Çocuk sahibi pek çok aile; daha geniş bir aile olmak, çocuğunu bir kardeş ile mutlu etmek gibi nedenlerle ikinci, bazen de üçüncü çocuğa sahip olmak istiyor.
İkinci çocuğa sahip olmadan önce ailenin bu konuda iyi düşünmesi, kendini hazır hissetmesi ilk çocuğun psikolojisi açısından büyük önem taşıyor. Yaş farkı az olan kardeşlerin ilişkilerinde iyi bir denge kurulması için, anne babaya önemli görevler düştüğünü belirten Nöroloji Uzmanı Doktor Mehmet Yavuz, konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunuyor.
Çocuklarınızı birbirinden ayırmayın…
İkinci çocuğa karar verirken ebeveynlerin hazır olduklarını hissetmeleri şarttır. Büyük çocuk kardeş istedi diye bebek sahibi olma düşüncesi yanlıştır. Çünkü, çocuk kendisinin ikinci plana atıldığını düşündüğünde kardeşini istemeyebilir.
Zor durumda kalan ebeveyn bu durumda çocuktan tutarlılık beklemek yerine, karşısındakinin çocuk olduğunu unutmamalı ve empati yapabilmelidir. Büyük çocuğun kardeş istemesi ebeveyn tarafından olumlu yönde de kullanılabilir ve çocuk kardeşinin doğumu öncesinde hazırlandığında, adaptasyon süreci sanıldığından daha da kolay olabilir.
Ebeveynler kardeş kavgalarında taraf tutmamalı, her ikisinin de çocuk olduğunu düşünerek yaşlarından büyük davranmalarını beklememelidir.
Ayrıca küçük kardeşe aşırı müsamaha gösterip büyük kardeş kısıtlanmamalı, büyük kardeşin dışlanmışlık hissi yaşayabileceği unutulmamalıdır. Küçük kardeş için bakım gerektiren bazı durumlar büyük kardeşe izah edilmeli ve bu davranışın kendisinin sevilmediği şeklinde yanlış anlaşılmasının önüne geçilmelidir.
Kardeş kıskançlığını önlemek için neler yapılabilir?
Öncelikle aralarındaki yaş farkı ne olursa olsun, her ikisinin de çocuk olduğu unutulmamalıdır. Kimi zaman ebeveynler kimi zaman da diğer kişiler, çocuklar arasında taraf tutan davranışlar içine girer.
Büyük çocuğa “sen büyüksün, anlayışlı ol”, “o daha küçük” gibi ifadeler kullanılması, çocukta sevilmediği düşüncesini doğurabilir. Bebek doğduğunda, onu görmeye gelenlerin aşırı ilgisi de büyük çocukta sevilmediği düşüncesi oluşturabilir.
Bu durumun gözetilmesi ve büyük çocuğa gösterilen sevgi ve ilgide tutarlı olunması (ilgiyi küçük kardeşe kaydırmama) kardeşler arası kıskançlık ve kavgaları engelleyebilir.
Ebeveynler, kardeşler arası kavgalarda haklı/haksız yargısı içeren fikir beyan ettiğinde, kardeşler arasında diğerinin tercih edildiği düşüncesi doğabilir ve bu durum, çocukta öfke ve kavga yanlısı bir tavır oluşturabilir.
Kıyaslamamak, doğum sonrası büyük çocuğun yaşam şeklini ani olarak değiştirmemek, kardeşiyle ilgili konularda kendisinden yardım istemek, sevgiyi göstermek, çocuğun yanında konuşurken dikkatli olmak da kıskançlığı önlemeye yardımcıdır.
Büyük çocuk ne düşünür, ne hisseder?
Çocukların doğasında benmerkezcilik vardır. İlerleyen yıllarda bu durum ötekini kabul etme, sosyalleşme, paylaşma yönünde gelişir ve değişir. Büyük çocuk, kardeşi olduktan sonra ilk dönemde ailesinin kendisine bir kardeş getirmiş olduğunu düşünüp mutlu olur.
Ancak ilerleyen dönemde, kardeşin ilgiyi üzerine çekmesi büyük çocukta dışlanmışlık düşüncesi doğurur. Kendinin sevilmediğini, yetersiz olduğunu, ailesinin bu eksikliği kapatmak için kendisine kardeş istediğini düşünür. Böyle dönemlerde hırçınlık, söz dinlememe, alt ıslatma, ebeveynin yanından ayrılmama, karanlıkta kalamama, içe kapanma görülebilir. Bu belirtiler görüldüğünde mutlaka profesyonel yardım alınmalıdır.