Kurban çocukta hangi durumlarda travma oluşturur?

Çocukların soyut düşünce yeteneklerinin 12 yaş itibarı ile geliştiğini belirten uzmanlar, bu yaştan küçük çocukların kurban kesimini izlemesinin travma etkisi yapacağına dikkat çekiyor. Toplumu bir araya getiren bayramların güzel yönlerinin çocuklara anlatılabileceğini belirten uzmanlar, “Özellikle Kurban Bayramı’nda çok somut şekilde yaşadığımız paylaşma ve yardımlaşma kavramlarını anlatmalıyız” dedi.

cocuk-kurban-travma

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Psikolog Duygu Barlas, soyut düşünce yeteneğinin 12 yaştan itibaren geliştiğine dikkat çekerek küçük yaştaki çocukların kurban kesiminden etkilenebileceklerini söyledi. Barlas şöyle konuştu:

Kurban Bayramı zor günleri geride bırakmak için fırsat!

“Bayramda yeni kıyafetler, topladıkları harçlıklar, sevdikleriyle beraber bir araya geldikleri bayram sofraları çocukların büyüdüklerinde de hep hatırladıkları güzel hatıralardır. Ancak Kurban Bayramı’nda dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Özellikle ülkemizin son dönemini göz önüne alırsak hepimiz için travma olarak adlandırılabilecek olaylar yaşandı. Bu olaylar yetişkinler kadar çocuklarımızı da etkiledi. Kurban Bayramı atlattığımız bu zor günleri geride bırakmamız için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.  Bayramı mutluluk ve huzur içinde geçirmek, sevdiklerimizle bir araya gelerek duygusal paylaşımlarda bulunmalıyız. Çocukların kurban kesimi nedeniyle yeni bir travma yaşamaması, sağlıklı bir bayram geçirmeleri için ailelerin ve yetişkinlerin bazı noktalara dikkat etmesi gerekir.


Kurban Bayramı çocuğa nasıl anlatılmalı?

Çocuğa Kurban Bayramı’nın açıklanması konusu çok önemlidir. Çocukların 12 yaş itibari ile soyut düşünce yetenekleri gelişmeye başlar. Yani 12 yaş öncesinde bir çocuk birçok şeyi anlık olarak ve somut nesneler üzerinden kavrar, çok az şekilde soyut düşünce yeteneği gelişmiştir. Her ne kadar  Bayramı’ın hikâyesinin sonu biz yetişkinlere göre anlamlı bitse de 12 yaş altında olan bir çocuğa soyut konular olan ölüm ve kurban edilme anlam dışı ve bazen de korkutucu gelebilir.

Kurban Bayramı’nın anlamı anlatılmalı

cocuk-travmaBu yüzden bu yaş çocuklarına bayramın genel olarak nasıl bir anlam taşıdığı anlatılmalıdır. İnsanlar arası yardımlaşmaya imkân tanıyan  Bayramı’ın başta et dağıtma olmak üzere paylaşma ve birçok yardımın birlikte yapılmasına olanak sağlayan, birliği ve beraberliği güçlendiren yönlerinden bahsedilmeli. Böylece bayramın sosyal ve kültürel sonuçlarının aktarılması sağlanacak bu da çocuğun bayramı anlamasına katkı sağlayacaktır. 12 yaş ve üzeri çocuklara ise çocuğun duygusal olgunluğu ve soyut konuları kavrama becerisi göz önüne alınarak aktarım yapılmalıdır.”

Çocuk nasıl etkileniyor?

Duygu Barlas, Kurban Bayramı’nın çocuğun yaşına, duygusal olgunluğuna ve soyut düşünebilme becerisine uygun açıklanmaması durumunda bazı sıkıntılara yol açabileceğine dikkat çekerek bu olumsuzlukları da şöyle sıraladı:


  • Çocuk için soyut düşünce zayıf olduğundan anlatılan hikâyeyi somut olarak algılayabilir ve bu durum çocuğa korkunç gelebilir, kafası karışabilir ve korkusunu kontrol etmekte zorlanabilir.
  • Kontrol edilemeyen korkular ile çocukların uyku düzeni bozulabilir, iştahlarında dengesizlik olabilir, korku içerikli rüyalar ve kaygı bozuklukları oluşabilir.
  • Bir taraftan çocuklara hayvan sevgisini ve onlara zarar vermemelerini aşılarken bir yandan da çocuğun bir kesime tanık olması çocuklarda ciddi bir çelişkiye yol açabilir. Özellikle yaygın bir gelenek olan, kurban edilen hayvanın kanının çocuğun alnına sürülmesi, en az çocuğun bu kesime tanık olması kadar travmatize edici etkiyi gösterebilir.
  • Çocuğun evinde evcil bir hayvan var ise onun da kurban edilip edilmeyeceğine ilişkin korkular geliştirebilir. Yine bu korkusunu kontrol edemez ise kaygı, uyku bozuklukları gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

Çocukların travma yaşamaması için nelere dikkat edilmeli?

Duygu Barlas, bayram gibi güzellikleri beraberinde getiren bir olayın çocuklarda travmaya sebebiyet vermemesi için önemli noktalara dikkat edilmesi gerektiğini belirterek aşağıdaki tavsiyelerde bulundu:

  • Öncelikle yaşa uygun bir açıklama yapılmalıdır.
  • Kurban kesimi uygun yerde ve şartlarda yapılmalıdır. Çocuklar bu kesime şahit olmamalıdır. Eğer çocuk ısrar ile  hayvanın acı çekip çekmediğini sorar ise ona kısaca hangi koşullarda işlemin yapılacağı aktarılabilir.
  • Kurban Bayramı’nda sağlıksız kesim koşulları ve kaçan kurbanlar sık olarak haberlere konu olmaktadır. Çocuklarınızı mümkün oldukça bu tür haberlerden uzak tutunuz.
  • Çocuklar ile kurban kesimi, akan kan veya buna benzer konularda konuşmaktan kaçının. Bunun yerine bayramın diğer güzellikleri üzerinde yoğunlaşın ve çocuğunuza bunları aktarın.
  • Gelenek, kültür diyerek çocuğu  kesimi izlemeye zorlamayın. Geleneğimizin ve kültürümüzün sadece kesimden değil, birçok sosyal faktörden de oluştuğunu unutmayın.
  • Kesim hakkında veya kurban edilme hakkında yapılan şakalardan uzak durunuz, bunların çocuğunuzun yanında yapılmasına engel olmaya özen gösteriniz.

Çocuğun kesime şahit olması durumunda ne yapılmalı?

Duygu Barlas, alınan önlemlere rağmen çocuğun  kesimi görmesi halinde yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı:

“İlk olarak çocuğunuza açıklama yapmadan onu dinleyin; kesimi nerede, kiminle ve nasıl gördü bunu anlamaya çalışın. Çocuğunuz size anlattıktan sonra onu anladığınızı belirtin. Onu eleştirmeyin, yargılamayın veya onunla dalga geçmeyin. Çocuğunuzun korkusunu, üzüntüsünü ya da kaygısını ifade etmesini sağlayın. Çocuğun olay ile ilgili düşüncelerini de ifade etmesini sağlayın ve eğer zorlayıcı duyguya sebebiyet verecek düşünce var ise lütfen onunla ilgili de konuşun. Eğer olaydan sonra çocuğun kaygısında yatışma olmuyor, uykusunda ve iştahında halen dengesizlik varsa bir profesyonelden yardım almak gerekebilir.”


Çocuklarda 5 adımda duygu kontrolü


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.