Minoa Akaretler, “İstanbul’un en iyi kitapçısı” arayışında olanlar için eşsiz bir durak. Yılın Bağımsız Kitabevi ödülüne layık görülen bu mekan, Akaretler’deki ana şubesinin yanı sıra Minoa Pera gibi diğer lokasyonlarıyla da dikkat çekiyor.

Bu özel “bookstore & cafe” konsepti, İstanbul kitapçı durakları arasında öne çıkıyor. Minoa Village ve Minoa Berlin gibi şubeleriyle büyüyen marka, kitap kafe önerisi arayanlara ilham veriyor ve Uluslararası Mükemmeliyet Ödülleri ile de başarısını taçlandırıyor.
Kitap, kahve ve ruhu olan bir mekan
Keşif gezilerini seven biri olarak, yakın zamanda bir İstanbul turum oldu. Turumun merkezinde ve kesinlikle yapılacaklar listemde, çokça merak duyduğum bir bookstore & cafe ziyareti vardı… Minoa.
Yazıma geçmeden önce, burada paylaşacağım fotoğraflar, özel izin ve bilgilendirme eşliğinde gerçekleştirdiğim kendi çekimlerim olacak.
İnsan ruhuna iyi gelen yerler vardır. Sanırım söze böyle başlamalıyım. Çünkü burası gerçekten de öyle bir yer…
Attığınız ilk adımla birlikte başka bir dünyaya geçiyormuş hissi veriyor burası… İçeri girdiğiniz anda cafe bölümünden yayılan buram buram kahve kokularıyla karşılaşıyorsunuz. Çalan müzikler ortamın atmosferiyle tamamen uyum halinde. Başınızı çevirdiğiniz her yer, her türden okuyucuya hitap edecek çeşitlilikte sayısız kitapla örülü. Çalışanlar kitaba gerçekten aşina kişiler. İç dizaynı nadir bir özgünlüğe sahip. Alelade bir kitap cafe’de oturuyor hissi yaşamıyorsunuz burada; sanatsal bir derinliği var, otantik bir hissiyat, bir duygu, bir hava barındırıyor.
Bana kalırsa burası, herkesin kendinden ve arayışından bir şeyler bulabileceği bir yer. Kimisi için bir uzaklaşma ihtiyacı, kimisi için kendine çekilip dinginleşme, kimisi için bir süreliğine de olsa güvende hissetme, kimisi için yeni bir şeyler keşfetme, kimisi içinse nezih bir sosyalleşme. Çok geniş bir hitap skalasına sahip yani.
Zamanın yavaşladığı bir sığınak
Sadece kitap okunan ya da kahve içilen bir yer değil yani Minoa. Sokaklarda yankılanan aceleci adımların, sürekli çalan telefonların ve bitmek bilmeyen konuşmaların uzağında, zamanın yavaşladığı bir sığınak adeta. İnsan, kendiyle konuşmayı yeniden öğreniyor burada; gürültüsüz bir düşüncenin kıymetini, bir paragrafın kalpte bıraktığı yankıyı, bir kelimenin içinden sızan duyguyu fark ediyorsunuz. Her sayfa, ruhun başka bir kapısını aralıyor; her yudum, içsel bir dinginliğe dönüşüyor.
Burası yaşayan bir ruha sahip
Buranın bir ruhu var… Evet, ruhu var. Edebi bir kişiliği, incelikli bir felsefesi, zarif bir doğası var. Minoa’yı diğerlerinden ayıran en önemli özellik bu olsa gerek.
Kitap, satmış olmak için satılmıyor burada. Kendini kitaba, kitap kokusuna, kitapların dünyasına adamış kişilerce, büyük bir farkındalıkla, saygınlıkla, okuyucu ile buluşturuluyor.
Minoa’nın hikayesi: Kurucularından dinleyelim
“Minoa” isminin ortaya çıkışı, arkasındaki fikir nedir?
