Dinleniyorum ama yorgunluğum geçmiyor! Donuk omuz sendromu nedir?

Kronik ağrılar günlük yaşam kalitemizi düşürmekle kalmaz zaman içerisinde psikolojik olarak da bizi yıpratır. Bunlardan bir tanesi de donuk omuz sendromu.

Donuk omuz sendromu

Birçok farklı sebeple ortaya çıkan, zamanla günlük hayatımızı etkilemeye başlayan donuk omuz sendromunu Avrasya Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Özgür Ortak anlatıyor.

Ağrı, ağrı bitmeyen ağrılar

Donuk omuz, sendromu (adesiv kapsülit) omuz eklem kapsülü ile eklem sıvısı salan zarın difüz bozukluğu ve iltihabı sonucunda eklem bölgesinde oluşan ağrıya verilen isimdir. Kısacası, omuz kapsülünün(omuz eklemini saran ve bağlardan oluşan bir kılıf) darlaşması ve omuzdaki hareket kabiliyetinin kısıtlanmasıdır. Daha çok tek omuzda kendini gösterse de her iki omuzda da ağrı ve hareket kısıtlılığı meydana gelebilir.


Nasıl ortaya çıkıyor?

  • Şiddetli bir ağrıyla karakterize edilen donuk omuz sendromu, bursit ve artroz gibi hastalıklar yüzünden ortaya çıkabilir.
  • Omuz ekleminin uzun süre hareketsiz kalması sonucunda yumuşak dokuların zarar görmesine ve eklem kapsülünün çekilmesine yol açabilir.
  • Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, kalp krizi gibi herhangi bir sistemik hastalığın da bu sendromun ortaya çıkmasında önemli bir rolü vardır.
  • Şeker hastası olmak, kişiyi bu sendrom için kolay bir hedefe dönüştürür. Şeker hastalarında her 5 kişiden birinde donuk omuz sendromu görülmektedir.
  • Çarpma, düşme gibi travmalar sonucunda omuzun uzun süre sabit tutulmuş olması bu hastalığı tetikleyebilir.
  • Omuz kireçlenmesi de donum omuz sendromuna yol açan nedenler arasındadır.

Peki belirtileri neler?

  • Dinlenirken bile bir türlü geçmeyen ağrı,
  • Gece uykuya dalmayı zorlaştıran şiddetli ağrı,
  • Gün boyu görülen şiddetli omuz ağrısı,
  • Omuz hareketlerinin kısıtlanmaya başlaması,
  • Basit günlük hareketlerin kısıtlanması,
  • Kolu belli bir noktadan öteye kaldıramamak veya döndürememek.

Hastalığın belirli evreleri bulunuyor

  • 1. Evre (2-9 ay): İlk olarak ağrı başlar, bu durumu kademeli tutukluk ile hareketin kısıtlanması izler. Ağrı geceleri daha da kötüleşir.
  • 2. Evre (4-12 ay): Ağrı yavaş yavaş azalır ama tutukluk ve hareket kısıtlanması devam eder. Üstelik giderek kötüleşebilir. Kolu, dışarı doğru döndürmek imkansız hale gelebilir.
  • 3. Evre (1-3 yıl): Bu evre ağrı, tutukluk ve hareket kısıtlanmasının yavaş yavaş azaldığı iyileşme evresidir.

Sizin için risk var mı?

  • Kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür.
  • 40 yaşın üstündeki kişilerde daha sık rastlanır.
  • Hareketsiz bir hayat yaşayan kişilerde daha fazla gözlemlenir.
  • Yukarıda bahsi geçen hastalıklara sahip kişilerde görülme riski daha fazladır.

Kendinizi test edin

Eğer sizin de omzunuzda geçmeyen ağrılar varsa bu konuda küçük bir test yapabilirsiniz. Önce bir aynanın karşısına geçin ve sırasıyla şu hareketleri yapın; elleriniz başınızın iki yanına gelecek şekilde, kollarınızı kaldırın. Dirsekleriniz yere paralel şekilde dursun. Ayna karşısında eğer kollardan biri daha aşağıda veya önde kalıyorsa ve diğeri ile aynı seviyede kaldıramıyorsanız bu söz konusu omuzda hareket kısıtlılığı var demektir.


Tedavi süreci

Donuk omuz sendromunun kendi kendine geçme ihtimali olmasına karşın en kesin çözüm tıbbi tedavidir. Donuk omuzun tedavisinde öncelikli olarak ilaç tedavisi ve fizik tedavisi tercih edilir. İlk olarak omuzdaki ağrı ve yangıyı kontrol etmek için ağızdan ilaç tedavisi uygulanır. Bazı durumlarda eklem içine enjeksiyonlar yapılabilir.


İlaç tedavisine ek olarak ağrı ve hareket kısıtlılığına yönelik fizik tedavi uygulamaları yapılır. Bu tedavilere yanıt alınamadığı durumlarda kapalı ameliyat ile (artroskopi) eklem kapsülünün gevşetilmesi işlemi uygulanır. Cerrahi müdahale sonrasında da fizik tedavi donuk omuz sendromunda önemli rol oynar.

Masa başı ağrıları önlemenin 12 yolu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.