Kış aylarını kilo almadan geçirmenin 10 kolay yolu

Kış mevsiminde hareketsizlikten, fiziksel aktivitelerin kısıtlanmasından ve sıklaşan ev ziyaretlerinden kilolar da artar. Kış aylarında aldığımız kilolar ortalama 0,5- 1 kg arasında değişiklik gösterir.

Kış aylarını kilo almadan geçirmenin 10 kolay yolu

Liv Hospital’dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Şükran Yıldız kışı kilo almadan geçirmenin 10 kolay yolunu anlattı…

1- Kış meyve ve sebzeleri tüketin

Beslenme planınızda mutlaka kış döneminde yer alan besinlere yer vermelisiniz. Böylece vitamin, mineral, antioksidan ve posa alımınızı zengin kaynaklardan sağlamış olursunuz. İşlenmiş ve paketli ürünlerin yağ içeriğinin fazla olmasının yanı sıra tuz ve şeker yönünden de zengin olduğunu bilmelisiniz. Beslenme programınızda taze meyve-sebzelere, kavrulmamış kuruyemişlere yer vererek antioksidan vitaminlerden A, C, E vitaminini yüksek miktarlarda almış olursunuz. Taze meyveler ve kuruyemişler ara öğün için ideal birer seçimdir.


2- Mutsuzluğa karşı canlı renklerle beslenin

Kış döneminde havaların soğuması ile gelen mutsuzlukla serotonin ile başa çıkın. Tam tahıllı ürünler, bulgur, yulaf, muz ve yağlı tohumlar gibi triptofan içeren besinleri tüketmek serotonin salgılanmasını arttırır. Avokado, koyu yeşil yapraklı sebzeler de yine magnezyum içerikleri ile serotonin üretimini desteklemede rol oynar.

Beslenmenizde mutlaka renkli besinlere yer vermelisiniz. Her gün renkli besinlerden seçmeye özen gösterin. Kırmızı ve turuncu renkteki besinler A ve C vitaminlerince zengindir. Yeşil renkli besinler ise folik asitin iyi birer kaynaklarıdır. Özellikle kış döneminde nar, portakal, mandalina, ıspanak, brokoli, brüksel lahanası, havuç, bal kabağı renkli beslenmenizin başrolünde olabilir.

3- Tam buğdaydan uzak durmayın 

tam buğday

Doğal karbonhidrat kaynaklarından tam buğday bizler için oldukça önem taşırken işleme maruz kalmış karbonhidratların tam tersi sağlığı tehdit edici etkileri vardır. Çünkü bu besinler kan şekeri seviyesini aniden yükselterek hem açlık krizleri hem de ağırlık artışına neden olabilir.

Lif oranı yüksek besinler tüketmeniz glisemik indeks yönünden de düşük beslenmenize destek olduğundan ağırlık kontrolünüzü sağlamanız kolaylaşacaktır. Tam buğday unundan yapılmış ekmekler, kepekli pirinç, buğday, tam buğdaylı veya kepekli makarnaları tercih edebilirsiniz.

4- Yeterli protein tüketin

Her öğünde düşük yağlı ve kaliteli protein tercih etmeniz ağırlığınızı korumaya veya ağırlık kaybetmenize destek olur. Günlük beslenmenizde yumurta, et/tavuk/balık, kurubakliyatlar ve peynir bulundurun. Bu besinler kan şekeri seviyenizin uygun seviyede kalmasına yardım ederken bir sonraki öğünde yoğun tatlı atıştırmanızı ve iştah artışınızı engeller.


5- Doymamış yağlar tüketin

Doymuş ve trans yağ asitlerinden zengin beslenmek sadece ağırlık artışına neden olmadığı gibi kalp-damar hastalıkları ve diyabete davetiye çıkarabilir. Özellikle kış aylarında hareketin azalmasıyla doymuş yağlar yerine doymamış yağlar tercih etmek oldukça önemlidir. Bu bakımdan yemeklerde zeytinyağı, fındık yağı ara öğünlerde ise fındık, ceviz, badem tercih ederek sağlıklı yağlar alabilirsiniz.

