Bademcik ve geniz eti hangi durumlarda ne zaman alınmalı?

Geniz eti ve bademcik problemleri özellikle 3-6 yaş grubunda çocukları olan ebeveynlerin en çok şikayet ettikleri sorunların başında geliyor.

bademcik geniz eti

Bademcik ve geniz eti hangi durumlarda ne zaman alınmalı?

Bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş olan bu çocuklarda; yoğun ateş, nefes almada güçlük, gece uykusuzlukları gibi problemler sık görülüyor. Bademcik ve geniz eti problemlerinin çocukların yaşam kalitesini etkilemesinin yanında farklı sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirten Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Özkarakaş, ailelerin tereddüt ettiği ve karar vermekte zorlandığı bademcik ve geniz eti ameliyatları konusunu aydınlattı…


Vücudumuzun savunmasında burundan ve ağızdan girebilecek zararlı organizma veya moleküllere karşı bekçi veya nöbetçi dokuları oluşturan bademcik (tonsil), geniz eti (adenoid) problemleri özellikle 3-6 yaş arasındaki çocuklarda en sık görülen sorunların başında yer alıyor.

Bademcik veya geniz eti dokusunda iltihaplanma olmaksızın büyüme olabileceği gibi, sık tekrarlayan ateşlemeyle beraber görülen bademcik enfeksiyonları da gözlenebiliyor. Çocuğun okula gitmesini engelleyen ateşli enfeksiyonlardan, tıkayıcı özelliğinden dolayı uyku problemleri ya da kulakta sıvı birikmesine bağlı işitme kayıplarına kadar varabilen birçok soruna kaynak oluşturabilen bu problemlerin takibi de önem taşıyor.

Şikayetlerin ağırlıklı olarak 3-4 yaşlarında başladığını söyleyen Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Özkarakaş, “Özellikle okul öncesi eğitimle birlikte çocukların virüs ve bakteriyel uyaranlara maruz kalmaları gerek enfeksiyona neden olan, gerekse enfeksiyon dışı bademcik ve geniz eti büyümelerinde önemli etken oluşturuyor” diyor. Tekrarlayan enfeksiyonların bağışıklığın gelişmesi ile 6 yaşından sonra azaldığı ve ergenliğin başladığı 12-13 yaşlarında ise seyrekleşerek kaybolduğu gözleniyor.

Bu bölgelerde ortaya çıkabilen tümörlerin asimetrik büyümeleri ise çocuk veya erişkin her yaşta görülebiliyor. Dolayısıyla, asimetrik büyüme, normal görünümünün belirgin derecede değişmesi, boyunda da şişlikler olması durumunda vakit kaybetmeden hekime başvurmak gerekiyor.

Birçok önemli sorunun kaynağı olabiliyor!

Bademcik ve geniz eti problemleri çocukların yaşamını etkileyebildiği gibi büyümesine göre farklı sorunlara da neden olabiliyor. Örneğin en sık görülen basit büyümeler ve/ veya sık tekrarlayan enfeksiyonlar çocuğun okula gitmesini engelleyebiliyor. Ancak geniz etindeki büyümenin tıkayıcı özelliğinden dolayı, ağzı açık şekilde nefes alma, yatakta sık yer değiştirme, ense, yaka bölgesinde yoğun terleme gibi çocuğun hayatını zorlaştırabilen şikayetler de ortaya çıkabiliyor.


Bununla birlikte çocuklar sıklıkla uyku problemleri, sık burun akıntısı, rinosinüzitler, kulakta geçici veya kalıcı sıvı toplanması ve bunun getirisi olan işitme kaybıyla karşı karşılaşıyor. Ayrıca, damak-diş gelişme sorunlarıyla da baş etmek durumunda kalabiliyor. Bunların gözden kaçması, yeterli tedavi edilmemesi veya ihmal edilmesi durumunda ileriki yaşlarda önemli ameliyatları gerektirebilecek kulak sorunları da ortaya çıkabiliyor.

Antibiyotik kullanımına dikkat!

Bu çocuklarda üst solunum yolu viral enfeksiyonuna bağlı olarak ortaya çıkan rinosinüzit nedeniyle sıklıkla antibiyotik kullanıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Haluk Özkarakaş, “Ancak burnun arkadan havalanmasının bozuk olması nedeniyle rinosinüzit tekrarladığından tıkayıcı faktör devam ediyor. Dolayısıyla antibiyotik kullanılmasına rağmen kalıcı olarak tedavi edilemiyor ve antibiyotik tedavisi bitirildikten kısa süre sonra burun akıntısı tekrar başlıyor. Sonuçta, gereksiz kullanılan antibiyotik soruna kalıcı çözüm getiremediği gibi bakteri direncinin de artmasına neden oluyor” diyor.

Bademcik ve geniz eti ne zaman alınmalı?

Bu sorunla karşı karşıya kalan ebeveynlerin vermek zorunda kaldıkları kararlardan biri de cerrahi tedavi oluyor. Sağlıklı ve çalışan dokunun alınmasının doğru olmadığını, dolayısıyla geniz eti ve bademcik ameliyatları için de bazı kriterlerin bulunduğunu hatırlatan KBB Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Özkarakaş, tümör, tanı amaçlı incelemelerde, tonsil tüberkülozu, difteri gibi özel hastalıklar durumlarında ameliyatın tartışılmaz bir gereklilik olduğunu söylüyor. Sık karşılaşılan basit bademcik ve geniz eti büyümelerindeki cerrahi yaklaşımı ise şöyle anlatıyor:

Adenoidektomi (geniz eti alınması):

Geniz etinin alınması için yaş kriteri bulunmuyor. Çocukta, geniz eti dokusuna bağlı horlama, ağız açık nefes alma, uyurken yer değiştirme gibi belirtiler varsa büyüklüğüne bakılmaksızın alınması öneriliyor. 3 yaş öncesi ve 7 yaş sonrasında çok nadir görülen geniz eti büyümesi yaş ilerledikçe küçülüyor. Bu nedenle 13-14 yaş veya daha sonrasında daha önce yakınma yokken aniden büyümeye ait semptomlar başladıysa ciddiye alıp hekime başvurulması ve genizden doku alınıp patolojik inceleme yapılması gerekiyor.

Tonsillektomi (bademcik alınması):

İltihabi olmayan ancak kapatıcı bademcik büyümesinde küçültme cerrahisi yeterli oluyor. Bunun için de herhangi bir yaş sınırı bulunmuyor. Bademcik tıkayıcı derecede büyükse küçültülebilen dokunun kalan bölümü görevini yapmaya devam edebiliyor. Küçültmek hava pasajını sağlamaya yeterli oluyor.


Ağzın kapanması sağlanınca da üst solunum yolu enfeksiyonları çok seyrekleşiyor. Ancak; örneğin, son üç yıldır ateşli tonsillit atakları yılda dört ve üzerindeyse, yine son iki yılda yaşanan ateşli tonsillit atakları toplam 10’u buldu ve geçtiyse veya son bir yılda başlamış ataklar yedi kez tekrarlandıysa cerrahi ile alınması öneriliyor. Çünkü her atakta antibiyotik kullanımı çocuğa zarar verebiliyor. Ancak bademcik alınma kriterleri konusunda mutlak bir görüş birliği bulunmuyor. Bu noktada kararı çocuğun durumuna göre hekim veriyor.

Bademciğin ve geniz etinin büyümesine dikkat!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.