!f İstanbul, 2016’nın “en ilham verici” yönetmenini arıyor!

15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin 10.000 dolar para ödüllü yarışmasında bu yıl 11 ülkeden 9 film yarışacak. Mert Fırat, Desiree Akhavan, Joshua Siegel ve Dounia Sichov’dan oluşan Keşif jürisi, 2016’nın en ilham veren yönetmenini seçecek!

MA filmi !f if istanbul bağımsız filmler festivali yarışma filmleri

İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde düzenlenecek 15. !f İstanbul Filmler Festivali‘nin dokuzuncu yılını kutlayan uluslararası yarışması Keş!f‘te yarışacak filmler belli oldu. İlk ya da ikinci filmini yönetmiş yönetmenlerin filmlerinin yarıştığı “Keş!f” bölümünde, ABD, Almanya, Belçika, Çin, Etiyopya, Fransa, Finlandiya, İngiltere, İran, İspanya ve Türkiye’den toplam 9 film, 10.000 dolar değerindeki Keş!f Ödülü için jüri karşısına çıkacak.

Keş!f Jürisi yine iddialı!

2015 Bağımsız Ruh Ödülleri’nde En İyi İlk Senaryo’ya ve 2015 Gotham Ödülleri’nde En İyi Çıkış Yapan Yönetmen’e aday olan “Appropriate Behaviour/Makul Davranış”ın senarist, yönetmen ve başrol oyuncusu, Filmmaker dergisinin ‘Bağımsız Sinemanın 25 Yeni Yüzü’ arasında yer almış ve en son, “Girls”ün dördüncü sezonunda da izlediğimiz Desiree Akhavan; New York Modern Sanat Müzesi’nin (MoMA) film küratörü Joshua Siegel; Catherine Breillat’nın “The Sleeping Beauty”, Abel Ferrara’nın “Pasolini” filmlerinden tanıdığımız ve bu yıl Denis Côté’nin Berlin’in ardından !f İstanbul’da gösterilecek son filmi “Beatrice’i Olmayan Boris”te izleyeceğimiz oyuncu Dounia Sichov ve İlksen Başarır’ın yönettiği “Başka Dilde Aşk”, “Atlıkarınca” ve “Bir Varmış Bir Yokmuş” filmlerinde hem senarist hem de oyuncu kimlikleriyle ödüller kazanan Mert Fırat‘tan oluşan Keş!f jürisi, 2016’nın en ilham veren yönetmenini seçecek.


Yarışmada jüri önüne çıkacak filmler

Notes on Blindness/Körlük Üzerine Notlar

80’ler başında görme yetisini kaybeden yazar ve dilbilimci John Hull’un üç yıl boyunca kaydettiği ses günlüklerinden uyarlanan ve bu sesleri oyunculara okutarak kurmacanın kurallarıyla oynayan, Pete Middleton ve James Spinney‘nin ödüllü kısa filmlerini uzuna çevirerek bu yılın en büyük hazinelerinden birine imza attıkları “Notes on Blindness/Körlük Üzerine Notlar”

Aaaaaaaah!

İngiliz aktör Steve Oram‘ın “insanlar da maymunlar gibi davransaydı nasıl olurdu” sorusunun peşine düştüğü, seyircinin film izleme alışkanlıklarını zorlayacak sürreal komedi korku filmi “Aaaaaaaah!”

Aaaaaaaah! filmi soruyor: İnsanlar da maymunlar gibi davransaydı nasıl olurdu?
Aaaaaaaah! filmi soruyor: İnsanlar da maymunlar gibi davransaydı nasıl olurdu?

MA

Koreograf ve video yönetmeni Celia Rowlson Hall‘un kuzeybatı çöllerinde gezen Meryem Ana’nın hikâyesini hareketlerle, ritüellerle ve performansla anlattığı, hislere ve sezgilere dayanan bir yolculuğu şiirsel bir izleme deneyimine dönüştürdüğü ilk kurmaca filmi “MA”

Kaili Blues

Çinli yönetmen Bi Gan‘ın şiirsel uzun planlarıyla büyüleyen, zamanla zamansızlık arasındaki yere doğru düşsel ve tuhaf bir yolculuğa çıkaran, Golden Horse’ta En İyi Yeni Yönetmen Ödülü ve FIPRESCI Ödülü alan, Locarno’da da En İyi İlk Film dalında Özel Mansiyon kazanan filmi Kaili Blues…

