Alkali beslenme nedir? Sağlıklı bir insan için pH derecesi kaç olmalı? Alkali ve asidik besinler hangileri?
Alkali beslenme nedir?
Beslenme biçimimiz, sağlığımızı etkileyen en önemli etmenlerden biridir. Günümüzde gerek kronik hastalıkların artması, gerekse sağlıklı beslenerek kilo verme akımlarının popüler olması sebebiyle alkali beslenme sıkça gündeme gelmektedir. Tarihte ise ilk kez alkali beslenme William Howard Hay tarafından ileri sürülmüştür.
pH derecesi kaç olmalı?
Yaşam için pH dengesi oldukça önemlidir. Peki vücuttaki pH derecesi kaç olmalıdır? Neden bu kadar önemlidir?
İnsanın organizması ve hücreleri için pH seviyesi alkali (7,35-7,45) olmalıdır. Bu oranın korunması organların çalışması için son derece önemlidir. Böbreklerimiz ise bu değeri dengede tutmaya çalışır. Son yıllarda tarımdaki yenilikler ve endüstrileşmenin artmasıyla birlikte, asit yükü yüksek olan gıdaların da tüketimi artmıştır.
Peki alkali ve asidik besinler hangileri?
Besinlerin asit veya alkali olarak sınıflandırılmasında mineral içeriği kullanılır. Alkali gıdalar, meyve, sebze, baklagiller,tam tahıllar, yeşil çay iken; işlenmiş tahıllar, et, süt ve süt ürünleri, çikolata, kafein ise yüksek asit yüküne sahiptir. Katkı maddesi içeren ketçap, mayonez gibi gıdalar, paketli ürünler de bedende yüksek asit oluşturur. Fakat asit yükü fazla olan gıdaların tamamen diyetten çıkarılması doğru değildir. Sadece miktarının azaltılması gerekir.
Yüksek seviyede alkali besinler:
- Avokado
- Brokoli
- Salatalık
- Lahana
- Sarımsak
- Karalahana
- Maydanoz
- Ispanak
- Domates
- Kereviz sapı
Orta seviyede alkali besinler:
- Roka
- Pancar
- Fesleğen
- Kabak
- Havuç
- Pazı
- Zencefil
- Taze fasulye
- Marul
- Pırasa
- Bamya
- Turp
- Kırmızılahana
- Kırmızı soğan
- Kuru fasulye
- Kinoa
- Chia Tohumu
- Taze hindistancevizi suyu
Yüksek seviye asidik besinler:
• Et
• Tavuk
• Yumurta
• Çiftlik balığı
• Kabuklu deniz ürünleri
• Peynir
• Süt ve diğer sütlü ürünler
• Alkol
• Çay, kahve
• Tatlandırılmış meyve suyu
• Yapay tatlandırıcılar
• Kakao
• Bal
• Reçel
• Marmelat
• Hardal
• Sirke
• Maya
• Kuru meyve
• Pirinç
• Mantar
Besin maddelerinin dışında, düzenli uyku ve egzersiz, stresten uzak durmak da vücudun asit yükünü azaltacaktır. Yani alkali beslenme bir bakıma, vücudumuza iyi bakmaktır da diyebiliriz. İşlenmiş/paketli gıdalardan, rafine şekerden uzak durmak, sebze ve meyve tüketimini artırmak, düzenli egzersiz yapmak ve stresten uzak durmak sağlıklı yaşamın olmazsa olmazlarıyken, bu kez alkali beslenme olarak karşımıza çıkıyor.
Alkali beslenmenin vücuda etkileri neler?
Asit yükü yüksek gıdalarla beslenmenin kemik sağlığını bozacağı, kanser hücrelerin oluşmasına yol açacağı, böbrek taşı oluşma riskini artıracağı, ağırlık artışı ve mide sorunlarına yol açabileceği konusunda çalışmalar sürdürülmektedir.
Yetişkinlerde olduğu kadar, çocuklarda da alkali beslenme önem taşımaktadır. Özellikle boy uzaması, hafıza ve bilişsel durumun gelişmesi ve ilerde oluşabilecek kalp hastalıklarının önlenmesinde, alkali beslenmenin rolü vardır. Alkali beslenme tarzına uygun olarak, ABD Diyet Rehberi 2015-2020, günde 10 porsiyon sebze-meyve tüketimini önermektedir.
Popülerliği giderek artan bir konu olmasına rağmen, yapılan bilimsel çalışmalar halen net bir görüş birliğine varamamıştır. Bilim dünyasında alkali beslenmenin savunucuları olduğu kadar, karşıt görüşte olanlar da vardır.
Önemli olan bedenimize iyi bakmaktır. Önemli olan sağlıklı kalmaktır. Alkali beslenme de son dönemde bize bunu nasıl yapacağımızı göstermiş olduğundan, bilinçli bir şekilde hayatımızda yer verebiliriz.
