Yiyorum ama kilo alamıyorum! Sebebi ne olabilir?

Yiyorum ama kilo veriyorum. Elimi kaldırmaya halim yok. Vücudumda renkli lekeler çıktı. Günlerdir kabızım. Bunun gibi sağlık sorunları  ciddi hastalıkların erken habercisi olabiliyor.

Yiyorum ama kilo alamıyorum! Sebebi ne olabilir?

Kilo kaybına dikkat!

Memorial Hizmet Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Yavuz Öztürker, vücutta ortaya çıkan değişikliklerin işaret edebileceği hastalıklar hakkında bilgi verdi.

Erken teşhis için vücudunuzu dinleyin

Her gün ya da belli dönemlerde vücut fonksiyonlarında ortaya çıkan değişiklikler, sıradan durumlar olabileceği gibi hastalık habercisi de olabilmektedir. Vücut fonksiyonlarındaki değişiklikler kişiye ya da rahatsızlığa göre değişkenlik gösterebilmektedir. Vücudun verdiği sinyalleri dinleyip önemsemek ve zamanında doktora başvurmak erken teşhis ve tedavide önemli bir yer tutmaktadır.


Ani kilo değişimleri ihmale gelmez

Beslenme düzeninde bir değişiklik olmaması rağmen kısa sürede istemsiz olarak verilen kilolar metabolik hastalıkların habercisi olabilir. Tiroit bezinin fazla çalışması yani hipertiroidi, diyabet, mide ve bağırsak rahatsızlıkları, kanser, enfeksiyonlar ani kilo kayıplarına yol açabilmektedir. Tiroit bezinin az çalışması, böbrek üstü bezi rahatsızlıkları da ani kilo alımlarına neden olabilmektedir.

Halsizliğin altında farklı nedenler olabilir

Halsizlik en çok şikayet edilen konuların başında gelmektedir. Genellikle stres, depresyon, kalitesiz uyku, duygu durum bozuklukları gibi nedenlere bağlıdır. Ancak dinlenmeye rağmen birkaç gün geçmeyen yorgunluk hissinin altında kronik akciğer, kalp, böbrek hastalıkları veya demir, vitamin eksikliği yatabilmektedir. Kansızlığa bağlık halsizlik hissinin altında kansızlığa neden olan kanser hastalığı bulunabilmektedir. Nörolojik ve kas romatizmal hastalıklarda halsizlik nedenleri arasındadır.

Tuvalet alışkanlıklarındaki değişimleri göz ardı etmeyin

Psikolojik ve masum nedenlere bağlı olarak tuvalet alışkanlığında değişimler yaşanabilmektedir. Alışkanlığa bağlı kabızlık ve mikrobik ishal en fazla yaşanan bağırsak hareketlerindendir. Ancak 3 günden fazla süren kabızlık bağırsağın tümör, polip, yapışıklık gibi nedenlerle tıkanmış olma ihtimalini akla getirmektedir. Parazit, enfeksiyon, kandaki sıvı ve elektrolit denge bozukluğu da kabızlık yapabilmektedir.


Genellikle mikrobik olarak yaşanan ve kendiliğinden geçen ishale ateş, karın ağrısı, kusma eşlik ediyorsa gıda zehirlenmesi yaşanabilmektedir. Enfeksiyon ve tiroit bezinin hızlı çalışması da uzun süreli ishalleri neden olabilmektedir. İdrar miktarındaki azalma sıvı alımının yetersizliğine bağlı olabileceği gibi böbrek ve kalp yetmezliğin işareti olabilmektedir. İdrar miktarındaki artış, idrar yolları enfeksiyonu, kontrolsüz şeker hastalığı, böbrek yetersizliği, prostat büyümesi, kalp yetmezliği, idrar kesesinin ve idrar kontrolü yapan kasların düzenli çalışmaması, idrar söktürücü ilaçların kullanılması, kalsiyum seviyesinin yüksekliği nedeniyle görülebilmektedir.

