Sevgi enerjisini yaşayabilmek için; ne kadar fakir olduğunun, ne kadar zengin olduğunun, ne kadar iyi hayat ya da kötü hayat yaşadığının hiçbir önemi yoktur bu dünyada. İnsan, sahip olduğu beden ile, kullanmaya çalıştığı farklı duygular ile yaşamaya çalışır.
Nedir bu yaşamaya çalışılan?
Sevgi enerjisi miydi ki bu?
Neydi ki bu?
Sevgi enerjisi ile
dönüşsek;
Öyle bir dönüşsek ki
Bilmesek başka hiçbir duyguyu,
Boğulsak sevgi içinde,
Öyle bir boğulsak ki
Kahkahalara da boğulsak,
İnletsek kahkahayla dünyayı,
Öyle bir inletsek ki
Herkes duysa çığlığımızı,
Duymakla kalmayıp görsek bir de.
Öyle bir görsek ki
Gözlerimizden sevgi fışkırsa,
Durduramasak kendimizi,
Öyle bir durduramasak ki
Hınzırca saklamaya çalışsak,
Çalışsak ama saklayamasak,
Öyle bir saklayamasak ki
Herkes sarsılarak görse,
Görse de peşinden koşşa,
Öyle bir koşsa ki
Yakalayınca bırakamasa,
Anlasa bulduğunun paha biçilemez olduğunu…
Sevgi enerjisi olmadan yaşamaya çalışırsa bir kişi; kullandığı duygular aynı hisleri verecektir. Yani bir insan evine yiyecek bir şey alamadığı için çaresizlik ve öfke hissini hissederken, diğer kişi bir kişinin belki 12 aylık maaşını yatıracağı çanta’dan kalmayıp alamadığı için çaresizlik ve öfke duyar.
Yani duygu aynı duygudur, bedende ve zihinde hissedilen aynı histir. Olaylar, durumlar farklı da olsa her insan aynı duygularla yaşar.
Hangi şartta, hangi ortamda, hangi zenginlikte, hangi ülkede, hangi iş’te; her ne durumda olursak olalım o sevgi yoluna girmediğimiz sürece, O yüce enerjiye kapımızı açmadığımız sürece, iyi kötü hislerin hepsini yaşayacağız demektir.
Ancak her ne olursa olsun, ister bu yola girmiş olunsun, ister duygular içinde boğulmuş olunsun, evrendeki her şeyde o sevgiden vardır. O yüzdendir duygularımızın arasında sevgi ve aşk’ın büyük yer kaplaması.
O enerjiye geçiş yapmak için bir çok ip ucu vardır aslında. Asırlardır söylenen bilgileri önemsemeyecek kişi için bile, hep bir hatırlatma vardır. Kişiye duyulan aşk ile, çocuğuna hissettiğin sevgi ile, iyilik yaptığında ki kalbinde yücelen duygu ile, öfke içindeyken ne kadar zarar gördüğün ile, stres’ten çıkmadığında oluşan hastalıklar ile …
Sevgi enerjisine ulaşılabilineceğini hissettirecek, en kötü durumlarda bile bir kurtarıcı şey vardır olumsuz duygularının, kurtarıcısı da bazen ağlamaktır. Ağlarsın, ağlarsın sonra kalbinde rahatlama hissi yaşarsın, yine koskaca bir ip ucu verilmiştir sana, dön de kalbinde ki o ip ucunu gör diye, dön de bak sevgi enerjisi her yerde, anla onu diye.
Bu bilgi sır değildir; her yerde, her an’da, her durum, sevgi enerjisinin yoluna girmen için göz kırpar sana. Ama herşeyde olduğu gibi seçim senindir. İster fanusunda kalıp duygularla savaşarak yaşarsın, ister sevgi’nin yoluna girmek için adım atarsın.
Her zaman seçim senindir.
Şu olsun mutlu olacağım, şu’nu yapayım herşey yoluna girecek gibi şartlı duygular; kendini kandırmak ve fanusun içinden çıkamadan, makine olmayı seçmiş insan olarak yaşamaktır. Kalbinde yaşayamayan, sevgi’nin içinde kalmayı öğreninceye kadar geçecegi zorlu yollara girmekten korkan, bu dönüşüm yoluna girmek yerine daha önceden öğrendiği için kalması kolay olan yolda; ezbere, iyi olarak, kötü olarak, severek, nefret ederek, ağlayarak, gülerek, kıskanarak, öfke duyarak, kızarak, sevinerek yürümeye devam eder.
Ama işte o zaman bu dünya da ne kavga, ne kötülük biter…
Kötülük duygusu içinde yaşamayı seçecekler de vardır, nefret içinde yaşayıp her fırsatta zarar vermeye çalışacaklar da, stres içinde kalıp kendisini ve çevresine olumsuz herşeyi yaşatacaklar da, değersizlik duygusunu madde ile doldurmaya çalışıp haklı haksız şeylere sahip olmaya çalışacaklar da vardır. Ayrıca bu duyguların olumlu olumsuz enerjilerini sürekli çağırarak eterik bedenlerini maf ederlerken çevresine yaydıkları olumsuz enerjiler de olacaktır.
En güzel şey ise sevgi yoluna girmiş her kişinin, sevgi ile, diğer her duyguyu seçmiş kişiye bunu anlatabilecek ve hissettirebilecek kadar müthiş bir enerjiye, ‘sevgi enerjisine’ sahip olabilmesi.
İşte herşey bu yola girmeyle başlar.
Ne istersin?
Mutlu olmak mı istersin?
Herkese yardım etmek mi istersin?
Hepsini yapabilecek, değiştirebilecek hem güce hem de enerjiye sahip olursun.
Ki bu güç, girdiğin o sevgi yolundan gelir.
Şu an yaşadığın hayat tamamen senin seçimindir!
Sen neysen O olur…
Sevgi yolundaysan O olur,
Değilsen bilmem ne olur.
Bütün bunlardan sonra o yola girmiş kişinin insan bedeni içinde ve bir çok duygunun olduğu bu evrende, tüm duygularla yaşamaya çalışırken olumsuz enerjiyi sevgiye dönüştürme becerisine sahip olmasına rağmen, sevgi yolunu seçmiş kişiden de yaratıcı gibi olmasını beklemeyelim tabi ki:)
Evet o kişi kalpte yaşar, o kişi O yüce enerjiden asla kopmak istemez, yaşadı mı bir kere o huzuru asla bırakmaz istemez, karşısına çıkan her olayı dönüştürmesini, teslimiyetin nasıl olması gerektiğini bilir ve her geçen gün daha iyisini yapmaya çalışır ve her yaşadığı şeyin kendisinden olduğunu bilir ancak kendisini koruması gerektiğini, “Yaradılanı Yaradan’dan Ötürü Severim” cümlesini kalbinin en derinliklerinde yaşasa da sahip olduğu akıl ile olumlu ve olumsuz arasında tercih yapıp, durdurma ya da ilerletme seçimine bu evrende yaşadığı sürece yapması gerektiğini bilir.
Ve bilir ki;
Gerçekten öğrenmek istersen öğrenirsin, gerçekten bu yolu bulmak istersen bulursun. Bir kez bu yola girmek için çabaladığında, O’nu bulman için sana yardım edecek kişiler, durumlar, olaylar, kitaplar, yazılar çıkar karşına…
Bir bakmışsın Sevgi’nin derinliklerinde yüzmeye, daha çok yüzmeye, daha da çok yüzmeye başlamışsın…
İşte o zaman anlarsın “Sevgi” ne demek…
