Değişen dünyanın kahrolası değişmeyeni!

Değişen dünyada bilgi, teknoloji, yaşam şartları, hatta aptallık bile değişiyor. Başka bir boyuta evriliyor. Esaret ise değişmiyor. Hele kadının esareti! Öyle ki aşağılanmasını alkışlayan kadınların gizlenemeyen esaretleri… Çünkü onlar bilmez, beyleri bilir…

Değişen dünyanın kahrolası değişmeyeni

Bırakın on yıllar öncesine gitmeyi, son 5 yılı inceleseniz dahi ne kadar değişen şey olduğunu görürsünüz. Elbette değişimin güzel ve yararlı tarafları da var, tıpkı kötü ve faydasız tarafları olduğu gibi. Bilmem kaçıncı iPhone modeli geliyor haberi, kimilerinin dünyasına güneş gibi doğan, kimileri için ise hiçbir anlam ifade etmeyen bir gelişme.

Bir de insana özgü değişimler var dünya üzerinde. Fiziki değişimler, fikrî ilerlemeler. Beğeniler, tavırlar ve en nihayetinde de karakter değişimleri. Radikal bir insan dahi en radikal tarafları gibi görünen siyasi ve dini görüşlerini değiştirebiliyor. İnsanın değişmeyen ya da değiştirmeye cesaret edemediği tarafları ise sanki ilerlemesini engelliyor gibi.


Aşağılanmasını, üstelik de üst makamlarca aşağılanmasını alkışlayan kadın bir mazoşist değil. Sırtından sopayı, belinden sıpayı eksik etmeyen zihniyetten fazlaca üretimin bir parçası. Köylü ise günlük işler için eşinden çok daha fiziksel efor sarf ediyor. Şehirli ise karşı cinsle mücadele edip onu alt edecek kadar donanımlı. Üstelik bir de annelik gibi başka bir şeyle kıyas tutmaz kutsal bir sıfata sahip.

Değişen dünyanın kahrolası değişmeyeni: Esaret

Erkek dediğin yapar, erkeğin elinin kiri, karı gibi, adam değil madam ve daha onlarca aşağılık söze, tanımlamaya, deyime, atasözüne sahibiz. Ama niye? Değişen dünyanın kahrolası değişmeyeni esaretten dolayı. Erkeklerin de hayatta çeşitli esaretleri var. Ancak kadının erkeğe esaretini anlamak ve kabul etmek mümkün değil. Hele ki kendini aşağılayan bir erkeğe.

Bu durumda kadınların üzerinde durmaları gereken bir nokta var. Yetiştirmekte oldukları ya da yetiştirecekleri erkek çocuklarını, kendilerini aşağılayan babaları ve eşleri gibi yetiştirmemek. Çünkü bu hatayı zamanında büyükanneleri ve kayınvalideleri yapmış. Sonuç ortada. Bir ülke cumhurbaşkanından adam gibi değil madam gibi sözünü duydu kulaklarımız. Üstelik eşi yanındaydı ve gülüyordu. Bir daha böyle şeyler duymamak için kısa vadeli bir çözüm önerisi sunmak zor. Ancak orta ve uzun vadede kadınlar değişerek değiştirebilirler bu geri kalmışlığı. Esaretten kurtularak…


“Süslenen kadın erkekle zina yapmış gibidir” diyen müdür vekiline ödül

Başbakan Yıldırım, şortlu kadın saldırısı için yorumda bulundu

Kadın bedeni metadır!


Benden Bu Kadar: Kadın düşmanı küçük erkekler


Çağrı Gırlangıç
14.03.1985 tarihinde Kadıköy'de dünyaya geldim. Kadıköy'de doğdum, Kadıköy'de büyüdüm. Yazma sevdası içime düşünce önce 2 roman yazdım, sonra da sinemaya dair yazılar yazmaya başladım. 2011'in başından beri bloğum cagrigirlangic.blogspot.com da 500'ü aşkın filme dair yazdım. Hala da devam ediyorum. Sonra metin yazarlığı yapmaya başladım ve yazarlık mesleğim haline geldi. Yazımına devam ettiğim Türk Sinema Tarihi Ansiklopedisi, emek ve zaman isteyen bir proje. Sabırla yazımına devam ediyorum. Bir sinema yazarı olarak yazmaya başladığım, sonrasında ise deneme, gündem, kritik, yaşam ve kişisel gelişim yazıları yazmaya başladığım İndigo Dergisi ise hem beni geliştiren, hem de bir parçası olmaktan haz aldığım yer.