Darbe girişiminin ardından yaşanan toplumsal travma

Büyük acılar ve kayıplar yaşatan 15 Temmuz darbe girişimi, toplum psikolojisini de yakından etkiledi. Yaşanan süreç birçok kişi üstünde ağır travmatik deneyimler yaşatabiliyor. Peki bu durumun üstesinden nasıl gelinebilir?

Darbe girişiminin ardından yaşanan toplumsal travma

Hem fiziksel hem de duygusal açıdan yaşanan bu travmatik süreç, bireylerin günlük yaşamının olağan tüm süreçlerini etkilediği gibi iş hayatına da etki etti. Peki, travma nedir? Yaşanan olaylar bireyleri nasıl etkiledi? Travmatik etki ile mücadele için neler yapılabilir?

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Zeynep Zat, darbe girişimi sonrası yaşanan travma ile baş edebilmenin yollarını açıklıyor…


Darbe girişimi süreci nasıl bir travma yarattı?

Geçtiğimiz günlerde yaşanan darbe girişimi, büyük acılara neden olduğu gibi her yaş grubundan pek çok kişi için de travmatik bir deneyim oldu. O gece ve takip eden günlerde yaşananların ardından bireyler; normalde korkmayacakları şeylerden tedirginlik duymaya, normalde sinirlenmeyecekleri şeylere daha kolay öfkelenmeye, sıradan ve küçük şeylere hassasiyet göstermeye başladılar.

Travma nedir?

Yaşanan olaylar bireylerde ne gibi semptomlara yol açtı? Bireyler nasıl etkilendi? Söz konusu travmatik etki ile mücadele için neler yapılabilir? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Zeynep Zat, darbe girişimi sonrası yaşanan travmayı atlatmanın yollarını şöyle açıklıyor:

Travma, illa ki kişinin hayati tehlikesi olarak anlaşılmamalı.

Fiziksel bir tehlike olmaksızın yaşanan olaylara tanıklık etmek de kişinin bu gibi duygular ve bedensel güçlükler yaşamasına neden olabiliyor. Burada kriter kişinin yaşadığı duygusal deneyimdir. Her bireyin travmaya verdiği tepki farklıdır. Bu noktada ‘doğru’ ya da ‘yanlış’ hissetme ve düşünme yoktur. Sadece anormal bir olaya verilen normal tepkiler vardır.


Travmalar; kişide duygusal ve fizyolojik olarak şok, inkâr, inanamama, öfke, tedirginlik, huzursuzluk, üzüntü, umutsuzluk, çaresizlik, duygu durumunun ani değişimi gibi davranışlar ortaya çıkarabilir. Fiziksel olarak bakıldığında; uykusuzluk, kâbuslar, kolay tedirgin olma, ağrı, acı, yorgunluk, kas gerginliği yaşanabilir. Çalışanlar ise bu travmatik yaşantıdan sonra geçtiğimiz hafta çalışmaya devam ettiler. Oysa iş dünyası da darbe girişiminin yarattığı psikolojik travmanın etkisinde kaldı. Hem yaşanan olaylar hem de devam eden gelişmeler; konsantrasyon güçlüğü, hafıza problemleri, bilgileri anlama ve hafızalarında tutma güçlüğü, basit hatalar yapma, çalışma arkadaşları ile gerginlik ve sebepsiz tedirginlik hissi yaşanmasına neden oldu.

Yaşanan travma ile baş edebilmek için noktaları belirten Zat, tavsiyelerini şöyle sıralıyor:

1- Hareket Etmeli: Travma, kişinin bedeninin doğal dengesi üzerinde bozucu etkiler yapar, aşırı uyarılma ve korku halinde kişiyi dondurur. Bu da sinir sisteminde ‘takılıp kalma, donma, hareket edememe’ anlamına gelir. Dolayısı ile hareket etmek, egzersiz yapmak bu durumun ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Yapılan çalışmalar; yürümek, koşmak, yüzmek, basketbol oynamak ve dans etmek gibi ritmik hareketlerin beyinde meydana gelen bu hareketsizliğin açılmasında oldukça etkili olduğunu ortaya koyuyor. Bunu yaparken, ayakların yere vuruşuna odaklanmak, nefese ve hissedilen rüzgâra odaklanmak gerekiyor.

2- İzole Olmamalı: Yaşanan olay ve etkilerinden bahsetmek istenilmese de bireyler; çalışma saatleri arasındaki molalarda mutlaka çalışma arkadaşları ile bir araya gelmeli ya da sevdikleri kişiler aramalılar. Bu durum, etraftaki kişilerle daha yakın olabilmeyi sağlar ve rahatlama duygusu kazandırır. Bazı yaklaşımlar ise, yaşananların üzerinden geçmek beynimizin onu işlemesine yardımcı olduğunu söyler. Dolayısıyla yaşanan olayları konuşmak ve destek almak isteyen kişiler, kendilerini samimiyetle dinleyecek biri ile konuşabilirler.

3- Çalışmaya devam etmeli: Çalışmak, yaşanan olaylardan önceki günlük rutine ve normal yaşantıya geri dönmek için yardımcı olabilir. Geçmişte yapmakta olunan günlük işler yapılarak, bu işlerin normal olduğu ve kontrolde gittiği hissi daha sakin kalmaya yardımcı olabilir.


4- Alanında uzman kişilerden destek almalı: Çalışanlar, yaşadıkları stres ve kaygı ile baş etmekte güçlük çektiklerinde, günlük işleri yapmakta zorlandıklarında, travma reaksiyonları zaman içinde azalmadığında ya da uyku problemleri gibi durumlar yaşandığında travma alanında uzmanlaşmış profesyonellerden destek almalılar.

Okulların açılışı ertelenecek mi? MEB açıkladı

İdam Cezası: Halka göre şerbet vermek

Reuters, TSK’deki bölünmeleri gözler önüne serdi

Yarbay’ın çekmecesinden çıkan 69 adet 1 doların sırrı ne?

15 Temmuz Birlik Günü mü?

Bekir Bozdağ: Fethullah Gülen’in kaçma ihtimali var

ABD Kanalı NBC News’den darbe gecesi için özür talebi istendi

Piyasalarda yalancı bahar mı?

42 gazeteci için gözaltı emri! Nazlı Ilıcak da dahil

Demokrasi, insan hakları ve Çarşı’nın ‘Karşı’lığının bittiği gün


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.