Günde 6 saatten fazla oturan kadınlar erken ölüyor! Nasıl mı?

Amerikan Kanser Derneği tarafından yapılan 14 yıllık araştırmanın sonuçlarına göre, günde 6 saatten fazla oturan kadınların diğer kadınlara göre ölüm oranıysa neredeyse yüzde 40 daha fazla…

Günde 6 saatten fazla oturan kadınlar erken ölüyor!

KANSER, KALP-DAMAR HASTALIKLARI…

Oturma süresinin uzunluğu ve fiziksel aktivite azlığına bağlı en sık rastlanan ölüm sebepleri ise obezite, kolon kanseri, menopoz sonrası göğüs kanseri de aralarında olmak üzere bazı kanser çeşitleri, inme, diyabet ve kalp-damar hastalıkları… Oturarak harcanan vakit ve fiziksel aktivite ilişkisi kanserden çok kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümlerde kendini gösteriyor. Günlük oturma süresi hem kadın hem erkeklerde kalp-damar hastalıklarına bağlı ölüm riskini arttırırken kansere bağlı ölüm riskini sadece kadınlarda arttırıyor.

GÜNDE 1 SAAT FİZİKSEL AKTİVİTE HAYAT KURTARIYOR

Uluslararası bir grup uzman tarafından yapılan ve oturan insanların 2-18 yıl takip edildiği yeni araştırma sonuçlarına göre ölüm riski günde sekiz saat ya da daha fazla oturup, çok az fiziksel aktivite yapan kişiler arasında yüzde 9.9 olarak çıktı. Diğer yandan, günde dört saatten az oturup, en az bir saat fiziksel aktiviteyle meşgul olan kişilerde ölüm riski yüzde 6.8 olarak belirlendi.


Dünyanın önde gelen bağımsız tıp dergilerinden Lancet’te sonuçlarına yer verilen araştırmaya göre, oturmaya bağlı olarak artan ölüm riski günde en az bir saat fiziksel aktivite yapan kişiler için ortadan kalkıyor.

Araştırmaya başkanlık eden Norveç Spor Bilimleri Okulu ve Cambridge Üniversitesi’nden Profesör Ulf Ekelund: “Mutlaka spor yapmanız ya da spor salonuna gitmeniz gerekmiyor. Sabahleyin, öğle yemeği vaktinde ya da akşam yemekten sonra tempolu bir yürüyüş yapmanız da yeterli olur. Yapacağınız fiziksel aktiviteyi gün içinde parça parça da yapabilirsiniz, önemli olan en az bir saati tamamlamanız” diyor.

İngiliz Kamu Sağlığı’na (PHE) göre 10 dakikalık sürelerle fiziksel aktive yapmak bile faydalı olabilir.

ÇALIŞANLARI HAREKETSİZLİKTEN KURTARACAK TASARIM FİKİRLERİ

Peki kamu ve özel sektörde oturarak çalışan yüzbinlerce kişinin durumu ne olacak? Çünkü günde bir saat fiziksel aktivite yapmak kolay değil… Yoğun iş baskısı sebebiyle çalışanların uzun molalara çıkmaları çok zor.

Ofis tasarımları yapan Mimar Funda Varlık ve İç Mimar Oya Çavdar, çalışma ortamlarında yapılacak tasarımlarla çalışanların hareketsizlikten kurtarılabileceğini söylüyor.

Mimar Funda Varlık ve İç Mimar Oya Çavdar, belki de birçok kişinin hayatını kurtaracak tasarım fikirleri hakkında önemli bilgiler verdi.

– İşte geçirilen her bir saatin sonunda 5 dakikalık bir ara vermek (printera gitmek için bile olabilir) faydalı. Böyle bir alışkanlık edinmek çalışanların kendi menfaatlerine olacaktır.

– Çalışanlar işyerlerinde hareket etmeye teşvik eden araçlar ve teknolojilerle donatılmalı. Örneğin: Laptop ve mobil cihazlar verilmeli. Çalışanlara masalar ve odalar arası dolaşırken aynı zamanda arama yapma imkanı sağlayacak VoIP (internetten telefon görüşmesi yapmaya imkan tanıyan) telefonlar tedarik edilmeli.