Crumbs / Kırıntılar

Miguel Llansó‘nun kıyamet sonrası dünyanın alıştığımız karanlık hayaline pop kültür ikonlarıyla yepyeni bir renk getirdiği, Etiyopya’nın ilk bilimkurgusu da sayılan “Crumbs/Kırıntılar”

Crumbs (620x413)
Crumbs / Kırıntılar

İran sinemasından iki film

Fransız yönetmen Clément Cogitore‘un karabasanı andıran ve Terrence Malick’e selam gönderen tekinsiz atmosferiyle dikkat çeken, Batılı devletlerin uzak ülkelerde yürüttüğü savaşın anlamsızlığına dikkat çeken “The Wakhan Front/Ne Yerde Ne Gökte“, Dardenne kardeşlerin “Potiche”, “Le silence de Lorna”, “Cloclo” gibi pek çok klasiğinde izlediğimiz Jérémie Renier’ın olağanüstü oyunculuğuyla hafızalara kazınırken; İranlı yönetmen Sina Ataeian Dena‘nın şiddet üzerine kurguladığı üçlemenin de ilk filmi olan “Paradise/Cennet”, son derece baskıcı ve cinsiyetçi İran rejiminde bir kadın olmanın zorluğunu İran’da öğretmenlik yapmakta olan 25 yaşındaki Hanieh’nin yaşadıkları üzerinden samimi, gerçekçi ve belgeselvari bir dille anlatıyor.

Bir diğer İranlı yönetmen ise Shahram Alidi ise, İran-Türkiye ortak yapımı filmi “Black Horse Memories/Kara At Hatıraları”nda, arkadaşlarının vasiyetlerini gerçekleştirmek için kara bir atın peşine düşen bir grup gencin hikâyesini, mitolojik ve gerçeküstücü öğeleri kullanarak masalsı bir dille anlatıyor ve cesareti, atmosferi ve adeta bir ağıtı andıran dramatik yapısıyla dikkat çekiyor.


Türkiye’yi “Gizli” filmi temsil ediyor!

Yarışmada Türkiye’yi ise Ali Kemal Çınar‘ın “Hidden/Gizli” adlı filmi temsil ediyor. Çınar’ın senaryosunu yazdığı ve aynı zamanda kamera önüne de geçtiği film, sakin bir hayat süren Ali Kemal ve Berfin adlı bir çiftin, günün birinde kendilerini cinsiyet değişiminin tuhaf bir gerçeklik kazandığı bir dünyanın içinde bulmalarını konu alıyor ve seyirciyi cinsiyet teorileri ve geleneklerle oynayan büyülü bir eğlenceye davet ediyor.

!f if istanbul bağımsız filmler festivali yarışma filmleri türkiyeyi gizli filmi temsil ediyor

SİYAD ödülleri sahiplerini bulacak

Keş!f bölümündeki filmler ayrıca, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisi tarafından değerlendirmeye alınacak ve Gözde Onaran, Münir Emre Göker ve Vecdi Sayar‘dan oluşan jüri, seçecekleri bir filme SİYAD Ödülü’nü verecek.

Biletler biletix’te!

!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin biletleri 5-7 Şubat tarihlerinde İstanbul için, 19 – 21 Şubat tarihlerinde de Ankara ve İzmir için biletix’te % 10 indirimle ön satışa çıkacak. Bu yıl festival biletleri biletix’ten ve sinema gişelerinden satın alınabilecek. Festivalde İş Bankası Maximum Kart sahiplerine özel olarak hazırlanan “Maximum Film” ve “Maximum Müzik” paketleri ile biletlerde % 50 indirim ayrıcalığı sunulacak. İş Bankası Maximum Kart sahipleri, “Maximum Film” paketiyle en az 4, en fazla 20 adet festival sinema biletini, “Maximum Müzik” paketiyle ise en az 2, en fazla 6 adet parti biletini %50 indirimle satın alabilecekler. Paket almayı tercih etmeyen İş Bankası Maximum Kart sahipleri için de film ve parti biletlerinde ön satışta %20 indirim ayrıcalığı sunulacak.

İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde ve Mars Cinema Group ortaklığında yapılacak 15. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 18 Şubat‘ta İstanbul’da başlayacak ve 3 Mart‘ta Ankara’ya ve İzmir’e uğrayarak 6 Mart‘ta 15. yaş yolculuğunu tamamlayacak.

Detaylı bilgi: www.ifistanbul.com

İlgili yazılar

Yapımlab ve !f İstanbul’dan kısa film yapmak isteyenlere müjde!

David Bowie klasikleri !f İstanbul’da gösterilecek


Europalia Arts Festival Türkiye – Uluslararası Sanat Festivali


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.