Meme kanseri şehir efsaneleri: Deodorant ve mamografi ilişkisi

Toplumda kulaktan kulağa yayılan meme kanseri şehir efsaneleri, hastaların doğru bilgiye ulaşmasını zorlaştırabiliyor. Özellikle meme kanseri belirtileri, mamografi radyasyon riski ve memede kitle konularında doğru bilinen yanlışlar, erken tanı süreçlerini etkileyebiliyor.

Meme kanseri şehir efsaneleri, mamografi radyasyon riski ve memede kitle hakkında Op. Dr. Kemal Raşa'nın açıklamaları.

Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Genel Cerrah Op. Dr. Kemal Raşa, deodorant kullanımı, silikon implantlar ve teknolojik cihazların kanserle ilişkisine dair bilimsel verileri paylaştı. Uzmanlar, meme sağlığını korumak için şehir efsanelerine değil, tıbbi kanıtlara odaklanılması gerektiğini vurguluyor.


📌 Öne çıkanlar: Meme kanseri şehir efsaneleri ve bilimsel gerçekler

  • İnternette ve sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler, kadınlarda gereksiz endişeye veya erken tanının gecikmesine neden olabiliyor.
  • Memede ele gelen her kitle kanser değildir; çoğu fibrokistik değişiklikler gibi iyi huylu durumlardan kaynaklanır.
  • Meme ağrısı, kanserin tipik bir belirtisi değildir; aksine genellikle iyi huylu kitleleri işaret eder.
  • Bilimsel araştırmalara göre cep telefonu veya mikrodalga fırın kullanımının meme kanseri riskini artırdığına dair bir kanıt bulunmamaktadır.
  • Mamografide alınan radyasyon dozu, uzun bir uçak yolculuğunda alınan dozla eş değerdir ve ihmal edilmemelidir.
  • Deodorant, stick veya tüy dökücü ürünlerin meme kanserine yol açtığına dair bilimsel bir veri yoktur.
  • Silikon implantlar veya meme protezleri, modern görüntüleme yöntemleri sayesinde kanser teşhisini zorlaştırmaz.

🧬 Yanlış bilinenler ve bilimsel açıklamalar

Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri hakkında farkındalık artsa da, yanlış inanışlar varlığını sürdürüyor. Op. Dr. Kemal Raşa, sıkça sorulan 5 temel soru üzerinden bu efsanelere açıklık getirdi.

1. Kitle ve ağrı her zaman kanser belirtisi midir?

Memede ele gelen her kitlenin kanser olduğu düşüncesi yaygındır ancak bu kitlelerin büyük çoğunluğu iyi huylu değişikliklerden kaynaklanır. Op. Dr. Raşa, durumu şöyle açıklıyor:

“Kişinin kendi fark ettiği bu kitleler, klinik ve radyolojik incelemelerde genellikle fibrokistik değişiklikler olarak değerlendirilir. Meme ağrısı da kanserin tipik bir belirtisi değildir aksine ağrı, çoğu zaman iyi huylu kitleleri düşündürür.”

Ancak, akıntı kendiliğinden geliyorsa, kanlıysa ve buna bir kitle eşlik ediyorsa, hekim kontrolü şarttır.

2. Teknoloji ve radyasyon efsanesi

Cep telefonları, baz istasyonları veya mikrodalga fırınların yaydığı elektromanyetik dalgaların meme kanserine yol açtığı iddiası sıkça gündeme gelmektedir. Ancak 2025 yılı itibarıyla yapılan güncel araştırmalar, bu cihazların kullanımının meme kanseri riskini artırdığına veya hastalığın seyrini değiştirdiğine dair bilimsel bir kanıt sunmamaktadır.

3. Mamografi zararlı mıdır?

Mamografinin içerdiği radyasyon nedeniyle kanser riskini tetiklediği düşüncesi, kadınların taramadan kaçınmasına neden olabilmektedir. Oysa modern tomosentez cihazlarında alınan radyasyon miktarı son derece düşüktür. Op. Dr. Raşa, bu dozun bir doğa yürüyüşünde veya uçak yolculuğunda alınan doğal radyasyonla neredeyse eş değer olduğunu belirterek, 40 yaş üzeri kadınlar için mamografinin önemini vurguluyor.

