2’nci Ordu Komutanı Adem Huduti’nin ifadesi

15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan 2’nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, savcılık ifadesinde darbecilerin o gece başlarına geçmesini istediğini ancak kabul etmediğini belirtti.

2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti'nin ifadesi

Orgeneral Adem Huduti, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın kendisini aradığını belirterek o gece neler yaşandığını şöyle anlattı:

Uygulamayın emri verdim

Evimde istirahat ederken oğlum Ersü, Malatya’da hareketlilik olup olmadığını sordu. Bu esnada kapı çaldı. Açtığımda karşımda 2. Ordu’da görevli Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili ve Tuğgeneral Zekai Karataş ile Kurmay Albay Bahadır Erdemli ve emir subayım Binbaşı Serhat Kaya’yı gördüm. Bahadır Albay bana iki dosya uzattı. Birisi kuvvetlerin sorumluluğunu alacak kişileri gösteren belgeydi. Diğeri ise sıkıyönetim komutanlarının yönetimini gösteren büyük hacimli bir evraktı. İki belgenin üzerine de bunun kanunsuz olduğunu şerh ederek, emirlerin uygulanmayacağını belirtir notumu düştüm. Ardından “Tafix” denilen askeri sistemler üzerinden Van Jandarma Asayiş,Diyarbakır 7. Kolordu ve Adana 6. Tümen Komutanını aradım. Böyle bir emir geldiğini ancak uygulanmayacağını, hiçbir aracın birliklerden çıkarılmayacağını, helikopter ve uçağın kaldırılmayacağını, birliklerin kışlada kalması gerektiğini bildirerek alt komutanlıklara tebliğ edilmesini istedim.


Silahını çekerek mermiyi sürdü

Bu sırada Bahadır Albay, Avni Angun Paşa’nın odadan çıkmasını istedi. Aralarında yüksek sesle tartışma yaşandı. Bahadır Albay silahını çekerek mermiyi sürdü. Ancak mermi yere düştü. Önceden namluda bulunan mermiyi unutmuştu. Bu sırada emir subayım ve koruma astsubayım üzerine atıldılar, silahı aldılar. Daha sonra Sevgili’nin de silahını zorla aldılar. Kendilerini ikna etmeye çalışıyorduk. Dışarıda nizamiyeleri tutmuşlar, ordu içinde mevzilenmişlerdi. Vali beyle 4-5 kez telefonla konuştuk. Benmüdahale yapmamalarını, içeridekileri ikna yolunda olduğumu söylüyordum.

Adem Huduti: “Paralel ile mücadele ettim, adımın FETÖ ile anılması beni rahatsız etti”

16 Temmuz sabahı odada bulunurken Genelkurmay Başkanımız aradı. Kendisinin tutulduğu Akıncılar Üssü’nde isyancılarla anlaştıklarını, mutabakata vardıklarını, uygulamanın şöyle olacağını söyledi: Jandarma ve polisin ateşi kesip geri çekileceğini, bizi baskı altında tutanların başındaki kişiyi çağırmamı, Ankara’daki emir aldığı kişilerle görüşmesini, onların bu mutabakatı tebliğ edeceğini, silahlarından tecrit edileceklerini ve adalete teslim edileceklerini söyledi. Ben de durumu Vali beye ilettim. Ateş etmemelerini, aksi halde kişilerin ölebileceğini, ikna ederek zamantanınmasını rica ettim.


Bahadır Albay ve Sevgili Paşa dışarı çıktılar. Daha sonra gelerek anlaşmaya uyacaklarını ve teslim olacaklarını ifade ettiler. Sonunda silahlarını bıraktılar, derdest ettik. Bu eyleme karışmış her kim varsa şiddetli şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Bu sebeple şikayetçiyim. Hele hele en çok mücadele ettiğim paralel ile ismimin birlikte anılması beni son derece rahatsız etti, çok üzgünüm.”

Adem Huduti: “Başımıza geç dediler, yanlış yaptıklarını söyledim; darbeye karşı olduğumuzu ifade ettim”

Maalesef benden emir alacak konumda olan iki tuğgeneral, Kurmay Albay Erdemli’den emir alıyorlardı. Onun emriyle hareket ediyorlardı. Ben Sevgili’ye baskı yaparak, Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun’un gelmesine müsaade edilmesini istedim. Avni Paşa bulunduğum odaya geldi. Bu kişiler odadayken, 1. Ordu, 2. Ordu ve Ege Ordu komutanlarıyla görüştüm. Albay Erdemli bana bu işten dönmeyeceklerini, ölümü göze aldıklarını, başarıya ulaşmak için kendilerinin başına geçmemi ve tüm idareyi elime almamı istedi. Ben de kendilerine yaptıklarının yanlış olduğunu, emir komuta zinciri dışına çıkmamalarını söyledim. Ancak ikna olmadılar. Bilgisayarımda bir bildiri hazırladım. Yapılanın yanlış olduğunu, birliklerimizin kontrol altında olduğunu ve darbeye karşı olduğumuzu ifade ettim. Bunu bilgi olarak birlik komutanlıklarına gönderdim.


**

Genelkurmay’dan açıklama: 15 Temmuz’da neler yaşandı?

Askeri okullarda ‘FETÖ’ tarzı mobbing

FETÖ’cü subaylar askeri öğrencilere yıllarca baskı yapmışlar

Yurtdışına çıkışta uygulanan kurallar ve yapılması gerekenler

Olağanüstü hal durumu ekonomiyi nasıl etkiler?

Kurtulmuş: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 3 ay askıda

MHP’den 3 aylık OHAL’e destek geldi

‘OHAL’ ne anlama geliyor ve neleri kapsıyor?

FETÖ’nün kriptosu deşifre oldu: 110 bin kişi iddiası

İncirlik’teki hidrojen bombalarıyla ilgili soru önergesi

AYM ve HSYK üyeleri dahil 113 yargı üyesi tutuklandı

Erdoğan: Darbe girişimini eniştemden öğrendim

Darbe girişiminin öncesi ve sonrası (Görüş)

Bir darbe girişiminin anatomisi: 15 Temmuz 2016 (Görüş)

MEB tarafından 626 eğitim kurumu kapatılıyor

MAK ve SAT komando timi kaçak; 250 kişilik suikast listesi var

Orgeneral Akar’ın yaveri Levent Türkkan itiraf etti: Evet cemaat üyesiyim!

Tuğgeneral Aydoğdu’nun ifadesi: ‘İnandığım emri uyguladım’

Tutuklanan Tümgeneral Mehmet Dişli’nin ifadesi

Erdoğan’ın duyurduğu ‘önemli karar’ ne olacak?

Fuat Avni yakalandı: Başbakanlık’ta istihbarat şefi Mustafa Koçyiğit

YÖK: Akademisyenlere yurtdışı yasağı

Kamuda deprem: Şimdilik 49 bin 321 kişi görevden alındı

Adana’da savcının evinde ‘infaz edilecekler’ listesi bulundu

Marmaris baskınının tanıkları darbe girişimi gecesini anlattı


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.