Günümüzde kadın erkek fark etmeksizin fazla kilolar önemli bir sağlık problemi haline geldi. Artık herkes sağlığı için iyi beslenmesi gerektiğini kabul ediyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan “Eğitim düzeyinin, bilincin artmasıyla birlikte artık kadınlar gibi erkekler de diyet yapmanın temelinde sağlıklı beslenme olduğunu biliyor” açıklamasını yaptı.
Dünya genelinde kadınların %35.3’ü, erkeklerin %33.3’ü obezite ile mücadele veriyor. Ülkemizde ise erkeklerin %24’ü kadınların ise %32’si şişman kişilerden oluşuyor. 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre ise Dünya’da da obez kişilerin sayısı 700 milyon civarında. Bu da toplam dünya nüfusunun % 10’unu oluşturuyor. Dünya’da 20’li yaşlardaki kadın ve erkeklerde son 11 yıla baktığımızda obezite derecesi %40 oranında artış göstermiş. Genç nüfus obezite batağına batıyor.
Fazla kilo birçok hastalığı beraberinde getiriyor
Nil Şahin Gürhan, erkeklerde göbek bölgesinde oluşan yağların vücudun çalışma mekanizmasında bir takım bozukluklar oluşturduğuna ve kilo miktarı arttıkça problemlerin büyüyeceğine dikkat çekerek; “Sağlıklı ve dengeli beslenmenin yanı sıra kalori kontrolü ve spor ile fazlalıklardan kurtulmak mümkün” uyarısında bulundu.
Erkeklerin kadınlara göre daha kolay kilo verdiğini vurgulayan Gürhan, “Sağlıklı bir erkeğin vücudunda olması gereken yağ miktarı; %8-15 olmalıdır. % 20’nin üzerinde olan yağ miktarı sağlığını tehdit eder düzeydedir” dedi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan’dan erkeklerin beslenmesine özel öneriler…
Erkeklere diyet için 9 öneri
- Erkeklerin fazla kilosu genelde karın bölgesinde birikiyor. Bu da organları yoruyor. Özellikle fazla kilosunu verme aşamasında iken ağır performans sporları yapmamalı. Daha çok yürüyüş, bisiklet, serbest yüzme gibi hafif tempo kardio egzersizler yapmalı. Bel çevresi kalınlığı 102 cm’nin altına geldikten sonra spor şiddetini yavaş yavaş arttırabilir. Bel çevresi kalınlığı 94 cm’nin altına indiğinde sporda daha rahat davranabilir.
- Erkekler kadınlara kıyasla daha çok alkol tüketir. Yoğun alkol, sigara tüketimi sonucunda vücudun çalışma mekanizması bozulur. Alkol ve sigara tüketimi minimum olmalı.
- Doğal beslenmeli, protein tozu gibi takviyeler kullanmamalı. Protein ihtiyacını doğal kaynaklardan yiyeceklerle sağlamalı.
- Her gün en az 2 avuç dolusu taze meyve yemeli.
- Günde toplam 3 litre su içilmeli.
- Sabah kahvaltısından sonra ve öğlen yemekten sonra tam süt ile yapılmış kahve veya ayran gibi içecekler içmeli. Böylece uzun açlık araları vermemiş olur. Kan şeker dengesi sağlanmış, metabolizmasını canlı tutmuş olur.
- Ekmek grubu olarak sağlıklı karbonhidrat içeren tam tahıllı yiyecekler tercih etmeli.
- Ülkemizde erkekler kadınlara kıyasla daha çok protein ağırlıklı besleniyor. Sabah öğlen akşam öğünlerde mutlaka salata ve çiğ sebze veya sebze yemeği ilave ederek günlük lif ihtiyacını karşılamalı.
- Açık havada yürüyüş yapmalı. Oksijen vücutta enerji metabolizmasına katılarak solunum sonucu yıkıma uğrar. Açık havada, bol oksijenli ortamda, orta düzeyde yapılacak egzersiz sayesinde vücudun oksijenden maksimum faydalanma kapasitesi artarak metabolizmaya ekstra katkı sağlayacağı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