“Minoa Akdeniz’de yok olmuş, kayıp bir uygarlık, Girit adasında geçen yüzyılda birçok kalıntısı bulunmuş. Yapılan arkeolojik kazılarla çok bilinen bir bronz çağı ülkesi. Tarihe savaşlarla iz bırakmamış bir medeniyet. Minoa bazı tezlere göre kayıp kıta Atlantis, gerçek olmasa da buna inanmak hoşumuza gitti. Bu masalsı tarafı bizi Minoa’ya bağladı. Minoa’nın hayata geçişi döneminde Fernard Braudel’in “Akdeniz: Mekan ve Tarih”, “Akdeniz: İnsanlar ve Miras” eserlerini de okuyorduk. Bizim hikayemizi hep destekledi.”
Mağaza dizaynındaki bazı çarpıcı ve ikonik detaylar?
“Minoa Akaretler girişte sizi karşılayan aydınlatma tasarım olarak en ikonik öğelerimizden. Bu tasarımı, uzun yıllardır ayakta kalmış, dalları göğe uzanan bir ağaca gönderme gibi düşünebilirsiniz. Asılı kitaplar ise, dalları bir anlamda kaplayan yapraklar.”
Peki, Minoa ailesi olarak misyonunuz tam olarak nedir?
“Minoa’nın bir mekan ve marka olarak hayata geçirilmesi sürecinde temel amacımız yaşadığımız yere ve bize yakışan, bu coğrafyanın çok kültürlülüğünü yansıtan İstanbul’un dokusuna uyumlu, büyüdüğümüz mahalleye saygı duyan, herşeyden önemlisi temelinde uzun yıllar yaşayabilmesini sağlayacak bir iş ve ekonomik model olacak bir mekan yaratmaktı. Hatta konuyu sürdürülebilirlik perspektifinden ele alırsak; mekansal ve kültürel anlamda uzun yıllar ayakta kalma anlayışının bizim için içgüdüsel olarak öncelikli olduğunu söyleyebiliriz.”
Ve hakkınızda bazı genel detaylardan söz eder misiniz?
“Minoa Akaretler yani ilk dükkanımızı, 2014 senesinde aile apartmanımızın alt katında açtık. O dönem amacımız “mahalle” dükkânı olmak dahası “mahallenin kitapçısı” olmaktı. Şu anda İstanbul’da 8 şube ve 2024 yazında Berlin’de açılan Minoa ile birlikte toplam 9 şubemiz bulunuyor. Aslında büyüme ve birçok yerde dükkân açma hedefiyle yola çıkmamıştık. Daha çok gelen öneri ve davetler sonucu yeni dükkanlar açmaya başladık, lokasyonlar da doğal olarak seçilmiş oldu. Pandeminin son döneminde Etiler şubemiz Minoa Village’ı, 2023 sonbaharında ise Beyoğlu, Meşrutiyet caddesindeki tarihi binada Minoa Pera’yı açtık. En yeni dükkanımız ise Mayıs 2025’de Kozyatağı’nda açıldı. Bunların yanısıra dükkan içinde dükkan mantığıyla ilki 2018’de Maslak’ta olmak üzere takip eden senelerde Nişantaşı ve Caddebostan’da açtığımız Minoa kitabevi köşelerimiz mevcut. Minoa Akaretler, 2023 Londra Kitap Fuarı’nda “Uluslararası Mükemmeliyet Ödülleri” kategorisinde “Yılın Bağımsız Kitabevi” seçildi. Bu ödül, tutkuyla çıktığımız bu yolun en güzel ödülü oldu bizim için ve sonraki adımlarımıza harika bir motivasyon yarattı.”
İstanbul’a yolunuz düşerse mutlaka uğrayın
Son söz olarak… İstanbul’a yolunuz düşerse, ya da burada yaşıyor iseniz, Minoa kesinlikle kitap tutkunları için “ölmeden önce yapılması gerekenler” listesinde, ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Güncel tutulan geniş kitap koleksiyonu, güler yüzlü ve işinde profesyonel çalışanları, zengin ve tatminkar menüsü ve büyüleyici düzeyde atmosferiyle Minoa, sizi bekliyor.
🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Bu kütüphanedeki kitapları günümüzde yaşayan hiç kimse okuyamayacak
Future Library projesi kapsamında 100 yıl boyunca kimsenin okuyamayacağı eserler Oslo’da saklanıyor. - Sahaflık mesleği üzerine röportaj: Emre Demirkol
Sahaflık kültürü, kitap kokusu ve koleksiyoncu ruhu üzerine nostaljik bir söyleşi sunuluyor. - Kitap toplama düşkünlüğü: Koleksiyonculuk mı, takıntı mı?
Kitap biriktirme alışkanlığının psikolojik ve kültürel yönleri ele alınıyor. - Her gün 10 dakika kendi sesinizi duyarak kitap okuyun
Sesli okuma alışkanlığı, odaklanma ve hafıza gelişimi açısından öneriliyor. - Kitap okumak neden önemlidir?
Kidega verileriyle okuma alışkanlıklarının bireysel ve toplumsal etkileri analiz ediliyor. - Hafta sonu veya tatilde okuyabileceğiniz 5 kitap önerisi
Farklı türlerden seçilmiş kitaplarla kısa süreli okuma keyfi için öneriler sunuluyor. - Kitap yazmak isteyenlere: Bir kazığın hikayesi
Yayıncılık sektöründe karşılaşılan dolandırıcılık örnekleri ve yazar adaylarına uyarılar paylaşılıyor. - Başlangıçta el vardı
Yazının ve kitabın doğuşuna dair felsefi ve antropolojik bir bakış sunuluyor. - Atatürk Kütüphanesi dijital arşiv: Altını çizdiği satırlar
Atatürk’ün okuduğu kitaplarda işaretlediği bölümler dijital ortama aktarıldı. - Padişahların bilinmeyen mutfağı: Yıldız Sarayı’nın içki defteri
Osmanlı saray mutfağında yer alan içki tüketimi ve arşiv belgeleriyle tarihsel bir inceleme sunuluyor. - Pulun kanadında İstanbul’dan dünyaya
Filateli tutkusuyla geçmişe yolculuk ve posta tarihine dair kültürel izler anlatılıyor. - Davulcu Davut’u kim öldürdü?
İstanbul’un sokak kültürüne dair polisiye tadında bir anlatı sunuluyor. - Aynalı Teke: Zorlu Av – Yalçın Didman çizgi romanı
Türk çizgi roman tarihinin önemli eserlerinden biri olan Aynalı Teke’nin yeni macerası tanıtılıyor. - Huzurlu bir hayaldi Beşiktaş – Cem Akyürek kitabı
Beşiktaş semtinin nostaljik atmosferi ve Cem Akyürek’in anlatımıyla geçmişe özlem dile getiriliyor. - Dünya dışı yaşamla ilk temas
Marc Kaufman’ın astrobiyoloji temelli kitabı, evrende yaşam arayışını bilimsel verilerle ele alıyor. - Duygu Kovanı – Koray Erdivanlı
Sekiz öyküden oluşan kitap, duyguların ve yaşanmışlıkların izini süren edebi bir arı kovanı gibi kurgulanmış. - Anais M. Martin ile ver elini Küçük Moda
Moda semtinin tarihine ve kültürel hafızasına dair nostaljik bir anlatı sunan röportaj ve kitap tanıtımı yer alıyor. - Anneden Kızına: Dünyanın En İyi Aile Yemek Kitabı seçildi
İzmir mutfağının tarihsel mirasını taşıyan kitap, Gourmand World Cookbook Awards’ta iki ödül kazandı. - Son 125 yılın en iyi kitapları: New York Times listesi
Okurların oylarıyla belirlenen listede Harper Lee, Orwell, Marquez ve Toni Morrison gibi yazarlar öne çıkıyor.
| 🎯 | Sponsorlu içerik ve tanıtım yazısı fırsatlarımızı keşfedin. İndigo Dergisi’nde tanıtım yazısı yayınlatın; asla silinmeyen/süresiz içeriklerle markanızı yüz binlerce okura ulaştırın. 👉 Reklam paketlerini incele |











