Sinir sıkışması neden oluşur? Sinirleri korumanın 7 yolu

Sinir sıkışması

Uyuşukluk, ağrı, keçeleşme ile başlayan sinir sıkışması şikayetleri sorun ilerlediğinde güçsüzlük ve kaslarda erimeye kadar gidebilir.

Sinir sıkışmalarının özellikle 40-60 yaş aralığındaki kadınlar, piyanistler, kuaförler, bilgisayar operatörleri, bankacılar, diş hekimleri, heykeltıraşlar ve ev kadınları gibi ellerini aşırı kullanan kişilerde daha sık görüldüğünü hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Göçmen, “Sinir sıkışmalarının tedavi edilmemesi durumunda günlük aktivitelerde güçlük çekilebilir ve yürüme sorunları görülebilir. Sinir sıkışması elde ise, hastalarda poşet taşıma, yazı yazma, bardak tutma gibi günlük aktivitelerin yapılmasında ciddi güçlükler ortaya çıkar. Bacaklarda olan ileri derece sinir sıkışmalarında ise hasta yürüyemez, ayağını sürümeye başlayabilir. Bu da ayağının takılıp düşmesine, merdiven çıkamaması, araç kullanamaması gibi problemlere yol açabilir” açıklamasında bulundu. 

En sık görülen sinir sıkışmasının karpal tünel sendromu adıyla bilinen ve el bileğinde median sinirin sıkışmasıyla ortaya çıkan klinik tablo olduğunu paylaşan Prof. Dr. Selçuk Göçmen, “Ayrıca, dirseğimizin dış kısmında ulnar sinirin ve dizimizin yan-dış kısmındaki peronel sinirin sıkışmasına ait klinik tabloları da sık görülen sinir sıkışmaları arasında sayabiliriz” şeklinde konuştu.


Sinir sıkışmasının nedenleri arasında diyabet, romatizmal hastalıklar, tiroit hastalıkları, menopoz, oturuş ve duruş bozuklukları, kırılan ya da yerinden kayan kemikler, hamilelik, obezite, ani kilo kayıpları, tümörler, tekrarlayan yanlış hareketler, otururken ve yatarken yapılan yanlış pozisyonlar sorunun görülme oranını artıran başlıca faktörler olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Göçmen “Cisimlerin elle sıkı ve şiddetli bir şekilde tutulması, bileğin aşırı bükülmesi gibi aktiviteler de benzer şekilde görülme oranlarını yükseltiyor” dedi.

Ağır düzey sinir sıkışmaları cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor

Hafif ve orta düzeydeki sinir sıkışmaları için uygulanan konservatif tedavinin sinir üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak için olduğunu, tedavide ayrıca iltihap giderici ilaçların da yazılabildiğini veya kortizon enjeksiyonlarının yapılabildiğini belirten Prof. Dr. Selçuk Göçmen, “Eğer hastalar istirahat, rehabilitasyon veya diğer tedavilerle iyileşmezse ve tetkiklerde ağır düzeyde sinir sıkışıklığı saptanmışsa cerrahi tedavi yapılması uygun olabilir. Açık cerrahide, bir kesi yapılarak sinir üzerinde bası oluşturan bantlar kesilir ve sinir serbestleştirilir. Endoskopik yöntemde ise, küçük bir kesi yapılarak endoskopik kamerayla bant içeriden kesilir ve bası kaldırılır. Her iki yöntem de genellikle lokal anestezi eşliğinde yapılır. Ameliyat yaklaşık 30 dakika sürer ve hastaya günübirlik yatış yapılabilir” açıklamasında bulundu.

Sinirleri korumanın 7 yolu:

· Sürekli klavye/fare kullanıyorsanız, bileklerinizi uzun süre bükülü tutmayın.

· Oturuş, yatış ve duruş pozisyonlarınıza dikkat edin ve uzun süre yanlış bir pozisyonda kalmayın. Örneğin, uzun süre bacak bacak üstüne veya bağdaş pozisyonunda oturmayın.


· Dirsekleriniz masaya veya herhangi bir yere dayanarak çalışmayın.

· Ev kadınıysanız sürekli tekrarlayan bez sıkma, el işi yapma gibi zorlayıcı hareketlerden kaçının.

· Ellerinizle çok fazla yük taşımayın ve bileklerinizi bükülü tutmayın.

· Bağ, eklem ve kasları güçlü tutmak için düzenli olarak germe-esneme egzersizleri uygulayın.


· Diyabet, guatr veya romatolojik hastalığınız varsa, rutin kontrollerinizi ihmal etmeyin.

Migrene karşı ne yapılmalı? İşte 6 etkili önlem!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.