Umut hala var. Havva ana mesela, Çilem Doğan, Berkin; savaşa karşı Anadolu’nun dört bir yanında barışın ses olanlar. Umut işte onlar, umut sensin, umut biziz. Baharı getirecek, bulutları dağıtacak olan biziz. Eğer izin veriyorsak bu karamsarlığın vücudumuzu sarmasına, kabusları dağıtmak gibi bir iddiamız yoksa gelen şey ne bahardır ne de kokusu vardır çiçeklerin…
Uykulara kabus gibi çöken haberler geliyor. Önce uzaktan. Sonra yaklaşıyor bir adım, sonra bir adım daha. Teni tenimize değiyor artık. Omzundan akan ter damlalarını hissedebiliyoruz, sesi kulak arkamızda. Pis bir kokusu var midemize kadar inen, çürümüşlük kokusu bu.
Gözyaşlarımız birikiyor, acılarımız hiçbir ölçü birimine sığmıyor artık.
Her yeni günde, yüreğimizi paramparça eden, göz pınarlarımızı kurutan ardı arkası kesilmeyen onlarca ton ağırlığında haberler geliyor. Gözümüzü, kulağımızı kapatsak da kafamızı kuma gömsek de geliyor.
Sokaklarda koşar adım yürüyor insanlar. Gözlerinde eşi benzerine rastlanmamış bir endişe.
Peki nereye kadar?
Bu kadar gözyaşı, bu kadar acı ve bu kadar korku nereye kadar?
Simsiyah bulutlar mı çöktü üzerimize yoksa gelen baharın kokusunu alabiliyor muyuz? Leylaklar açmış görüyor muyuz? Çilek gelmiş manav tezgahlarına, yaşıyor muyuz bunun sevincini?
Eğer izin veriyorsak bu karamsarlığın vücudumuzu sarmasına, kabusları dağıtmak gibi bir iddiamız yoksa gelen şey ne bahardır ne de kokusu vardır çiçeklerin…
Gerçek dışı olmaya gerek yok, hava kurşun gibi ağır. Ama bulutların arkasında boy gösteren güneş de var. Yıldızlar var gece vakti parlayan. Yüreğimizin bir yerlerinde umut var, hala. Doğru tarafa bakmakla ilgili belki de. Kendimizi kandırmak falan değil bu. Elle tutulur, gözle görülür gerçekler bunlar. Cerattepe’de günlerce direnen halk, 577 haftadır Galatasaray Meydanı’ndaki Cumartesi anneleri, 8 Mart’ta meydanları dolduran kadınlar, Ensar Vakfı’nda ve daha nice yerlerde tecavüze uğrayan çocukların sesi olanlar…
Umut hala var. Havva ana mesela, Çilem Doğan, Berkin, savaşa karşı Anadolu’nun dört bir yanında barışın ses olanlar. Umut işte onlar, umut sensin, umut biziz. Baharı getirecek, bulutları dağıtacak olan biziz.
Artık durduğumuz yeter, gözyaşları acılar yeter!
Leylakların kokusu alma zamanı artık!
Mare Nostrum’da Kan Rengine Dönen Umutlar