4. Deodorant kullanımı ve kozmetik ürünler

Koltuk altı bölgesine uygulanan deodorantların veya ter önleyicilerin toksin birikimine yol açarak kanser yaptığı iddiası, bilimsel çalışmalarla desteklenmemiştir. Sıkı sütyen kullanımı, balenli çamaşırlar veya koltuk altı temizliği yöntemlerinin meme kanseri riskini artırdığını gösteren tıbbi bir veri bulunmamaktadır.

5. Silikon implantlar ve teşhis süreci

Meme estetiğinde kullanılan protezlerin kanser taramasını engellediği düşüncesi geçmişte kalmıştır. Günümüzde kullanılan dijital tomosentez, kontrastlı mamografi ve Meme MR’ı gibi ileri görüntüleme teknikleri, implant varlığında bile tümörün net bir şekilde görüntülenmesine olanak tanımaktadır.

🧬 Genetik faktörler: BRCA1 ve BRCA2

Meme kanseri riskini değerlendirirken şehir efsaneleri yerine genetik faktörlere odaklanmak daha doğrudur. Tıbbi literatüre göre, meme kanseri vakalarının %5 ila %10’u kalıtsaldır. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonuna sahip bireylerde risk belirgin şekilde artmaktadır. Ailesinde (anne, kız kardeş, teyze gibi birinci derece yakınlarında) genç yaşta meme kanseri öyküsü olanların genetik danışmanlık alması önerilmektedir.

👐 Kendi kendine meme muayenesi (KKMM)

Erken tanıda en etkili yöntemlerden biri, kişinin kendi vücudunu tanımasıdır. Uzmanlar, 20 yaşından itibaren her kadının ayda bir kez, adet bitiminden sonraki 5-7. günlerde kendi kendine meme muayenesi yapmasını önermektedir. Ayna karşısında ve yatarak yapılan bu kontrollerde; memede asimetri, ciltte portakal kabuğu görünümü, meme ucunda çökme veya ele gelen kitle gibi değişimler aranmalıdır.

👨 Erkeklerde de görülebilir

Meme kanseri sadece kadınlara özgü bir hastalık değildir; nadir de olsa erkeklerde de görülebilir. Tüm meme kanseri vakalarının %1’inden azını oluştursa da, erkeklerde meme dokusunun az olması nedeniyle kitleler daha kolay fark edilebilir ancak genellikle daha ileri evrede doktora başvurulur. Bu nedenle erkeklerin de meme bölgesindeki sertlik veya kitleleri önemsemesi gerekir.

🥗 Yaşam tarzı ve risk yönetimi

Kanserin kesin bir önleme yolu olmasa da, risk faktörlerini azaltmak mümkündür. Amerikan Kanser Derneği (ACS) verilerine göre, düzenli fiziksel aktivite, ideal kiloyu korumak, alkol tüketimini sınırlandırmak ve sigara kullanmamak meme kanseri riskini düşüren faktörler arasındadır. Ayrıca, menopoz sonrası hormon tedavilerinin hekim kontrolünde ve dikkatli planlanması önerilmektedir.


🔎 En çok merak edilenler

Memede ağrı kanser belirtisi midir?
Genellikle hayır. Meme ağrısı (mastalji) çoğunlukla hormonal değişimler, kistler veya kas ağrıları gibi iyi huylu nedenlerden kaynaklanır.

Deodorant kullanmak kanser yapar mı?
Hayır. Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) ve diğer sağlık otoriteleri, deodorant veya antiperspirant kullanımının meme kanserine yol açtığına dair bilimsel bir kanıt bulunmadığını belirtmektedir.

Mamografi çektirmek tehlikeli mi?
Hayır. Mamografide alınan radyasyon dozu oldukça düşüktür ve sağladığı erken tanı avantajı, potansiyel riskten çok daha fazladır.

Meme kanseri genetik midir?
Vakaların sadece %5-10’u kalıtsal nedenlere dayanır. Ancak aile öyküsü olan kişilerde risk artışı söz konusudur.


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.