Tereyağı diye ne yediğinizin farkında mısınız?

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ifşa ettiği en fazla taklit ve tağşiş edilen ürünler arasında yer alan tereyağı içine “patates nişastası” eklenerek sahtecilik yapıldığına dikkat çeken uzmanlar, etiketsiz ürünlere karşı uyarıda bulunuyor.

gerçek tereyağı nasıl olur

Tereyağı diye ne yediğinizin farkında mısınız?

Tarım ve Orman Bakanlığı’nca gıda sahteciliği yapan işletmelere yönelik sıkı denetimler sürdürülüyor. Çoğunluğu zeytinyağı olmak üzere çikolata, tulum peyniri, yoğurt ve tereyağı gibi ürünler; bakanlıkça açıklanan “hileli ürünler” arasında yer alıyor. Taklit, tağşiş edilen ürünler arasında yer alan tereyağının içerisine “patates nişastası” eklenerek sahtecilik yapıldığına dikkat çeken uzmanlar ve mandıracılar, etiketsiz ürünlere karşı uyarıda bulunuyor.


Dokunarak anlaşılmaz!

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Gıda İşleme Bölümü öğretim görevlisi, süt ve süt ürünleri uzmanı Mehtap Er Kemal, tereyağının en çok bitkisel yağ ve patates nişastası eklenerek tağşiş edildiğini söyledi.

Tereyağının içeriğinin dokunarak anlaşılamayacağına dikkat çeken Mehtap Er Kemal, “Üniversite ya da araştırma laboratuvarlarında kullanabileceğimiz saflaştırma metotları veya kimyasal analizler yürüterek belirleyebildiğimiz yasal mevzuata uygunluk esasları var. Bunlara göre işlem yapıp uygun veya uygun olmadığına dair raporlar veriliyor. Ürünü analize götürmeden asıl olarak bileşimi bilme ihtimalleri söz konusu değil” dedi.

Patates nişastası varsa çabuk eriyip dağılır!

Doğu Karadeniz yöresinde insanların “yağ oranı daha fazla” düşüncesiyle sarı tereyağı tüketmeyi tercih ettiğini kaydeden Mehtap Er Kemal, manda sütüyle yapılan beyaz tereyağının inek sütüyle yapılan tereyağına göre besin değerinin daha yüksek, A vitamini açısından daha zengin ve kremasının çok değerli olduğunu belirtti.


Saf tereyağı ile katkılı tereyağının farklı sıcaklıklarda eridiğini söyleyen Mehtap Er Kemal, “Tereyağı süt yağından üretilmişse 30 derecelerde erir. Eğer 20 derece gibi ısılarda eriyorsa bitkisel yağ katkısında şüphe duyulabilir. Patates püresi varsa çok daha çabuk eriyip yapısı dağılabilir. Tereyağı kütle şeklinde olduğu için satın alırken dışardan anlaşılma imkânı yok. Erirken ya da keserken anlayabilirler. Yine nişasta tadı alınıyorsa patates püresi olduğunu düşünebilirler. Yoğurma işlemini homojen şekilde yapıp dondururlarsa, iç kısımdaki patates nişastasını insanların anlama şansı olmuyor” diye konuştu.

Katkısız tereyağı eritildiği zaman kaynak suyunun köpürmesi gibi köpürür

Yemekten kahvaltıya neredeyse her öğünde tüketilen tereyağında katkı maddeleri eklenerek sahtecilik yapıldığını belirten mandıra çalışanı Hüseyin Çalık, “Katkısız tereyağını eritildiği zaman kaynak suyunun köpürmesi gibi köpürür. Tabanda tortu bırakmaz ve tereyağı kokusu gelir. Tereyağlarının üzerindeki etiket olması ve içinde ne olduğuna bakılıp öyle alınması lazım” diye konuştu.

Üzerindeki etiket önemli!

Mandıra işletmecisi Tamer Bostan, tereyağında çok fazla hile yapıldığını ve köy tereyağı adıyla satılan yağların üretim yerinin belli olmadığını kaydetti. Bostan, “İçinde patates ve margarin olduğu defalarca karşımıza çıktı. Yağda önemli olan şey, üzerindeki etiket. Bunun nereden geldiği ve ne olduğu belli. Sorun çıkarsa öncelikle bize sonra üretici firmaya kolaylıkla ulaşılabilir” ifadelerinde bulundu.

Gerçek tereyağı fiyatı daha yüksek


Gerçek tereyağının pahalı olduğu kaydeden mandıra işletmecisi Osman İsaoğlu da “Önemli olan Trabzon’da gerçekten Trabzon’un içinde buranın ineğinin sütüyle yapılan tereyağını bulup almak lazım. Hakiki tereyağı yayıkla yapılır. Trabzon yağına aşırı talep var. Gerçek tereyağını yemek için yaylaya çıkacaksınız. Az üretildiği için biz de az tedarik edebiliyor. Fiyatı da diğer tereyağlarından yüzde 30 daha pahalı” şeklinde uyardı.

Fiyatı en çok artan ürünler: Bilgisayar, kolonya, altın, cep telefonu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.