6- Yiyeceklerde gizli yağ ve una dikkat edin

Son yıllarda iş yaşamının getirdiği öğle ve akşam yemeklerinin dışarıda yenmesi durumunda artış vardır. Bu tarz yemeklerden özellikle sulu et ve tavuklu sebze yemeklerinin yağ, un ve sos içerikleri fazla olmakla beraber kızartma usulüyle pişirilme olasılığı yüksektir. Aynı zamanda çorbaların içerisinde de un ve doymuş yağ oldukça fazla olabilmektedir. Ayrıca kahvelere ilave edilen kremanın da ortalama 360 kalori ekstra enerji verdiğini söylemek gerekir.

7- Kış aylarının ritüellerini sınırlayın

Salep, boza, kestane, patlamış mısır… Bu besinler kışın geldiğinin habercisi gibidir. Ancak şeker, karbonhidrat ve yağ içerikleri fazla olabilir. Ağırlık kontrolünüzü sağlamak istiyorsanız; Salep ve bozayı haftada birer kez tüketebilirsiniz. Sinemada küçük boy mısırı tercih edebilir veya 1 çay bardağı mısırı kendiniz evde patlatabilirsiniz. Kestanenin ise 3 tanesinin 1 dilim ekmek olduğunu söylersek tüketim miktarını sınırlamanın ne kadar önemli olduğunu görebilirsiniz.

8- Omega 3 yağ asitlerini tüketin

Tüm hücrelerimizin iyi bir şekilde çalışması ve bağışıklık sistemimiz için omega 3 yağ asitlerinin önemi artık bilinen bir gerçek. Haftada 2-3 defa olacak şekilde ızgara, buğulama veya fırında pişireceğiniz balık sağlıklı beslenme programı içerisinde hem ağırlık kaybına destek olur hem de bağışıklık sisteminizi güçlendirici rol oynar. Ayrıca gün içerisinde tüketeceğiniz fındık, badem, Antep fıstığı, ceviz ile omega 3 yağ asitlerinden almış, kalp sağlığınıza yatırım yapmış olursunuz. Ancak unutmayınız kuruyemişlerin fazla tüketimi ağırlık artışına yol açabilir.

9- Canlı metabolizma için su için

Vücudumuzda her bir kalorinin metabolize olması için 1 mL suya ihtiyaç vardır. Bu nedenle günde en az 1,5 litre su tüketimini sağlamalısınız. Erkekler için bu miktar 2 litreye kadar çıkarılmalıdır. Su içmekte zorlanan kişiler suyuna limon, portakal elma dilimleri ekleyeceği suyu daha rahat tüketebilir. Suyu fazla içebilmek için su şişenizi yanınızda taşımayı deneyin.

10- Dost bakterilerle zayıflayın

Yunanca da yaşam için anlamına gelen probiyotik bakteriler vücuda yararlı mikroorganizmalar olarak tanımlanırlar. Bu sağlığımıza yararlı mikroorganizmaların bir çok işlevi vardır. Bunlardan en önemlisi bize sağlıklı bir sindirim sistemi sağlamaktır ki bu durum obezite ve kanserle savaşmakta olumlu etkiler göstermektedir.


Probiyotikler, alınan besinlerin, kalorilerin sindirimini ve vücutta enerji kullanımını düzenleyerek kilo kaybına yardımcı olur. Kilo vermenin önünde duran en büyük engellerden biri olan kabızlık problemlerine karşı dost bakterileri almayı ihmal etmeyin. Beslenmenizde mutlaka probiyotiklerden zengin yoğurt, kefir ve peyniri bulundurun.

Soğuk ‘kış’ aylarında neden kilo alırız?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.