Geçmeyen diz ağrısı: Fazla kilo dizlerdeki sıvı dengesini bozuyor!

Geçmeyen diz ağrısı

Halk arasında yaygın olarak görülen geçmeyen diz ağrısı, kişinin günlük yaşam kalitesini önemli derecede etkiliyor. Kilo kontrolü ve düzenli egzersize rağmen geçmeyen diz ağrısında mutlaka doktora başvurulması gerektiğini belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Şanel, “Dizde sıvı birikmesi ya da azalması veya aşırı kilo diz ağrılarına sebep olabiliyor. Aşırı kilo almaktan kaçınılması ve düzenli egzersiz yapılarak diz çevresindeki kasların güçlendirilmesi çok önemli” açıklamasında bulundu.

Diz ağrılarının pek çok farklı nedeni olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Şanel, “Bu ağrıların kaynağı kişiden kişiye değişiyor. Kırık ve çıkıklar, romatizmal hastalıklarkireçlenme, iyi ve kötü huylu tümörler, bazı kan hastalıkları, enfeksiyonlar, spor yaralanmaları sonrası menisküs, kıkırdak, bağ yaralanmaları da diz ağrılarına yol açabiliyor” dedi.


Fazla kilo dizlerdeki sıvı dengesini bozuyor

Dizde ortaya çıkan şişliklerin; eklem içinde kayganlaştırıcı sıvı üreten hücrelerin fazla sıvı üretmesinden ya da hasarlanan bazı yapılarda kanama gerçekleşmesi sonucu da oluşabileceğini anlatan Prof. Dr. Selim Şanel, “Dizde sıvı azalması ise genelde romatizmal hastalıklarda ve kireçlenmede, bahsettiğimiz sıvının kayganlaştırıcı özelliğini yitirmesiyle ortaya çıkıyor. Bu sorunlardan korunmak için aşırı kilodan kaçınılması ve diz çevresindeki kasların güçlendirilmesi için düzenli egzersiz yapılması önemli” dedi.

Dizler “bilinçli spor” ile korunabilir

Özellikle spor yaralanmaları ve kazalar sonrası düşme, çarpma, diz dönmesi gibi durumlarda oluşan sorunların yanı sıra yaş ilerlemesi ve eklemin yıpranmasına bağlı sorunlarla da sık karşılaşıldığını belirten Prof. Dr. Selim Şanel, “Bu noktada, uzman denetimi ve önerisiyle yapılan özel diz egzersizleri ya da yaşa ve hastalığa uygun yapılabilecek yüzme, fitness, pilates, bisiklet, yoga gibi spor ve aktiviteler diz sağlığı için oldukça faydalı. Ancak kayak, snowboard, futbol, atletizm, güreş ve basketbol gibi sporlarda dikkatli olmakta fayda var” dedi.


Çocuklarda zorlayıcı antrenmanlar riskli 

Çocuklara sporu sevdirmek ve sağlıklı sporcu nesiller yetiştirmek için yaşlarına uygun sporların, eğitimli bilinçli antrenörlerle yapılması ve antrenman sıklığına dikkat edilerek aşırı zorlamalardan kaçınılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Selim Şanel, “Ağır ve zorlayıcı antrenmanlar sonrası erken oluşan sakatlanmalar çocukları spordan uzaklaştırabilir. Dizde sakatlanma oluşmaması için ilgili bölgelerdeki kasları güçlendirmek ve bunun sürekliliğini sağlamak, yapılan sporda doğru teknikler kullanmak yaralanma ihtimalini de azaltır” ifadelerini kullandı.

Geçmeyen diz ağrısı nasıl tedavi edilir?

Diz yaralanmalarında medikal tedavi, enjeksiyon, fizik tedavi, breys kullanımı gibi geleneksel tedavilerin yanı sıra modern cerrahi tedavi yöntemlerinden de yararlanıldığını paylaşan Prof. Dr. Selim Şanel, “Diz eklemine optik aletle minik deliklerden ulaşarak uygulanan artroskopik cerrahi yönteminde menisküs yırtıkları, bağ yaralanmaları ve kıkırdak hasarları tedavi edilebiliyor. Bunun yanında kireçlenme veya eklem yüzeyini oluşturan kıkırdak yapıda ortaya çıkan hasarlara kök hücre ve PRP gibi enjeksiyon uygulamaları, ilerlemiş eklem yıpranmalarına ise eklem protezleri yapılabiliyor” dedi.


Kök hücre tedavisi ile yağ doku veya kemik iliğinden alınan hücrelerin ekleme enjekte edilebildiğini kıkırdak dokudaki hasarlı alanın onarılabildiğini anlatan Prof. Dr. Selim Şanel, “PRP ve kök hücre uygulamaları, özellikle belirli boyuttaki ve derinlikteki kıkırdak, menisküs ve bağ hasarlarında uygulanıyor. Ancak elbette bu yöntemlerin hangisinin uygulanacağı ortopedi ve travmatoloji uzmanınca belirlenmeli ve hasta kararı da gözetilmeli” diye konuşu.

Romatizma ve kireçlenme en çok dizleri ve parmakları etkiliyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.