15 Temmuz 2016 günü tarihte milli iradenin özgürlüğü olarak kendini göstermiş olan en güzel tablonun adı Demokrasi Bayramı’dır.
O gün dışarıya dökülen halkın içinde değildim. Bu başarıyı sahiplenmek için hatta kendine pay çıkarmak için yazan meslektaş arkadaşlarımın dışında yer alıyorum. Yazmayı sona bırakmaktaki amacım ise resmi bütünü ile görmektir.
Dikkati çekmek istediğim konu ise Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yürekten seslenerek tüm Cumhur’un Başkan’ı olduğunu gösterdiği için teşekkür etmektir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yeterli mühimmatı olmamasına rağmen halk, tarih boyunca çeşitli kılığa giren düşmana karşı canıyla, kanıyla ve dualarıyla her zaman dimdik durmuştur.
İlk defa halk aynı duygular ile 15 Temmuz 2016 tarihinde Cumhur-u Başkan Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bu duruşu göstermiştir.
Milletin özgür iradesine darbe vurma amacı güderek vatanın her damarına virüs gibi sızmış olan FETÖ’cülerin sinsi planına yenik düşmeyerek vatana sahip çıkma uğruna şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, tüm yaralılara acil şifalar dilerim.
Sayın Cumhurbaşkanımızın telefon ile yapmış olduğu canlı bağlantılar olmasaydı durum açıklanamaz bir halde kalacak ve kim bilir şu anda durumumuz ne olacaktı?
Tüm milletin bir olması sonucu, başarı yine tüm vatandaşlara aittir. Asker, polis ve sivil vatandaş bir olup güvenlik çemberi oluşturmuştur.
Bilinmeyen her şey korkutur.
15 Temmuz Demokrasi Bayramı çeşitli varsayımlar ile anılarak belli bir kesim halkın aklı haline bulandırılmaktadır. Bu sebep ile önemli bir isteğim olduğunu ilan ederim.
FETÖ’cülerin tüm ana damarlara sızmasının ardından şu anda hakkaniyet ile ayıklanıyor olmasını umut ederek bu dönemde tüm halkı sabırlı olmaya davet ediyorum.
Bununla birlikte gelecek günlere ait stratejik planların ise daha şeffaf olmasını ümit ediyorum.
Şu anda oluşan birlik, beraberlik tek yürek olarak kendini göstermektedir.
Tek ses haline dönüştürülmesi için yapılacak ve yapılması gereken konulardaki planların ortak paydalara müdahale edilmeksizin açıklanması gereklidir.
Din, devlet tarafından görünen yönü ile bir vicdan özgürlüğüdür. Devletin içinde dini duygular çerçevesinde bir örgütlenmeye asla izin verilmemesi gerektiği ise bir kez daha acı olarak tecrübe edilmiştir.
Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol!
Önümüzdeki günler içinde ekonominin sarsılmaz yapısını yabancı yatırımcılar kadar yerli yatırımcıların istihdam sağlaması önem arz eder.
Devalüasyona karşı tedbirlerin alınması ve halkın harcamadan kaçınmaması için gizli enflasyon oranının aşağı çekilmesi, vergi oranlarının burjuvaziyi etkilemesinden çekinmeyerek nüfusa yayılmasını umut ederim.
Yazıma ilk defa duygularımı katarak kaleme almaktayım.
Kitle partisi olarak hayatımıza giren AKP içinde veya dışında olan halkı ayırt etmeksizin hatta bu pastadan bir dilim almak için yarışan herkese inat yazmaktayım.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan tüm Cumhur’un Başkan’ı olarak kendini bize göstermiş olup kendisini saygı ile anmaktayım.
Başından itibaren ‘bölücü güçler tarafından yoklanan bir halk asla uyumaz’ ne demek, 15 Temmuz günü kanıtlanmıştır.
Bu dönemde sadece söylemleri ile dahi desteğini göstermeyen tüm ülkelere karşı ise tek cephe olmanın önemini vurgulamak isterim.
Bugün 7 Ağustos 2016 Demokrasi ve Şehitler mitinginde Türkiye Cumhuriyeti’nde “Türkiyeliyim” diyen herkes bulunmak zorundadır.
İlk gün kendini alanlarda göstermemiş birey olarak seslenmekteyim: Bugün Dünyaya tek yürek olmayı öğretmek için buradayız!
Ya olduğun gibi görün, Ya göründüğün gibi ol!
Ya sev, Ya Dert et!
**
