ödüllerinde aday olan canlandırma filmi Adama ve Comtesse de Segur tarafından 1850’lerde yazılan kitaptan uyarlanan kahkaha dolu Sophie’s Misfortunes / Talihsiz Sophie.

Festivalin konukları

İstanbul Film Festivali bu yıl da ağırlayacağı birçok konuk yönetmen ve oyuncuyu festival izleyicileriyle buluşturmaya devam ediyor. Festivale katılacak oyuncu ve yönetmenler, filmlerinin gösterimlerinden önce sinemalarda sunumlar yapıyor ve gösterim sonrasında da izleyicilerin sorularını yanıtlıyor.


– Altın Lale Uluslararası Yarışma jürisinin başkanlığını üstlenen ve Akbank Galaları bölümünde Çete / El Clan filmi gösterilecek yönetmen Pablo Trapero ve oyuncu eşi Martina Gusman;
– Chevalier / Şövalye filminin oyuncuları arasında yer alan, Yunanistan’ın pop starlarından Sakis Rouvas;
– Musikişinas bölümünde izleyiciyle buluşacak As I Open My Eyes / Tam Gözlerimi Açarken filminin yönetmeni Leyla Bouzid;
– Sundance’te En İyi Yönetmen ödülünü kazandıran Belgica’nın yönetmeni Felix van Groeningen;
– Kolombiya’nın tarihteki ilk Oscar adayı filmi Embrace of the Serpent / Yılanın Kucağında’nın yönetmeni Ciro Guerra’nın
– 10 yıl önce festivalin Uluslararası Yarışma bölümünde Radikal Halk Ödülü ve FIPRESCI Ödülü’nü kazanan Lucille Hadzihalilovic,
– Dört yıl önce La demora / Gecikme ile Altın Lale için yarışan, yeni filmi A Monster With A Thousand Heads / Bin Başlı Canavar ile Uruguay asıllı Meksikalı yönetmen Rodrigo Plá ve senaryo yazarı Laura Santullo;
– Crulic / Öteki Tarafa Yolculuk adlı canlandırma belgeseliyle 2012’de FACE Sinemada İnsan Hakları Yarışması Jüri Özel Ödülü’nü kazanan, son filmi The Magic Mountain / Sihirli Dağ ile festivalin konuğu olacak Anca Damian,
– Berlin Film Festivali’nin büyük ödülü Altın Ayı’yı kucaklayan Fire at Sea / Denizdeki Ateş filminin yönetmeni Gianfranco Rosi;
– Filistinli kadınların işgal altındaki yaşamlarını ele alan filmi 3000 Nights / 3000 Gece programda yer alan, yönetmen Mai Masri festivalin konukları arasında olacak.

Festivalde söyleşiler, paneller, sinema dersleri…

35. İstanbul Film Festivali, film programıyla olduğu kadar söyleşiler, paneller ve sinema dersleriyle de yoğun bir etkinlik programı sunuyor.

Altın Lale Ulusal Yarışma jüri başkanı oyuncu Müjde Ar bir söyleşide sinemaseverlerle bir araya gelirken Altın Lale Uluslararası Yarışma jüri başkanı yönetmen Pablo Trapero da bir sinema dersi verecek. Festivalin bu yılki özel bölümlerinden Işığın Peşinde: 70’ler Amerikan Avangard Sineması küratörü Burak Çevik ve yönetmen Herb Shellenberger, deneysel sinema üzerine bir panel gerçekleştirecek.

Bu yılın özel retrospektif bölümü Otto Preminger: Bir Yönetmenin Anatomisi paralelinde Otto Preminger sineması üzerine sinema yazarı Nil Kural ve Edinburgh Film Festivali direktörü Chris Fujiwara bir söyleşi gerçekleştirecek. Ayrıca yönetmen Emel Çelebi ve Güliz Sağlam Türkiye’de belgesel yapımı üzerine, video sanatçısı Ali Kazma ise video sanatı üzerine birer panel gerçekleştireceği festival programında kültür sanat günleri yaşanıyor.

Festival konserleri

Hem görsel hem de işitsel olarak büyüleyici müzik performanslarının peş peşe sıralandığı, Nijer yapımı Color Of Blue With a Little Red in It / İçinde Biraz Kırmızı Olan Mavi Renkte Yağmur filminin yıldızı Mdou Moctar festival kapsamında bir konser, Geleneksel Tuareg müziklerine deneysel yaklaşımıyla dünya çapında ün kazanan gitarist, şarkıcı ve besteci Mdou Moctar.

As I Open My Eyes / Tam Gözlerimi Açarken filminde anne rolünde etkileyici bir oyunculuk sunan Tunuslu şarkıcı Ghalia Benali, festival kapsamında bir de konser veriyor. Arap dünyasının en şaşırtıcı seslerinden biri olarak övülen ve Arap halk ezgileriyle geleneksel caz formlarını çağdaş chillout ve klasik Hint müziğiyle harmanlayan Ghalia Benali.

35. İstanbul Film Festivali başlıyor

İstanbul Film Festivali 7 Nisan’da başlıyor


35. İstanbul Film Festivali’nin ilk iki filmi belli oldu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.