Başınız hep stresten ağrımayabilir

Baş ağrıları genellikle stres ve yorgunluğa bağlı yaşanmaktadır. Yüksek tansiyon, sinüzit, boyun kireçlenmeleri baş ağrısı nedenleri arasında yer almaktadır. Görsel ve kokusal bozuklukların eşlik ettiği ağrılar migren kaynaklı olabilmektedir. Gittikçe artan baş ağrısına eşlik eden bulantı, kusma, denge bozukluğu ve bilinç değişiklikleri ise beyin kanaması ya da kafa içinde kitlenin habercisi olabilmektedir. Genellikle iç kulak rahatsızlıklarından kaynaklanan baş dönmesine, boyun fıtığı ya da kireçlenmesi de yol açabilmektedir.

Öksürük deyip geçmeyin

öksürük deyip geçmeyin

Öksürük, vücudun solunum yollarındaki salgı ve yabancı cisimleri temizlemeye yarayan bir savunma mekanizmasıdır. Sigara ve diğer tahriş edici maddeler öksürüğe neden olabilirken, üst solunum yolu ya da akciğer enfeksiyonları, akciğer ve solunum yolları tümörleri, reflü hatta kalp yetersizliği bile yol açabilmektedir.

Dinlenirken göğsünüz ağrıyorsa kalbinizi kontrol ettirin

Göğüs ağrılarının birçok nedeni olabilmektedir. Yaşana her göğüs ağrısı kalple ilgili olmayabilir. Mide ve yemek borusu rahatsızlıkları ile akciğer enfeksiyonları göğüs ağrısına yol açabilmektedir. Ancak istirahat ya da normal tempoda yürüyüş sırasında yaşanan göğüs ağrısı ciddi kalp hastalıklarının işareti olabilmektedir. Ağrıya eşlik eden göğüste baskı hissi, ağrının sırta boyuna ya da kola yayılıyor olması kalp rahatsızlığı ihtimalini arttırmaktadır.

Renkler hastalığı haber verebilir


Ciltte ve göz akında sarı renk; hepatit hastalığı, karaciğer tahribatı, safra kanalında tıkanma veya karaciğer, pankreas gibi organlarda tümör işareti olabilir. Sarılık hastalığı sırasında bilirubin denilen madde belli bir düzeyin üstüne çıktığında, derinin rengi yeşilimsi veya siyahımsı sarılık görünümü alabilmektedir. Bunun yanında;

  • Kırmızı lekeler; Aşırı sıcak, fazla egzersiz, güneş yanığı ve ateş yükselmesinde, döküntülü ve iltihabi deri hastalıklarında deri rengi kırmızı olabilir. Alkol alımı sonrası ve bazı ilaçların yan etkisiyle yüzde ve ensede kırmızı lekeler çıkabilir.
  • Solukluk; En sık kansızlıkta gözlenir. Ayrıca kronik organ yetersizliği ve özellikle dolaşımın yavaşladığı kalp yetersizliğinde de gözlenebilir.
  • Kahverengi cilt; Böbrek üstü bezlerinin hastalığında ve böbrek yetmezliğinde cilt kahverengi ya da toprak rengine benzer bir hal alabilmektedir.
  • Mavi ve mor renk; Atardamar ve toplardamar kanının karışmasına neden olan hastalıklarda, dil, dudak, parmak uçları mavi-mor renk olabilir. Ayrıca hemoglobin hastalıkları, kalp yetmezliği, damar kasılma ve gevşemesinin bozulduğu durumlarda, KOAH hastalığı ile dolaşım bozukluğunda cilt mavi-mor renk alabilmektedir.
  • Döküntüler: Cilt döküntüleri genellikle alerjik durumlarda ve kızamık, kızamıkçık, suçiçeği gibi döküntülü hastalıklarda görülür. Ayrıca kronik karaciğer rahatsızlıkları gibi durumlarda da özel cilt döküntüleri olabilir.

Probiyotik kullanımı, enfeksiyon ve salgın hastalıkları önlüyor

Enfeksiyon hastalıklarından korunmak için bu önlemlere dikkat!

Çocuğunuzu sonbaharda hastalıklardan nasıl korursunuz?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.