Çocuğunuzu obeziteden korumak için pratik öneriler

Çocuklarda obezite sorunu bebeklik döneminden itibaren başlayabiliyor.

Çocuğunuzu obeziteden korumak için pratik öneriler!

Erken dönemde diyabet ve karaciğer yağlanması gibi sorunlara neden olan obezite; ileri yaşlarda kalp hastalıkları, tansiyon ve bazı kanser türlerine yol açabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bölümü’nden Uz. Dr. Şerare Arbatlı, çocuklarda obezite ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi:

Pratik önerilerle çocuğunuzu obeziteden kurtarabilirsiniz

Obezitenin çözümünde ilk adım, ailece bu sorunun kabul edilmesi ve çocukların yaşam şeklinin yeniden düzenlemesi ile başlamaktadır. Çocukları un, tuz ve şekerden uzak tutmak ve erken uyumalarını sağlamak gibi basit önlemlerle obeziteden kurtulmak mümkündür.


Göbek çevresindeki yağlanmayı önemseyin

Çocuklarda obezite başlangıcı için bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Özellikle anne sütü yerine, şeker oranı yüksek hazır mamalarla beslenen ve çocukluk çağında zorla yemek verilen çocuklarda 2-3 yaşında bile obezite görülebilmektedir. Göbek ve meme bölgesinde ciddi yağ birikimi varsa, ailelerin geç kalmadan bir uzmana başvurması gerekmektedir. Östrojen dengesini bozan fazla yağ depolanması, erken ergenlikle birlikte farklı sorunların yaşamasına neden olmaktadır.

Çocuğunuza televizyon karşısında yemek yedirmeyin

Çocuklara televizyon, bilgisayar ya da cep telefonu karşısında yemek yedirmek, önemli hataların başında gelmektedir. Çocuğun dikkati başka bir yerdeyken beynin verdiği tokluk sinyalinin algılanması mümkün değildir.

Çocuklara küçük yaşlardan itibaren, beslenme saatleri dikkate alınarak, kendi kendine beslenme alışkanlığı verilmelidir. Çocuğun az yemesi değil, gerekli besinleri almaması sorun oluşturmaktadır. Ebeveynlerin şeker, un ve tuzdan uzak besinleri menülerinde bulundurması, çocukların da beslenme alışkanlıklarını olumlu etkilemektedir.

Kilo vermesi için çocuğunuzla tartışmayın

Ebeveynler çocuklarındaki kilo sorununu kabullenerek, bu problemi birlikte çözmeleri gerektiğini onlara kırmadan anlatmalıdır. Çocuğa “şunu ye, bunu yeme” gibi yasaklar uygulayıp onunla tartışmak yerine, bu durumla beraber mücadele edileceği anlatılmalıdır. Ailesini karşısında hisseden çocuklar kilo vermek konusunda başarısızlığa uğramaktadır.

Çocuğunuzun rol modeli olun

Anne babaların çocuklarına her konuda olduğu gibi kilo verme konusunda da örnek olmaları gerekmektedir. Kendisi kilolu olan ve yaşam tarzını değiştirmeyen ebeveynlerin çocukları kilo verme konusunda başarılı olamamaktadır. Çocukla birlikte ailenin de yaşam tarzını baştan düzenlemesi önemli bir adımdır.

Diyet listeleri oluşturmak yerine, un ve şekerden uzak kalarak, sebze ağırlıklı bir beslenme şekline dönülmelidir. Buzdolabını haftalık olarak doldurmaktansa, gıdaları az az alarak az tüketmenin önemi öğrenilmeli ve bu alışkanlık çocuklara da öğretilmelidir. Akşam 19.00’dan sonra yemek yenmemeli, bol su tüketilerek hareketli bir yaşama geçilmesi sağlanmalıdır.


Hareketli bir yaşamı tercih edin

Çocuklarda obezite

İnsan vücudu hareket ettikçe “serotonin” adı verilen mutluluk hormonu salgılar. Depresyona karşı koruyucu özelliği de olan seratonin sayesinde, uyku düzenlenirken iştah azalmaktadır.

Hareketsizlik sonucu vücutta seratonin miktarı azalır, iştah artar, uyku düzensizliği olur ve depresyon başlar. Ayrıca şeker ve çikolata gibi yiyecekler de serotonin miktarını artırır. Hareket eğilimi az olan çocuklarda serotonin eksikliğini bu yolla gidermeye çalışabilirler.

Daha çok şeker ve çikolata tüketirler. Hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucunda kilo alırlar. Sonuçta obez olan çocuklar toplum içine çıkmaya utanmaya başlayabilir ve bu yaşam şekli ile bir kısır döngüye girerek daha fazla kilo alımına neden olabilir.

Çocuğunuzu geç vakitte yatırmayın

Uyku düzeni de obezite ile mücadelede çok önemlidir. Erken yatıp erken kalkan çocuklar gece salgılanan melatonin hormonu sayesinde daha dinç ve mutlu uyanmaktadır. Gereğinden az uyumak, uykuyu almamak tokluk hissi veren leptin hormonu seviyesinin düşmesine sebep olmaktadır.

Mutluluğun formülünü çocuğunuzla beraber bulun

Cep telefonu başında ayrı ayrı zaman geçirmek yerine; beraber kitap okumak, sohbet etmek ya da çocuğu ilgi duyduğu bir sanata yönlendirerek beraber vakit geçirmenin yolları aranmalıdır. Kapalı alanlar yerine, aile bireyleriyle birlikte açık havada bol oksijen alarak yürüyüş yapmak çok daha olumlu sonuçlar vermektedir.

Yasaklardan oluşan belli bir listeyi çocuğa dayatmaktansa, ailenin hayat şeklini değiştirmesi çocuğun mutlu şekilde kilo vermesine sağlamaktadır.

Ev işlerine yardım etmesini sağlayın

Sürekli evin içinde kalan çocuklar bilgisayar ve telefonla zaman geçirmektedir. Sadece alışveriş merkezlerinde gezen çocuklar belli bir süre sonra sosyal hayattan koparak mutsuzlaşmaya başlamaktadır. Hareketsizlik sorununu aşmak için çocuklara ev içinde sofra ya da kendi yatak odalarının toplanması gibi görevler verilmelidir.

Tedavi edilmeyen obezite hayati riske yol açabilir


Obezite nedeniyle diyabet artık çok küçük yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Çok daha ileri yaşlarda ortaya çıkması beklenen karaciğer yağlanması şikayetleri, çocukluk çağına kadar inmektedir. Bunların yanı sıra;

  • Erken ergenlik görülebilir.
  • Çocuklarda düztabanlık ve farklı ortopedik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
  • Kızlarda adet bozukluğu ve erken ergenlikte polikistik over sendromu görülebilir.
  • Ürik asit yüksekliğine bağlı olarak, ileri dönemde gut ve böbrek hastalıklarının ortaya çıkma riski artmaktadır.
  • Yağlanma sonucu erkeklerde prostat, kadınlarda meme kanseri riski artmaktadır.

Çocuklarınız için 8 sağlıklı atıştırmalık tarifi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.