Metabolik sendrom hastalıklarına karşı 5 altın kural

Genetik yatkınlık söz konusu olsa da, modern şehir yaşamının getirdiği hareketsiz yaşam ve yüksek kalorili beslenme metabolik sendrom ile ortaya çıkan hastalıkları tetikliyor.

Metabolik sendrom nedir? Korunmak için 5 kural

İnsülin direnci ile başlayan; bel bölgesinde yağlanma, şeker hastalığı, kan yağlarında bozukluk, hipertansiyon ve koroner kalp hastalığı ile devam eden hastalıklar sağlığı tehdit ediyor.

Yaşam tarzında yapılan değişiklikler ve düzenli beslenme alışkanlığı kazanmak hastalığı önlemede etkili rol oynuyor. Memorial Antalya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, metabolik sendromdan korunma yolları hakkında bilgi verdi.


Kadınlarda daha sık görülüyor

Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre 30 yaş ve üzerindeki 9.2 milyon kişide metabolik sendrom mevcuttur ve koroner kalp hastalığı geçirenlerin yüzde 53’ü aynı zamanda metabolik sendrom hastasıdır. Ülkemizde metabolik sendrom görülme sıklığı erkeklerde yüzde 28, kadınlarda ise yüzde 40 gibi oldukça yüksek değerlerdedir.

Metabolik sendromlu kişilerde kalp damar hastalıkları çok sık görülür ve ölüm riski artar. Kan şeker düzeyi diyabet sınırında değilse bile ileride bu hastalığın gelişme riski çok fazladır. Gerekli toplum sağlığı önlemleri alınmadığı takdirde metabolik sendromun, yakın gelecekte ölüm nedenleri içinde birinci sıraya oturacağı tahmin edilmektedir.

Beslenmede doğru yağ tercih edin

Genetik eğilimi olan kişiler metabolik sendrom gelişimine daha fazla yatkındır. Eğer kişinin ailesinde kilo fazlalığı, tansiyon yüksekliği, kan yağlarında dengesizlik gibi sorunlar var ve buna çevresel faktörler de eklenmişse metabolik sendrom gelişimi kaçınılmazdır. Metabolik sendromda beslenme tedavisinin amacı; insülin direncini düzeltmek ve insülin direncine bağlı bozuklukları önlemektir.


Total yağ kalorinin yüzde 25-35 oranında tutulmalı, bunun da büyük kısmı zeytinyağı, fındık yağı ve kanola yağı olmalıdır. Soya, ayçiçeği ve mısırözü yağı daha az oranda tüketilmelidir. Omega-3 yağ asitlerinden zengin beslenmeli, yani deniz ürünleri, fındık, ceviz, badem, keten tohumu yağı tercihen tüketilmelidir.

Karbonhidrata mutlaka yer verin

Karbonhidrat tüketimi toplam kalorinin yüzde 45-55’i olmalı ve daha çok tam tahıllar, meyve ve sebzeler, kuru baklagiller, tahıllı ve yulaf içeren kahvaltılıklar tercih edilmelidir. Kalorinin kalan kısmı proteinden alınmalıdır ve tercihen derisiz tavuk veya hindi, yağsız et ve yağsız veya düşük yağlı süt ürünleri daha sağlıklı seçeneklerdir.

Düzenli egzersiz kalp damar sağlığını koruyor

Düzenli egzersiz; insülin direncini düzelterek glukoz, lipid ve kan basıncı kontrolünü sağlar ve kalp-damar fonksiyonlarını düzeltir. Metabolik sendromda uygulanması gereken egzersiz modelleri yaşa, cinsiyete, vücut ağırlığına ve hastalıklara göre olmalıdır.

Metabolik sendromlu bireylerde ağırlıklı olarak aerobik egzersizler tercih edilir. Aerobik egzersiz örnekleri arasında; hızlı tempolu yürüyüş, düşük tempolu koşu, bisiklete binme, ip atlama, merdiven inip çıkma, yüzme sayılabilir. Egzersizin süresi günde en az 20 dakika, en fazla bir saat olmalıdır.

Şeker hastalığı gelişme riski yarı yarıya düşüyor


Metabolik sendrom tedavisi için öncelikle endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Metabolik sendromun hem tedavisinde hem de önlenmesinde en etkili yaklaşım yaşam biçimi değişikliğidir. Yaşam tarzı değişikliği ise sağlıklı beslenme ve spor yapmayı kapsar. Yoğun yaşam biçimi değişikliği yapılır ve sürekli uygulanırsa, şeker hastalığı gelişme riski yüzde 50 azaltılmış olur.

Metabolik sendrom rahatsızlıklarına karşı alınabilecek önlemler:

  1. Her gün düzenli olarak ortalama 1 saat egzersiz yapın
  2. Kilonuzu koruyun
  3. Düzenli olarak tansiyon, kolesterol ve kan şekerinizi ölçtürün
  4. Sigarayı bırakın
  5. Alkolü sınırlandırın

Mide botoksu nedir? Ameliyatsız zayıflama yöntemi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.