Ağız yarası nasıl geçer? Ağızda yaralar hayati öneme sahip olabilir!

Ağız yarası neden olur, ne iyi gelir? Ağız yaralarını ciddiye almakta fayda var zira önemsemediğiniz yaralar, bazen hayati öneme sahip olabilir! İşte ağız yaralarına neden olan faktörler…

ağız yarası

Besinleri çiğnerken güçlük çekilmesi… Yutkunmanın adeta ızdıraba dönüşmesi… Konuşmakta zorlanılması… Sık görülen ağız yaralarının nedeni ne olursa olsun, tümünün ortak özelliği; ağrıya ve buna bağlı olarak yaşam kalitesini düşüren sorunlara yol açabilmeleri!

Hemen her yaşta görülen ağız yaralarının nedenleri genellikle basit travmalar, bazı ilaçların yan etkileri, sigara ve yoğun alkol kullanımı, yetersiz ağız ile diş bakımı gibi sorunlar oluyor. Ancak dikkat! Ağız yaraları bazen Behçet veya çoğumuzun adını ilk kez duyduğu liken planus ve pemfigus gibi önemli hastalıkların habercisi de olabiliyor!


Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Kavak, bu nedenle ağızda oluşan yaralarda mutlaka hekime başvurmak gerektiğine dikkat çekerek, “Aslında her ağız yarasının hekim tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Ancak özellikle ağız yarası 4 haftadan uzun süredir varsa ya da kısa sürede giderek büyüyorsa veya ağız yarasına vücutta yaralar eşlik ediyorsa, mutlaka hekime başvurulmalı. Çünkü uzun süren yaraları hekim olmayan kişilerin önerileriyle tedavi etmeye çalışmak, altta önemli bir problem yatıyorsa tedavide zaman kaybına ve bunun sonucunda hastalığın daha fazla ilerlemesine neden olabiliyor” diyor.

Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Kavak, ağız yarası sorununa neden olan bazı önemli hastalıkları anlattı; öneriler ve uyarılarda bulundu!

Tekrarlayan aftlar

Aftlar, ağızdaki yaraların belki de en sık nedenlerinden biri olup, tek ya da çok sayıda oluşan ve çoğu zaman 7-10 günde iyileşen yaralardır. Aftların çoğunun nedeni tespit edilemese de, kötü ağız hijyeni ve çürük dişler önemli etkenler arasında ilk sıralarda yer alıyorlar. Bazen de kansızlık, vitamin eksiklikleri ve bağırsak hastalıkları gibi birçok faktör tekrarlayan aftlardan sorumlu olabiliyor.

Behçet Hastalığı

Ağrılı aft ile uyumlu ağız ülserleri, Behçet hastalığının en sık görülen belirtilerinden birini oluşturuyor. Hastalık tekrarlayan aftlar dışında; genital yaralar, göz problemleri ve deride farklı problemlerle sinyal veriyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Kavak, iç organlarda tutulum yapabildiği için Behçet hastalığına erken tanı konulmasının çok önemli olduğunu belirterek, “Behçet hastalığı ülkemizde diğer ülkelere göre daha sık görülüyor. Bu nedenle tekrarlayan aftı olan her hastanın Behçet hastalığı açısından değerlendirilmesi gerekiyor. Ancak bu durum her aft hastasında Behçet hastalığı olduğu anlamına da gelmiyor”  diyor.


Uçuk (Herpes enfeksiyonu)

Uçuk dünyada çok sık görülen ve dudak ya da ağız içinde yaralarla seyreden bir virüs hastalığı. Genellikle aynı yerde yılda birkaç kez tekrarlıyor. Güneş, ateşli hastalıklar, stres ve bağışıklığın azalması gibi durumlar ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Genellikle bir hafta içinde problemsiz iyileşiyor. Özellikle çok sık tekrarlayan ya da şiddetli seyreden hastalarda daha farklı tedavi yaklaşımına ihtiyaç duyulabiliyor.

Travmatik ülserler

Bazen kırık bir diş ağızda iyileşmeyen yaraya yol açabiliyor. Bu durumda yaranın değil, öncelikle dişin tedavisi önemli, çünkü diş düzeldiğinde yara kendiliğinden iyileşiyor.

ağızda yara

Liken planus

Liken Planus; mor-pembe renkli deri döküntüleriyle seyreden kaşıntılı bir deri hastalığıdır. Bazen ağız yaralarıyla da seyredebiliyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Prof. Dr. Ayşe Kavak, bu hastalığın ağızda geliştiğinde yıllarca sürebilen ve ağrılı olabilen derin yaralara neden olabildiğini vurgulayarak, “Ağızdaki yaralar genellikle; dil veya yanakların iç kısmında beyaz yaralar, bazen de ülser şeklinde oluşuyor. Hastaların uzun süreli takibi ve sigara kullanmamaları önem taşıyor, aksi halde nadir de olsa ağız içinde kanser gelişebiliyor. Derideki liken planus ise genellikle problemsiz bir şekilde birkaç yılda iyileşiyor” diyor.

Pemfigus

Pemfigus; ağızda kalıcı yara ile başlayıp, ardından deride içi su dolu kabarıklıklar ve yara oluşumuyla giden bir deri hastalığı. Bu hastalığın özelliği uzun süre iyileşmeyen ağız yaraları şeklinde başlaması, ardından genellikle saç derisinde, yüzde ve gövdede oluşan sulu yaralar şeklinde deriye yayılması. Prof. Dr. Ayşe Kavak, pemfigusun erken dönemde tedavi edilmezse yaraların tüm vücuda yayılması sonucu enfeksiyonlar ve beslenme problemleri başta olmak üzere ölümcül problemlere yol açabildiği uyarısında bulunarak, “Bu nedenle hastalığın uzun süreli takibi ve tedavisinin aksatılmaması çok önemli” diyor.

Ağız kanseri


“Ağızda büyüyen kabarıklıklar ya da yaralarda kesinlikle unutulmaması gereken bir hastalıktır ağız kanseri” uyarısında bulunan Prof. Dr. Ayşe Kavak, şöyle devam ediyor: “Sigara ve yoğun alkol kullanımı ağız kanserinin en önemli nedenlerinin başında geliyor. Erken teşhis konmadığında seyri kötü oluyor ve maalesef ölümle sonlanabiliyor. İyi ağız bakımı, düzenli diş hekimi kontrolleri, ağızda çürük diş ve diğer problemlerin uygun tedavisi, kanser gelişimini önleyen diğer önlemler arasında yer alıyor.”

Ağız içi yaralar neden oluşur? Renkli değişiklikler nelerin belirtisidir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.