– Çalışanları gün içinde hareket etmeye teşvik etmek için, adım sayar gibi attıkları adım sayısını gösteren ya da belli aralıklarla titreyen üzerlerinde taşıyabilecekleri cihazlar verilmeli.


-Çalışanlara yaktıkları kalori miktarı ya da tasarruf ettikleri zaman miktarını göstererek, onları merdivenleri kullanmaları konusunda teşvik etmeli. Merdivenlerin kolay bulunması için işaretler kullanılmalı.

– Merdivenler görsel olarak daha iyi erişilebilir ve yaya dostu olacak şekilde dizayn edilmeli.

– Çalışanları hem iş ortamında hem de dışarıda daha çok hareket etmeye özendirmek için çeşitli teşvikler sağlamalı. Örneğin: Çalışanlar arasında her gün en çok adımı kim atmış yarışması düzenlenebilir (ve bu yarışma ödüllü olabilir). Böyle bir yarışma hem eğlenceli hem de heyecan verici olacaktır.

– Ayarlanabilir sandalyeler, masa lambası, hem oturur vaziyette hem de ayakta kullanmak için ayarlanabilen masalar, klavye tepsisi gibi ayarlanabilen mobilyalar ve aparatlar temin edilebilir. Çalışanlar bunları kullanarak çalışma alanlarını kendi ihtiyaçlarına göre düzenleyebilirler. Çalışanların bu mobilyaları doğru bir şekilde kullanmalarını sağlamak için, mobilyaların kullanımıyla ilgili eğitimler de verilmeli.

ÇALIŞANLARIN % 82’Sİ İŞYERİNDE FİZİKSEL RAHATSIZLIKTAN ŞİKAYETÇİ

Amerikan Ortopedik Cerrahlar Akademisi’ne göre, ABD’de sırt ağrısı, kireçlenme, vücut yaralanmaları ve osteoporoz gibi kas-iskelet hastalıklarının diğer hastalıklara göre görülme oranı daha yüksek. Kas-iskelet hastalıklarının tahmin edilen toplam tedavi masrafları ve bu hastalıklar nedeniyle çalışanların aylık kazancından kayıp miktarı 849 milyar dolar civarında. Bu rakam da ABD’nin gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 7.7’sine karşılık geliyor.

Tasarım ve teslim çözümleri konusunda uzmanlaşmış global bir mimarlık firması olan HOK tarafından yapılan ve farklı sektörlerden 3 bin 600 çalışanın katıldığı bir işyeri anketine göre, ankete katılanların yüzde 82’si işyerinde bir çeşit fiziksel rahatsızlıktan muzdarip olduğunu bildiriyor. Gün içinde uzun saatler boyunca oturarak çalışanlar tarafından en sık dile getirilen şikayetler boyun, sırt ve omuz ağrısı.

Anketi cevaplayanların neredeyse yarısı boyun, sırt ya da omuzlarındaki ağrıdan şikayet ediyor, katılımcıların üçte biriyse şikayetlerinin baş ağrısı ve gözlerde yorgunluk olduğunu belirtiyor. Çalışırken uzun saatler boyunca ayakta duran katılımcılar kalça, bacak ve ayak ağrısından şikayetçi olduklarını söylüyor. Anketten elde edilen sonuca göre şikayetlerin büyük kısmı ya kötü ergonomiden ya da çok fazla hareketsiz kalmaktan kaynaklanıyor.


Dünya Sağlık Örgütü (WHO) hükümetlere insanların yaşadıkları ve çalıştıkları yerleri fiziksel aktivite yapmaya daha uygun hale getirmeleri için önerilerde bulunuyor. Bu öneriler bir an önce hayata geçirilmeli. Fiziksel hareketsizlik her yıl küresel ekonomiye 67.5 milyar dolar mali külfet getiriyor. Bu rakamın 58.8 milyar doları sağlık harcamalarına giderken, 13.7 milyar doları da üretkenlik kaybından dolayı ortaya çıkıyor.

Her yaş için harika egzersiz ve spor önerileri

Diyetsiz egzersiz kilo aldırıyor!

1 kilo vermek yılda 100 bin kanser vakasını önlüyor

Diyet ve sporla verdiğiniz 10 kilo, dizinizi 70 kilo hafifletir


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.