Reyno hastalığı nedir? Nasıl belirti verir?

Reyno hastalığı nedir

En çok parmak uçlarını, dudakları ve kulak memelerini etkileyen Reyno Hastalığı, soğuk hava ve stresle tetikleniyor. Uzmanlar soğuk havalarda ellerin çok iyi korunması gerektiğini belirtirken, ayırıcı tanısının konularak mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkan Demirhan, Reyno Hastalığı ile ilgili bilgi vererek, “Raynaud Hastalığı (Reyno hastalığı), vücudun uç noktaları özellikle ekstremite uçlarını, kulak memesi ve dudakları etkileyen vazospastik bir hastalıktır. Yaygın Reyno Hastalığının başlıca tetikleyici faktörleri soğuğa maruz kalmak ve strestir. Önemli bir özelliği kalıcı olmasıdır. Reyno Hastalığı epidemiyolojik tahminlere göre, genel popülasyonun yaklaşık yüzde 5’ini etkiler ancak soğuk bölgelerde bu oranın daha yüksek olduğu belirtilmektedir.

Reyno hastalığı nedir?

Reyno Hastalığı Primer Reyno Hastalığı (PRH) ve Sekonder Reyno Hastalığı (SRH) olmak üzere ikiye ayrılır. Primer Reyno Hastalığında; ciltte belirgin şekilde renk değişikliği ve etkilenen bölgede sinirsel hassasiyetle görülür ayrıca ağrı, his kaybı veya aşırı duyarlılık gibi şikayetler ile ortaya çıkan bir ‘semptom kompleksi’ olarak kabul edilebilir. Parmak uçları bazı hastalarda beyaza, bazı hastalarda mavi mora bazı hastalarda da kırmızı renge döner. Tanı için ise tüm renk değişikliklerinin olması istenilse de, Reyno Hastalığını teşhis etmek için tüm renk değişiklikleri gerekli değildir. En az 2 renk değişikliği olması tanı için yeterlidir. Ek olarak, Reyno Hastalığında klinik olarak ağrı, karıncalanma, uyuşma ve rahatsızlık gibi semptomlar da olabiliyor.” dedi.


Reyno hastalığı, başka hastalıklarla da karışabilir!

Reyno Hastalığında doğru tanının büyük rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Özkan Demirhan, “Reyno hastalığı şüphesi olan tüm hastalarda kapsamlı klinik değerlendirme yapmak gerekir. Öncelikle Reyno Hastalığı ile benzer şikayet ve klinik belirti veren hastalıkları ekarte etmemiz gerekiyor. Bunlara Sekonder Reyno hastalığı denir ve tedavide altta yatan hastalığa yönelmek gerekiyor. Bu hastalıklar başta aterosklerotik damar hastalığı, Buerger hastalığı, Torasik oulet sendromu (TOS), romatolojik hastalıklar (SLE, Sjögren vb), vaskülitler, myopatiler, mesleki olarak el ile titremesine yol açan alet kullanımı, uyuşturucu kullanımı, bazı ilaçlar (Amfetaminler, beta blokerler, bazı kemoterapi ilaçları), karpal tünel sendromu, donma, hipotiroidizm, fibromiyalji sendromudur.” Şeklinde bilgi verdi.

Teşhis aşamasında ayrıntılı değerlendirme gerekir!

Reyno hastalığının tanı yöntemleri ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Özkan Demirhan, “Hastadan ayrıntılı bir öykü alınmalıdır. Renk değişimi/değişimlerinin sırası, tetikleyici faktörler, mesleki geçmiş (örn.titreşimli aletler kullanımı) ve potansiyel olarak tetikleyici veya şiddetlendirici ilaç tedavilerini sorgulamak gerekir. Hastanın yaşı önemlidir özellikle 30 yaş altı genç kadınlarda ailede Reyno Hastalığı öyküsü ortaya çıkarılmalıdır. Ekstremite uç noktaları yani ellerin muayenesine özen gösterilmelidir. Dijital ülserlerin ve geri dönüşümsüz doku kaybının kanıtı, örneğin dijital çukur yara izleri Sekonder Reyno Hastalığının belirtileridir.

Tüm cilt muayenesi yapılmalı ve Sekonder Reyno fenomeni hastalığının cilt belirtileri atlanmamalıdır. Sekonder Reyno Hastalığının (SRH) veya diğer otoimmün hastalıkların ekarte edilmesi için en önemli yöntemlerden biri, tırnak yatağının kapileroskopisi ile incelenmesidir ve oto immün hastalıklar için antikorların bakılmasıdır. Normal Reyno Hastalığı yani Primer Reyno hastalarında tırnak yatağındaki kılcal damarların görünümü normaldir. Sekonder Reyno Hastalığında kapillaroskopik anormallikler ‘dev’ kılcal damarlar dahil olmak üzere genişlemiş, mikro kanamalar olur.


Tam kan sayımı, antinükleer antikor (ANA) ve inflamatuar belirteçler rutin olarak istenir. Bazen böbrek ve karaciğer testleri, tiroid fonksiyon testleri, idrar analizi, immünoglobulinler elektroforez ve kreatin kinaz ile istenebilir. Akciğer grafisi ve iki yönlü servikal grafi çekilebilir (TOS ayırımı için). SRH ayırımında antisentromer ve anti-Scl-70 otoantikorları yapılabilir. Antifosfolipid sendromu ve açlık lipid profili için test (örn. ateroskleroz riski) düşünülebilir. Termografik testler bazılarında gerçekleştirilir (kan akışının dolaylı bir ölçüsü olarak cilt sıcaklığını ölçer ve PRF ve SRF’yi ayırt etmeye yardımcı olabilir.)” dedi.

Reyno hastalığında medikal tedavi

Reyno Hastalığının tedavi şekillerine de değinen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkan Demirhan, tedavilerin medikal tedaviler, cerrahi tedavi ve destek tedaviler şeklinde planlandığını ifade etti.

Uygulanan cerrahi yöntemlere yönelik ayrıntılara da değinerek sözlerine şöyle devam etti.

“Cerrahi tedavi, uygun hastalarda ETS (Endoskopik torasik Surgery) yapılmaktadır. Bu yöntem koltuk altı terleme ameliyatlarında uygulanan cerrahi teknikle aynıdır. Genel anestezi altında tek port ile yapılmakta ve her iki torakal sempatik zincirlere (T2-4) uygulanmaktadır. Özellikle ülserli ve çok ağrısı olan hastalar ETS ameliyatından yarar görmektedir. Burada amaç sempatik sistemin aktivasyonunu engellemek ve vazospazmı ortadan kaldırmaktır. Bir diğer invazif tedavi seçeneği de Botox tedavisidir. Kısa süreli ve sık tekrar edilmesi gereken bir yöntem olduğu için çok nadir uygulamaktayım.” Dedi.

Kışın nelere dikkat edilmeli?


Reyno Hastalarının alabilecekleri önlemlere dair de bilgiler paylaşan Demirhan, “Bu hastalara, yaşam tarzlarında değişiklik yapılmasını öneriyorum. Hastaların soğuktan ve stresten uzak durmaları ilk önerimizdir. Eller ve ayaklar sıcak tutulmalıdır. Soğuk havalarda eldiven ve el ısıtıcıları kullanarak ellerini sıcak tutabilirler. Vücut sıcaklığının muhafaza edilmesi çok önemlidir. Öte yandan sigarayı kesinlikle bırakmaları gerekmektedir çünkü sigara içiminde cilt kan akışı azalmaktadır.” şeklinde konuştu.

Reyno (reynaud) fenomeni: Soğuk havaların kabusu!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.